English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Let me see it

Let me see it translate Turkish

1,559 parallel translation
- Let me see it real quick.
- Çabucak bir bakayım.
- Let me see it.
- Bir de ben bakayım.
Let me see it, let me see it.
Raporu göster, raporu göster.
Let me see it!
Dur bir bakayım.
Quickly! Let me see it!
Dur ona bir bakayım!
Let me see it. Let me see.
Dur da bir bakayım.
Let me see it.
İzin verir misin.
Let me see it.
Hadi göster.
- Let me see it.
- Bir bakayım.
Let me see it.
Ben de göreyim.
- Let me see it.
- Bakayım şuna.
- Let me see it.
- Göreyim.
Let me see it.
Görmek istiyorum.
Let me see it.
Bakayım bir.
Let me see it
Bakayım.
- Let me see it!
- Bakayım!
Let me see it.
Dur bi bakayim
"Welll, let me see it now...!"
"Peki, bakalım şimdi...!"
Well, let me see it now...!
Bakalım şimdi.!
Come on, let me see it once!
Gel bir kez bakayım!
Let me see it.
Dur bir bakayım.
Let me see it.
Bir bakayım.
- Just let me see it.
— Bırak göreyim.
But as you see, I don't let it inconvenience me too much.
Ama gördüğünüz gibi bunun benim için bir engel olmasına pek izin vermiyorum.
Let me see your hand! I have to see it!
- Bana elini göster!
Let me see it.
Bakayım.
Those of y'all didn't see "State Property l"... let me run it down to you.
Görmeyenleriniz için State Property I'i özetleyeyim. Görmeyenleriniz için State Property I'i özetleyeyim.
I'm awake now, and I've set this down... so I could see it all in front of me... and then let it all go... to be delivered into this world, the one without you in it.
Artık uyanığım, ve her şeyi yazdım ki gözümün önünde görebilip veda edebileyim diye bu dünyaya tekrar doğmak için, sensiz bu dünyaya.
You asked me for honesty and it scared the hell out of me, and I held back and I didn't want to let you see the real me.
Benden dürüstlük istemiştin bu beni çok korkuttu. Ve kendimi geri çektim gerçek halimi görmene izin vermek istemedim.
Look, if you let me see your ticket, we'll see if it's the right one...
Üzgünüm hanımefendi. Bakın, eğer biletinize bakabilirsem hangisinin...
- Let me see. - It's just a boo-boo.
- Sadece bir sıyrık.
- Let me see it!
- Haydi ama.
Let me see it, please!
Görmeme izin ver, lütfen!
Let me see you break it down.
Hadi seni sallarken göreyim.
" Let me call Tommy right now, see now what time it is.
"Tommy'i bir arayım da, gör boyunun ölçüsünü."
Let me see if it's there or flew away.
Gidip şuna bir bakayım.
Let me see what it's all about.
Olanlar neymiş öğreneyim.
You can see it for yourself. This hospital has been closed for renovations for the past 3 months. Let me guess!
kendin görebilirsin bu hastane tamirat geçen 3 ay. için kapatıldı tahmin edeyim!
Let me see, what does it say?
Bakayım, ne yazıyor?
Let me see how it goes and try to make it.
Çalışıp nasıl gittiğine bakayım.
Let me see, too. Damn it, Hee-chul.
İzin ver, ben de bakayım.
It's okay, let me see.
Sorun değil, bir bakayım.
We need to make it clearer. Okay, let me see if I can get that for you.
Tamam, bakalım bunu sizin için yapabilecek miyim.
Can you open it? Let me see.
Bakayım.
Oh, for frak's sake let me see if I can make heads or tails of it.
Hay Allah ya, ver bakayım, ben bir şey anlayacak mıyım?
Okay, well, let me see if I can break it down.
Pekala, evet, dur bakalım bir şeyler bulacak mıyım?
All right, let me get this straight- - you heard a blast like that coming from your neighbor's and it took you five minutes to poke your head out and see what was going on?
- Komşunuzda bir patlama oldu siz bunu duydunuz ve..... gelip neler olduğuna bakmak için 5 dak beklediniz ha.? İlginç
It's not the department you've been treating like crap. It's me. Partly that's because you've been getting mixed signals, so let's see if we can't straighten things out.
Karmaşık sinyaller alman da sebep oluyor tabii.
- No, it's fine. - Let me see.
Bana göster.
I thought it wasn't coming out for two weeks. Let me see that.
İki hafta sonra yayımlanacak sanıyordum.
Let's make a deal. I won't use the word "honestly," and you'll quit stopping by to see House so you don't take it out on me afterwards.
Haydi, anlaşalım, ben gerçekten kelimesini kullanmayayım sende House'u görmek için ara vermeye son ver.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]