English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Let me think

Let me think translate Turkish

3,102 parallel translation
Let me think about this.
Bunu bir düşüneyim.
Let me think.
Bir düşüneyim.
Let me think for a minute.
Biraz düşüneyim.
- Just let me think.
- Bi düsünmeme izin ver.
They said something about... a place to let me think about what I had done. forever.
Şöyle bir şey dediler "Yaptıklarımı düşünmemi sağlayacak bir yer. Sonsuza dek."
Oh, let me think.
Bir düşüneyim.
Let me think.
- Düşüneyim.
Let me think about it.
Bu konuyu düşüneceğim.
Uh, let me think. Oh, yeah.
Bak, Wetchester'de büyük bir mağazanın güvenliğinde çalışıyordum.
Let me think about it.
Düşüneceğim.
Let me think.
Düşüneyim.
let me think.
Dur düşeneyim.
Let me think about it.
Biraz düşünelim.
Do not let me think you have dressed as Hermaphodite?
Bana Hermafrodit kılığında olduğunu düşündürtme.
Let me think about this.
Biraz düşünmeme izin verin.
Well, let me think it over.
Peki, düşünmeme izin verin.
Let me think.
Dur bir düşüneyim. Evet.
Let me think about that for a second.
- Dur bir düşüneyim.
Let me think about it. See the pictures.
Bir düşüneyim, çizimleri göreyim.
Well hang on, let me think.
Bekle de biraz düşüneyim.
I need time to think, no-one will fucking let me think.
Benim düşünmek için zamana ihtiyacım var. Kimse düşünmeme izin vermiyor.
Shut up and let me think, let me think.
Kapa çeneni de düşüneyim, düşüneyim.
You think Edward would let me live if it was?
Öyle olsa Edward beni yaşatır mıydı?
Let me guess, you think every Asian knows karate I bet computers too.
Dur tahmin edeyim, sen her Asyalının karate bildiğini ve bilgisayar kullanabildiğini düşünüyorsun.
Let me get this movie for you, man,'cause you think I'm playing.
İzin ver, filmi senin için bulayım adamım çünkü numara yaptığımı düşünüyorsun.
I think what we should do is go the pool or just go take a look. You let me see that tent.
Bence yapmamız gereken aşağı havuza gitmek çevreye bir bakarız eğer o köpek balığını görürsek.
If I don't think of something soon, I'm gonna have... to go back and knock on a gate and say, " Let me back in.
eger yapmazsam, oraya geri dönüp... " Beni geri alin.
Why when I was your age, do you think I let some slab of beef push me around?
Sence ben senin yaşındayken bunun gibi çam yarmalarının beni itip kakmasına izin verir miydim?
It's an amazing part for me, and I think we can do it pretty cheap so... let me stop you.
Benim için harika bir bölümdü ve sanırım oldukça ucuza gerçekleştirebiliriz bunu - Bir müsaade et.
I'll know only if you let me think....
Eğer benim düşünmeme izin verirseniz...
You just have to let me think.
Düşünmeme izin vermelisin.
Do you think they'd let me work here, if I take my clothes off?
Size, eğer elbiselerimi çıkarırsam, beni burada çalıştırırlar mı?
Do you think I would have let you sodomize me if I didn't think there was a future here?
Bir geleceğimiz olduğunu düşünmesem, anal yapmaya izin verir miydim sence?
Gus, you think you can help me, but let me the coming weeks alone.
Gus, biliyorum yardım ettiğini düşünüyorsun. Ama önümüzdeki birkaç hafta karşıma çıkayım deme adamım.
There were times I didn't even think you were human, but let me tell you this, you were... the best man... the most human... human being that I've ever known and no-one will ever convince me that you told me a lie, so... there.
Öyle değil mi vardı hatta siz insan olduğunu düşünüyorum ama, Size şunu söyleyeyim sen... iyi adam... çoğu insan... insan şimdiye kadar tanıyoruz ve hiç kimse beni ikna edemeyecek Bunu, bana yalan söyledi... orada.
'Cause let me tell ya, that is harder than you think.
Sana söyleyeyim, bu düşündüğünden çok daha zor.
( Richard ) At certain times there were prejudices against my skin, but I never let it bother me, because in the back of my mind I used to think,
Belirli zamanlarda, tenime karşı kesin hükümler vardı. Ama bunun beni etkilemesine hiç izin vermedim, çünkü hep bilinçaltım :
I think I went into therapy and I thought, "Let me carry something else."
Sanırım kendimi tedavi edip, düşündüm. "Başka bir şey taşıyayım."
let me ask you future lawyers what you think is the single biggest threat facing my office today?
Geleceğin avukatları, size sormak istediğim Bölümümüzün bugünlerde karşı karşıya kaldığı yegane büyük tehdit nedir?
Let me have a minute to think about all this.
Bunu bir dakika düşünmeme izin ver. Olur mu?
But if you think I've spent all my recent downtime reflecting on who I am and what I've done in those same five years, let me assure you, that couldn't be further from the truth.
Ama eğer şu aralar ki bütün durgunluk zamanımı kim olduğumu ve geçen o beş yılda neler yaptığımı yansıtmayla uğraştığımı sanıyorsanız, emin olun ki bunun gerçekle alakası bile yoktur.
If you think of anything else, you let me know, okay?
Ama eğer aklına bir şey gelirse bana haber ver, tamam mı?
Let me say, I think I know what's in your mind.
Aklından neler geçtiğini biliyorum galiba.
Think you're probably going to want to let me in.
Sanırım beni içeri almak isteyeceksinizdir.
Let me see, see, 1 984 I think.
Dur bir düşüneyim.. sanırım 1984'te.
Just don't think for one moment that I'm going to stand by and let you belittle me.
Sadece beni aşağılamana izin vereceğimi bir an bile düşünme. - Bu- -
To let some man think for me or take away my voice or... Treat me like...
Bir adamın benim için her şeyi düşünmesine izin vermek, benim adıma kararlar vermesini sağlamak, bana bir oyuncak bebek gibi davranmasına göz yummak.
And I think you should let me protect and provide a little.
Bırak da seni koruyup biraz hizmet edeyim.
Hmm. Let me quickly grow beard and think about it.
- Hemen bir sakal uzatıp düşüneyim.
Do you think if I killed Nora, they'd let me off for justifiable homicide?
Sence Nora'yı öldürürsem, nefsi müdafadan serbest bırakırlar mı beni?
Think I'd let them bury me?
Beni gömmelerine izin mi verecektim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]