Let me show you translate Turkish
3,307 parallel translation
Let me show you.
Sana göstereyim.
Let me show you the hole.
Sana deliği göstereyim.
Let me show you some photos I cut you into.
Seni eklediğim bir kaç... fotoğrafı göstermeme izin ver.
Here, let me show you.
Dur ben sana göstereyim.
♪ And let me show you how it's supposed to be ♪
Ve bırakın size nasıl yapıldığını gösteriyim
♪ Let me show you what it's supposed to be ♪
Bırakın size nasıl yapıldığını gösteriyim
Let me show you.
Göstereyim.
Let me show you and you'll see.
"Bak nasıl yapıyorum."
Let me show you what happens.
Ne olduğunu size göstereyim.
Let me show you a move I learned. Getting self-defense tips from my mother seems a little emasculating.
Annemden kendini savunma dersleri almak biraz hadım edilmiş gibi oluyor.
Just let me show you something.
Sana bir şey göstermeme izin ver.
Let me show you something.
Sana bir şey göstereceğim.
Now let me show you the upstairs plants.
- Yukarıdaki bitkileri de göstereyim sana.
"Come sweetheart, let me show you heaven."
"Hadi gel bana tatlım, sana cenneti göstereyim."
Let me show you.
Sana gösterim.
let me show you something really amazing.
Sana çok harika bir şey göstereyim.
Let me show you.
Dur göstereyim.
Let me show you.
Size göstereyim.
Well, let me show you our music room.
Size müzik odamızı göstereyim.
Let me show you how to do this.
Bunu nasıl yapacağını göstereyim.
Let me show you a magic trick.
Sana birkaç numara göstereyim.
Here, let me show you.
- 3. katta kalıyor. Durun sizi götüreyim.
Let me show you what to do.
Sana ne yapacağını göstereyim.
Let me show you around.
Size etrafı gezdireyim.
Let me show you something.
Sana bir şey göstereyim.
Let me show you this.
Dur sana şunu göstereyim!
Let me show you this.
- Hey, B! Dur sana şunu göstereyim!
Oh, let me show you this one.
Oh, sana şunu göstereyim.
Then let me show you mistakes you've already made.
İzin ver de yaptığın hataları göstereyim.
Let me show you what we were going to exhibit in the foyer.
Size fuayede ne sergileyeceğimizi göstereyim.
Let me show you some rims.
Sana biraz jant göstermeme izin ver.
♪ we're gonna make it ♪ just let me show you how
# Bunu başarabiliriz, izin ver de nasıl olduğunu göstereyim. #
Let me show you the world as you've never seen it.
İzin ver, dünyayı daha önce hiç görmediğin gibi göstereyim sana.
Let me show you you as you've never seen yourself.
Kendini daha önce hiç görmediğin gibi göstermeme izin ver.
Exactly. Let me show you her latest work. Right this way please.
Kesinlikle.. size şöyle gösterelim
But first, let me show you the one that wrote it.
Ama ilk önce, yazan kişiyi sizlere göstereyim.
And since we're all here, why don't you let me show you this offer?
Madem buradayız, neden bu teklifi göstermeme izin vermiyorsunuz?
Let me show you something.
Size bir şey göstereceğim.
Okay. Let me show you.
- Anlatayım.
Let me just see where I put that. I'll show you.
İzin ver de sana göstereyim.
I can show you if you let me.
İzin verirsen sana gösterebilirim.
Let me do this one thing for you to show that there is hope in me.
Hakkımda hâlâ umut olduğunu kanıtlamam için izin ver yapayım.
And if you're here, then he probably won't show up. Okay, so let me get this straight.
Sen burdaysan, o görünmez
Let me have just one day to show you that I'm for real.
İzin ver sana ciddi olduğumu bir günde göstereyim.
So let me show it to you.
Bırak sana göstereyim.
Let me guess. You, uh, you've seen my show,
Programımı izledin ve hayatın değişti.
Show me your cock and I'll let you go.
Bana sikini göster, sonra seni serbest bırakacağım.
Let me, uh, show you how it's done.
Ver sana nasıl yapıldığını göstereyim.
let me come back, and show you how to kiss for real
geri dönmeme izin ver, gerçek öpücüğün nasıl olduğunu göstereceğim.
But let me show it to you, so I can go back and tell my guys that I did my job.
Ama göstermeme izin verin, böylece dönüp bizim çocuklara işimi yaptığımı söyleyebileyim. - Oldu.
They are always fighting with you to be parents to Daphne, but with me, you're just willing to let them run the show.
Seninle Daphne'ye nasıl ebeveynlik yaptığın konusunda sürekli tartışıyorlar ama bana gelince istediklerini yapmalarına razı oluyorsun.
let me show you something 207
let me show you how it's done 24
let me show you around 43
let me see you 68
let me see 2571
let me go 3490
let me know if you need anything 71
let me guess 2650
let me know 632
let me know what you think 20
let me show you how it's done 24
let me show you around 43
let me see you 68
let me see 2571
let me go 3490
let me know if you need anything 71
let me guess 2650
let me know 632
let me know what you think 20
let me explain 567
let me in 830
let me think 405
let me get this straight 664
let me know how it goes 45
let me know when you're ready 18
let me help you 998
let me see your face 34
let me handle this 219
let me tell you 619
let me in 830
let me think 405
let me get this straight 664
let me know how it goes 45
let me know when you're ready 18
let me help you 998
let me see your face 34
let me handle this 219
let me tell you 619
let me 1529
let me tell you something 1022
let me through 274
let me try 297
let me ask you something 801
let me go now 16
let me try again 55
let me die 76
let me out of here 322
let me see it 394
let me tell you something 1022
let me through 274
let me try 297
let me ask you something 801
let me go now 16
let me try again 55
let me die 76
let me out of here 322
let me see it 394