English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Lock him up

Lock him up translate Turkish

575 parallel translation
Lock him up!
Onu kilitleyin.
Put him behind bars. Lock him up ".
Kilit altına al. " diyorsun.
Lock him up.
Onu hücreye kapatın.
- Lock him up!
- Kelepçeleyin!
Lock him up.
Kapatın bir yere.
- Lock him up.
- Kilitleyin onu.
Lock him up.
Kilitle onu.
Lock him up.
Onu hücreye kilitle.
Lock him up safely until he comes to.
Kendine gelene kadar onu güvenli bir yere kapat.
I'll lock him up.
Onu kapatacağım tabi.
Couldn't we bring him in, and then lock him up safe?
Biz alıp gelsek teslim etsek, rahat bırakmazlar mı?
Supposin they catch him. They'll bring him back, strap him down, then lock him up in a cage...
Tut ki yakaladılar onu getirirler buraya, vururlar ayağına prangayı, tıkarlar kodese.
Take him over to Algernon and tell him to lock him up.
Onu Algernon'a götürüp, kilitlemesini söyle.
Lock him up till the boat sails.
Gemi gidene kadar onu hapis edin.
Lock him up.
Atın içeri.
You take him down and lock him up in your jail... and then they can draw lots for him tomorrow.
Onu alıp kendi kodesine tıka yarın onun için kura çekerler.
Go home! If I find the person who started the rumor we have a crazy man here, I'll lock him up.
Eğer bu adamın deli olduğunu söyleyen olursa, hemen içeri tıkarım.
- Lock him up in the barn. If he...
- Onu ahıra kilitle ve eğer o...
Lock him up!
Onu içeri at!
Tell him I said to lock him up.
Onu kilitlememi söylediğimi söyle.
If he didn't register, lock him up.
İmza için uğramazsa, içeri tıkmak.
Put him in there and lock him up.
Onu hücreye kilitleyelim.
Mother, no matter who jumped at you, we still have to find Uncle Elwood and lock him up.
Anne, sana saldıran kim olursa olsun Elwood dayımı bulup hastaneye kapamak zorundayız.
Lock him up.
Kapatın onu.
Take him to Warsaw, boys, and lock him up.
Onu Warsaw'a götürün çocuklar ve içeri tıkın.
- The police will lock him up...
- Polis onu içeri tıkıp...
Lock him up.
Kelepçele şunu.
Take his gun and lock him up.
Silahını al ve onu içeri at.
Gonna lock him up?
Onu içeri tıkacak mısın?
- Lock him up.
- Kapatın şunu.
- Lock him up.
- Hücreye atın.
Lock him up.
Kapatın bunu da.
You two men, take him to the jail and lock him up.
Siz ikiniz. Onu kodese götürüp kilitleyin.
- He's here to lock him up.
- Onu hapse atacak.
With the evidence before us, there's nothing to do but lock him up.
Elimizdeki delillerle içeri tıkmaktan başka yol yok.
Lock him up for safekeeping.
Koruma için tıkın içeri.
Lock him up when you're finished.
İşin bitince kapıyı tekrar kilitle.
Want me to lock him up?
Onu salmamı mı istiyorsun?
Lock him up.
Onu içeri at.
Lock him up, Sheriff.
Tutukla onu şerif.
- You got to lock him up.
- Onu tutuklamalısın.
What a dream for an old devil - to catch the devil and lock him up.
şeytanı yakalamak eskiden beri düşlenen bir rüya... şeytanı yakalamak ve onu hapsetmek.
Lock him up.
At şunu içeri.
- Sergeant, lock him up.
- Çavuş, onu kilitle.
Lock him up.
Onu kapatın.
Mylord, 100 slashes are completed Lock him up
100 kırbaç oldu hücreye atın
Along comes this stranger who's going to clean me up... and you expect me to hand my planes over to him lock, stock and barrel.
Bu yabancı beni ortadan kaldırmaya geliyor sen de benden uçaklarımı onun ellerine bırakmamı bekliyorsun.
- Lock him up,! You can't!
Yapamazsınız!
I want him to lock me up.
Beni kilit altında tutmasını istiyorum.
I want him to lock me up.
Beni kilitlemesini istiyorum.
- Tie him up, lock him in the storehouse.
- Bağlayıp, depoya kilitleyeceğiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]