Let me know translate Turkish
11,236 parallel translation
Just let me know what time works out for you,'cause you're in fucking jail.
Sadece beni bilgilendir zamanın geçiyor, zindandasın da.
Just let me know when you get back.
Sadece döndüğünde bana haber ver.
- Just let me know if you have any questions. - Ok. Thank you.
- Aklınıza takılan bir soru olursa bana sorabilirsiniz.
And, uh, if you have any, you know, complications, let me know.
Ve... Bir sorunun falan olursa, bana haber ver.
Now tap out, bitch, and let me know you good.
Şimdi dışarı dokun, kaltak ve sana iyi haber verin.
- and not let me know?
- izin verme
Let me know when you're ready to graduate.
Mezun olduğunuzda bana bildirin.
If you're ever playing anywhere, you let me know.
Eğer herhangi bir yerde oynuyorsan, bana haber ver.
Any spot you want, just let me know.
İstediğin herhangi bir sırada, bana bildir sadece.
But let me know what's coming.
Ama beni haberdar edin.
If you ever decide to make it official... you can let me know. 65 00 : 06 : 20,356 - - 00 : 06 : 21 Wow...
Resmileştirmeye karar verirsen bana haber ver.
Just let me know she's is safe.
Sadece onun güvende olup olmadığını bilmek istiyorum.
Whatever you need to do your job, you let me know.
İşini yapman için ne gerekiyorsa bana söyle yeter.
- Okay. Let me know if you need anything while you're here.
Buradayken bir ihtiyacınız olursa haber verin.
Benson, let me know when the control room is ready to evacuate.
Benson, reji odası tahliyeye hazır olunca haber ver.
I'm gonna plant this bug... And you let me know when you hear it, okay?
Ben bu böceği yerleştireceğim, sen de ses duyduğunda, bana söyleyeceksin, tamam mı?
Well, let me know when you figured it out.
İşi çözdüğünde bana da haber ver.
Let me know if it starts hurting or anything like that. - Okay.
- Canın falan yanarsa söyle.
Let me know if you can't find something.
Bir şey bulamazsan bana haber ver.
So, let me know how I can make it up to you.
O yüzden bunu nasıl telafi edebileceğimi söyle.
You need anything, you let me know.
Bir şeye ihtiyacın var, bana haber ver.
Okay, let me know what temperature you use, okay?
Bana kullandığın sıcaklığı söyle, tamam mı?
If, for whatever reason, you're running late or you need to leave early, - please call and let me know. - Okay.
Herhangi bir nedenle gecikecek ya da erken çıkacak olursanız lütfen beni arayıp bilgilendirin.
Let me know if you need anything.
Bir şeye ihtiyacın olursa bildir.
Well, you can let me know what a rich prick feels like, when you're one, too.
Sen de onlardan biri olduğunda zengin puştların nasıl hissettiğini bana da söyle.
Well, let me know how Pete's doing, will you?
Pete'in nasıl olduğunu bana da haber verirsin, değil mi?
Until you let me know what's on that little secret drive of Troy's, your ass is locked up.
Troy'un küçük gizli sürücünde ne olduğunu söyleyene kadar, seni paketliyorum.
Let me know when you find him.
Onu bulduğun zaman bana haber ver.
All right, Ben, let me know what we got, partner.
Tamam, Ben, ne yakaladığımızı söyle, ortak.
Let me know what you find.
Ne bulursanız söylersiniz.
Let me know you're all right.
İyi olduğunuzu bildirin.
- Just let me know.
- Haber verin yeter.
let me know.
Bana bildirin.
Let me know if you need anything.
Bir şey isterseniz söyleyin.
Let me know when you remembered what that uniform stands for.
Giydiğin üniformanın ne anlama geldiğini hatırladığında bana da haber ver.
Let me know how that goes.
Nasıl olduğunu ben de bilmek isterim.
Let me know the second the serum is released.
Serum salındığında haber ver.
Let me know if you need anything.
Bir şeye ihtiyacın olursa bana söyle.
I'm willing to do it but I think it was only fair to let me know that you're gonna do stuff like that beforehand, but okay, I mean I'll do BMI.
Bunun bir yanlış anlaşılma olduğu konusunda uzlaşabiliriz. Tahmin etmeliydim. Neyi tahmin etmeliydin?
Thank you, sweetheart, and thank Greg for me, and please make sure you let him know it's just a loan.
Sağ ol tatlım, Greg'e teşekkürlerimi ilet ve lütfen söyle borç olarak alıyoruz.
Let me know.
Ben aşağıdayım, beni haberdar et
I'm incredibly sorry for all this confusion, but listen to me, please, I have to... - let you know I'm a lawyer. - Wait, you're a lawyer?
Bütün bu karışıklık için çok üzgünüm ama dinleyin lütfen..... size bir avukat olduğumu söylemem gerekiyordu.
And if there's anything genuine about what you're saying to me, then I have to let you know.
Ve eğer gerçek bir şey varsa Bana söylediklerin hakkında, O zaman sana bildirmek zorundayım.
Why he let me live, I didn't know.
Beni neden öldürmediğini bilmiyordum.
Let me know what the sitrep is.
Durum raporu verin.
You know, just let me cash in my chips... and I'll be all yours.
Çiplerimi bozdurmam için bana biraz müsaade edin ardından tamamen sizinim.
I... will you just let me know you're okay?
Tekrar bir araya geldiniz demek.
I know this may not be the ideal choice, but let me tell you something, if she gets attached, other stars hear about it and they start sniffing around, and next thing you know, Mark Wahlberg.
Bunun ideal bir seçim olmayabileceğini biliyorum, Ama sana bir şey söyleyeyim, eğer bağlı kalırsa, Diğer yıldızlar duydular ve koklama yapmaya başladılar,
Let me deal with this, you know?
Bende bununla başa çıkayım, anlıyor musun?
You know my Dad doesn't let me drive the merch.
Babam galerideki arabaları kullanmama izin vermiyor.
You know what, uh, I'd be happy to let them cut this shit outta me right now.
Ne var, biliyor musun? Şu an içimi açmalarına izin vermekten memnun olurdum.
let me know if you need anything 71
let me know what you think 20
let me know how it goes 45
let me know when you're ready 18
let me know if anything changes 16
let me know what you find 39
let me know what happens 16
let me see you 68
let me see 2571
let me go 3490
let me know what you think 20
let me know how it goes 45
let me know when you're ready 18
let me know if anything changes 16
let me know what you find 39
let me know what happens 16
let me see you 68
let me see 2571
let me go 3490
let me guess 2650
let me show you 378
let me explain 567
let me in 830
let me think 405
let me get this straight 664
let me help you 998
let me see your face 34
let me handle this 219
let me tell you 619
let me show you 378
let me explain 567
let me in 830
let me think 405
let me get this straight 664
let me help you 998
let me see your face 34
let me handle this 219
let me tell you 619