English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Lt's good

Lt's good translate Turkish

428 parallel translation
Good morning. lt's cold outside.
Günaydın. Dışarısı soğuk.
- lt's pretty good.
- Çok güzeldir.
- Let's wait and see what happens- - - lt's a good thing. I don't want to lose it.
- Bekleyelim ve ne olacağını görelim - - Bu, iyi bir fırsat. Bunu kaybetmek istemiyorum.
- lt's good to see you. - lt's nice to see you.
- Seni görmek çok güzel.
- lt's good to see you.
- Sizi de görmek güzel.
- lt ain't good-bye, it's....
- Bu bir veda değil, bu...
* * lt * s no good calling to me or saying anything. * * * * l can * t answer. I can * t speak. * *
Bana seslenmen veya bir şey sorman bir anlam ifade etmez. Cevap veremem. Konuşamam.
Then, it's all right lt'll be good exercise
O halde, sorun yok. Onun için iyi bir egzersiz olur.
Good morning, sir. lt's...
Günaydın, efendim. Bu...
'Lt says it's good for dishes, clothes, woodwork...'and even the tile around your swimming pool.
'Diyor ki, bulaşık, elbise, ahşap işleri...'ve hatta yüzme havuzunuzdaki çiniler için yararlıdır.
You're so good, so understanding, but I - lt's all right.
Sen çok iyisin, çok anlayışlısın ve ben... Tamam.
Tush, Gremio... though it pass your patience and mine to endure her loud alarums... there'd be good fellows in the world, if one could but light on them... would take her with all het faults for the sake of her father's fortune.
Asla! Niye olmasın, Gremio. Sen ve ben onun zırıltısına dayanıyor olabiliriz.
Right, good. lt`s perfect as it is.
Güzel, iyi. Şu anda bile mükemmel görünüyor.
- Oh. lt`s a... good one.
- Bu çok güzel.
No. lt's just a good time to go.
- Hayır. Ama iyi bir zaman.
They're talking about us in the whole neighborhood. lt's not good.
Bütün mahalle bizim hakkımızda konuşuyor.Bu hiç iyi değil.
If it's a fair competition lt's a good sport
adil bir maç izlemeye gelmişler bu bir spor
Lt's good...
Güzelmiş...
Nothing. lt's good.
Hiçbir şey. Güzel.
Ginsengfetches good price these days lt's no wonderluck has beenfavouringyou
Bu günlerde jinseng ticareti çok kazançlı Şüphesiz şans sizden yana!
Well, it's good enough lt was good for Grandpa, good for my grandma lt's good enough
Evet, yeterince iyi Büyük annem ve büyük babam için çok iyiydi bu Yeterince iyi
- lt's good.
- Güzel.
Brother Cao is different now I saw him today and he really looked different lt's good you understand
Birader Cao artık çok farklı biri! Bugün onu görmüştüm, gerçekten çok farklıydı! Anlamanız iyi olmuş!
Rambler is a good man lt's not easy to find someone like him, don't give up I really don't understand you men
Serseri aslında çok iy biri! Haklısın! Onun gibi birini bir daha bulamazsın
He really let you go easy lt's good you know this
Bilerek kaybetti! umarım bunu anlayabilmişsindir!
Thundering earth lt's good you didn't meet me head-on
Gök Gürültülü Dünya! Neyseki gerçek düşmanın değildim!
- Of course. lt's good for the children.
- Elbette. Çocuklar için en ideali.
Try the bar. lt makes good cover during the gunfights.
Barı dene. Çatışma sırasında korunmak için iyi oluyor.
Good-bye, cruel world lt's over
Elveda zalim dünya! Geçti artık!
Come on. lt's for your own good.
Haydi, bu senin iyiliğin için.
- lt's good to be remembered, Coach.
- Hatırlanmak güzel şey Koç.
Right. It is good seeing you, Moonglow.
- Seni görmek güzel, Ay Parıltısı.
- lt's good to see you
- Seni gördüğüme sevindim.
- lt's good to have a friend.
- Bir dost görmek güzel.
You're right. lt's called good taste.
Haklısın. Adına damak tadı deniyor.
Good to see you. - lt's good to be back.
- Geri dönmek güzel.
Come on, guapo. lt's good therapy for your shoulder.
Gel guapo, omuzuna iyi gelir.
- lt's very, very good.
- Çok iyi oldu.
This is a nice jacket. lt's got a "Morris Day" feel and looks good on you.
Güzel bir ceket. Galiba, "Morris Day" marka ve sana da yakışmış.
I mean, you should stay outside, it's... It's... lt's'cause you look so good in the sun.
Dışarıda kalsan daha iyi olur, çünkü güneşin altında çok güzel görünüyorsun.
Even for a bird like you, with traces of snow... lt's very good, only too sad.
Senin gibi karları izleyen bir kuş için bile... Çok iyi ama aşırı üzücü.
Leave me alone. lt's the only thing that makes me feel good.
Beni rahat bırak. Beni iyi hissettiren tek şey o.
You have never done a good work in the past lt`s your brother`s wedding!
Şimdiye kadar adam akıllı yaptığın hiçbir şey yok! Kardeşinin düğünü bu...
Teach him... or he will like a time-bomb beside you and some day he will cause you deadly trouble I know, I have think of it I want to find him a job lt`s good to do it!
Onu adam et yoksa bu saatli bomba haliyle senin başına ölümcül dertler açacak bir gün. Bunu ben de biliyorum. Ona bir iş bulmak istiyorum.
lt`s good for you.
Senin iyiliğin için bu.
Good! lt`s doing me favour!
Güzel, bu benim için de iyi olur.
- lt's no good fighting it.
- Karşı gelmenin faydası yok.
- lt's good to see you again.
- Seni tekrar görmek çok güzel.
- lt ´ s good. lt ´ s shiny.
- Çok iyi. Çok parlak.
- lt ´ s good to be home.
- Evde olmak çok güzel.
- lt's not a good idea to give them sweets.
- Onlara tatlı vermek iyi bir fikir değil. - Oh, hayır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]