Look at these two translate Turkish
115 parallel translation
Take that magnifying glass and take a careful look at these two Easter eggs.
Bu büyüteci al ve şu iki Paskalya yumurtasına dikkatle bak.
Look at these two people. Are you kidding?
Dalga mı geçiyorsunuz siz?
I look at these two people, and I want to howl like a dog.
Bu iki insana bakıyorum ve köpek gibi ulumak istiyorum.
Look at these who have their men, look at these two lost souls.
Şunlara bakın, erkekleri var ama iki kayıp ruh gibiler.
Henks, would you look at these two stones, please?
Henks, şu iki taşa bakar mısın, lütfen?
Look at these two streets ; which one do you like best?
Şu iki caddeye bak. Hangisini daha çok beğendin?
Look at these two swords they're very sharp and could be won'th some money
Şu 2 kılıca bakın! Keskin ve sağlamlar, iyi para ederler
I want you to look at these two safes.
Şu iki kasaya bakmanı istiyorum. Gördün mü?
Look at these two. Don't they make a wonderful couple?
- Şu ikisine bakın, ne muhteşem bir çift oldular değil mi?
Look at these two.
Şu ikisine bak. 10 dolarına ;
Look at these two babies.
Şu iki bebeğe bakın.
- Look at these two small holes.
- Şu iki küçük deliğe bak.
Take a look at these two kids.
Şu iki çocuğa bak.
Oh, look at these two.
Şunlara bak.
Will you look at these two guys?
Şunlara bakar mısın?
Look at these two hot chickens.
Siz ne kadar şeker şeylersiniz!
Look at these two Dumbbells!
Şu iki Dambıla bak! Ne kadar şirinler!
- Well, look at these two idiots. They're just exaggerating all this shit to try and kick up ratings.
Bu iki aptal, reytinglerini arttırmak için bu saçmalıkları uyduruyorlar.
Look at these two.
Şunlara bak!
Aw, look at these two, Ray.
Şu ikisine de bak, Ray.
Look at these two, so hard-working when we were out having fun.
Şu ikisine bakın! Biz dışarıda eğlenirken nasıl da çalışıyorlar!
Look at these two little honeys.
Şu küçük tatlı şeylere baksanıza.
Look at these two.
Şu ikisine bak.
Take a look at these two fellas.
Şu iki adama bir göz atın.
Look at these two.
Şu ikisine bakın.
- Don't look at these two, I'm here for you..
Bu ikisine bakma, ben senin için buradayım..
Look at these two. A heart surgeon and a neurosurgeon performing a bowel resection.
Şu ikisine bak... bir kalp cerrahı ve bir beyin cerrahı, bağırsak kesme ameliyatında.
Take a look at these two suspects.
Şu iki şüpheliye bakın.
Look at these two bible thumpers.
Şu iki İncil zımbırtılarına baksana.
Now, have a look at these two photographs,
Şimdi, bu iki fotoğrafa bakın.
Look at these two lazy bums!
Şu tembel serserilere bakın!
Look at these two booty partners over there.
Şurdaki arka-daşlara baksanıza.
Look at these two.
Şu ikisine baksana.
And these kids - You ought to be ashamed to look at them, you two-bit, four-flushing gunslinger!
Ve çocuklar... Yüzlerine bakmaya utanmalısın. Seni ürkek haydut.
Look at how these two watch me like a hawk.
Beni şahin gibi izliyorsunuz.
Will you look at these two?
- Şunlara bakar mısınız?
I really want to look at one or two of these papers before he gets here.
Buraya gelmeden önce, belgelerin birkaçına baksam iyi olur.
If we looked at screens like these once a second for eight hours a day, it'd take two years to look at the entire DNA strand.
Eğer günde sekiz saat boyunca, her saniye böyle bir ekrana bakacak olsak... bütün DNA zincirini incelemek iki yıl sürer.
These kids take one look at you two and you'd be sliced, diced, and packed in a crate number 527.
Seni bir görseler, doğrar, dilimler ve 527 parçaya bölerler.
Look, brother, I think these two hicks are putting us on.
Abicim, bence bu iki düdük bize madik atıyor.
Let's take a look now at the process of harvesting these two special meats.
Şimdi bu iki özel eti hazırlama sürecine bakalım.
Look. Comparing these two horses is ridiculous.
Bakın, bu iki atı karşılaştırmak bile aptalca.
These two bunches of leaves look much the same, but this kind is used by the local people as an antiseptic and an insect repellent, whereas this one has no medicinal qualities at all.
Bu iki yapraklı dal aynı görünüyor olabilir. Ancak bu yaprak türü, yerel halk tarafından antiseptik ve böcek kovucu olarak kullanılırken bu yaprak türünün hiçbir tıbbi niteliği bulunmuyor.
- These two guys in wheelchairs. They're not much to look at.
Bu tekerlekli sandalyeli iki herif hakkında ve çok bir şey peşinde değiller.
Look, I've counted at least two of them, maybe more - these ghosts or whatever they are.
En az iki tanesini kestim onlardan. belki de daha fazlası... Bu hayaletler veya her neyseler...
I mean, just look at these numbers. 86 percent, 75 percent, 81 percent... Two percent.
Demek istediğim, sadece şu rakamlara bak. % 86, % 75, % 81... % 2...
These people every time they look at us they're gonna see two cop killers.
Bu insanlar bize her baktıklarında iki polis katili görecekler.
Look at this... these, these two.
Şuna bak.. şuna, şu ikisine.
You think you're in love, but one of these days, the two of you are gonna wake up, and one of yous, maybe the both of yous at the same time, is gonna look at the other one and realize,
- Tony. - Tony.Tamam.
While thay may look like ripples on a pot, these are actually waves two miles high travelling at a maximum velocity of 250 thousand miles per hour.
Bir çanaktaki dalgalar gibi görünseler de bunlar gerçekte 3 km yüksekliğinde ve saatte 400.000 km hızla yayılan dalgalardır.
Look at these two.
Şu ikisine bir bak.
look at me 7366
look at this 4731
look at him 1555
look at her 948
look at me now 78
look at you 3730
look at that 4253
look at your face 75
look at yourself 268
look at them 596
look at this 4731
look at him 1555
look at her 948
look at me now 78
look at you 3730
look at that 4253
look at your face 75
look at yourself 268
look at them 596
look at it 733
look at you go 18
look at my face 104
look at us 558
look at this guy 173
look at him go 61
look at the bright side 75
look at this view 22
look at this picture 28
look at this mess 66
look at you go 18
look at my face 104
look at us 558
look at this guy 173
look at him go 61
look at the bright side 75
look at this view 22
look at this picture 28
look at this mess 66