Let me tell you translate Turkish
8,336 parallel translation
Let me tell you why you're so angry tonight, okay?
Niçin bu kadar sinirli olduğunu sana söyleyim, tamam mı?
Okay, well, let me tell you something.
Pekala. Sana bir şey söyleyeyim.
And let me tell you, It is great!
Önceden söyleyeyim, harika bir şey!
You tell him about his daughter, you could put all their lives In danger and compromise the entire mission. Well, let me tell you something that you don't know,
Kızının durumunu söylersen herkesin hayatını ve operasyonun gidişatını tehlikeye atmış olursun.
You told me about your likes now, let me tell you about mine.
Bana, sevdiğin şeylerden bahsettin şimdi izin ver de ben de benimkileri söyleyeyim.
Peter, let me tell you something.
Peter, sana bi'şey anlatayım.
Haley, let me tell you something - - you have value, talent, and potential that their tests can't measure.
Kes şunu tamam mı? Haley, şunu bil ki sen onların testlerinin ölçemeyeceği derecede değerli, becerikli ve potansiyel sahibisin.
Let me tell you something.
Size bir şey söyleyeyim.
Let me tell you what I have learned.
Ne öğrendiğimi söyleyeyim.
And let me tell you, he is going to be very disappointed to see that you gave him up.
Ve sana şunu söylememe izin ver. Onu ele verdiğini duyduğunda çok büyük bir hayal kırıklığına uğrayacak.
The babbling brook, the beautiful mountains, little secret trailway that's only open seasonally, and when it is- - let me tell you something- - bring a camera.
Şırıl şırıl akan ırmak, güzel dağlar, mevsimden mevsime açılan gizli tren yolu ve açıldığında mutlaka bir kamera getirmelisiniz.
Let me tell you something, JP.
Sana şunu açıkça ifade edeyim JP.
So let me tell you what's going to happen now.
Onun için şimdi olacakları söyleyeyim.
Let me tell you something about tinker bell.
Size TinkerBell hakkında birkaç şey söyleyeyim.
That pinup made a nice buck, let me tell you.
Ve o poster iyi bir sükse yaptı.
Well, now let me tell you what.
Sana bir şey söyleyeyim.
Let me tell you a story about Hunter Cole.
Sana Hunter Cole hakkında bir hikaye anlatayım.
You missed one hell of a riveting speech on our foreign-policy priorities in Africa, let me tell you.
Afrika'nın dış politika öncelikleri ile ilgili konuşmaların cehennem azabından farksız olduğunu söyleyebilirim.
Jesus. Cynthia, let me tell you, you got to see a real fucking doctor.
Cynthia, gerçek bir doktora görünmelisin.
Let me tell you something about Nolan.
Sana Nolan hakkında birkaç şey söyleyeyim.
Let me tell you about our specials.
Size spesiyallerimizden bahsedeyim.
Let me tell you a story.
Size bir hikâye anlatayım.
Let me tell you something.
Sana bir şey söyleyeyim.
So let me tell you what our little movie is gonna be about.
Şimdi size kısa filmimizin konusunu anlatayım.
And let me tell you, Bodine is right.
Bodine haklı çıktı.
Let me tell you one thing :
SİZE TEK BİR ŞEY SÖYLEYEYİM :
Let me tell you something about Steve king.
Sana Steve King hakkında bir şey söyleyeyim.
Let me tell you what you saw.
Dur sana ne gördüğünü söyleyeyim.
As a music manager, let me tell you what I can do for you, Eric.
Bir müzik menajeri olarak ne yapabileceğimi söyleyeyim, Eric.
Let me tell you what I see here, Eric.
Sana meselenin ne olduğunu anlatayım Eric.
Let me tell you, I love it!
I love it, söyleyeyim!
You're in the danger zone here, Brad, and let me tell you why.
Sen, burada tehlike bölgesinden konumBrad ve neden söyleyeyim.
Let me tell you a little story, Brad.
Sana Brad küçük bir hikaye anlatayım.
But let me tell you something, by the time I get there, the fun is over and what I see is not so pretty.
Ama size şunu söyleyeyim, oraya geldiğimde, eğlence bitmiş çoktan bitmiş oluyor ve gördüğüm manzara da hiç hoş olmuyor.
All right, let me tell you something.
Tamam, durun size bir şey anlatayım.
But let me tell you, Eberle, she won't talk back any time soon
O zaman sana bir şey söyleyeyim Eberle, artık bir süre bana laf yetiştiremez.
And let me tell you somethin'.
Sana bir şey söyleyeyim sonsuza kadar yaşamanın sırrı...
'Cause let me just tell you, I did not like being a blonde.
Çünkü sarışın olmayı gerçekten hiç sevmedim.
Let me tell you something.
İzninle sana bir şey söyleyeyim.
So let me tell you a story.
Bir zamanlar, Rus mafya ile bağlantısı olan zengin bir iş adamı varmış.
When you tell me it's time to let him go.
Onu bıraktığını söylediğin zaman.
Now let's go. I'm not leaving here until you tell me what the underlying issue is.
Asıl sorunun ne olduğunu söyleyene kadar şuradan şuraya gitmiyorum.
- [sighs] yes. Will you just let me tell the story?
Hikayenin devamını anlatmama izin verecek misin?
Just tell me where he is and I'll let you go.
- Sadece onun nerede olduğunu söyle.Ben de seni bırakayım.
If you let me go, I swear, I won't tell anyone where you are.
Beni bırakırsan yemin ederim kimseye nerede olduğunu söylemem.
Tell me why you didn't let me make it up to you.
Telafi etmeme neden izin vermedigini soyle bana.
Okay, I'll keep my Hand on the seat, and then when you're ready, tell me, and I'll let you go.
Bir elimi oturakta tutacağım ardından hazır olduğuna bana söyle ; elimi çekeyim.
Let's stop talking about that, and just tell me what you've found.
Bu konuyu kapatalım. Neler bulduğunu göster bana.
Don't tell me you let her win again.
- Yine kazanmasına göz yumduğunu söyleme bana.
You want to tell me how the fuck you just let him walk out the door?
Onu nedenl salıverdiğini söylemek ister misin?
Tried to tell you a year ago But Willie D told me to let a ho be a ho, so
Bir yıl boyunca söyledim durmadan Ama eşek ne anlar hoşaftan
let me tell you something 1022
let me tell you a story 64
let me tell you a little story 24
let me tell you this 32
let me tell you somethin 30
let me see you 68
let me see 2571
let me go 3490
let me know if you need anything 71
let me guess 2650
let me tell you a story 64
let me tell you a little story 24
let me tell you this 32
let me tell you somethin 30
let me see you 68
let me see 2571
let me go 3490
let me know if you need anything 71
let me guess 2650
let me know 632
let me show you 378
let me know what you think 20
let me explain 567
let me in 830
let me think 405
let me get this straight 664
let me know how it goes 45
let me know when you're ready 18
let me see your face 34
let me show you 378
let me know what you think 20
let me explain 567
let me in 830
let me think 405
let me get this straight 664
let me know how it goes 45
let me know when you're ready 18
let me see your face 34
let me help you 998
let me 1529
let me handle this 219
let me through 274
let me try 297
let me go now 16
let me die 76
let me ask you something 801
let me try again 55
let me show you something 207
let me 1529
let me handle this 219
let me through 274
let me try 297
let me go now 16
let me die 76
let me ask you something 801
let me try again 55
let me show you something 207