English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / My dear brother

My dear brother translate Turkish

171 parallel translation
Whoever would have thought my dear brother would be so considerate as to get captured and leave all of England to my tender care?
Sevgili ağabeyimin tutuklanarak İngiltere'yi benim şefkatli kollarıma bırakacak kadar düşünceli olabileceği kimin aklına gelirdi?
How like my dear brother this is!
Sevgili ağabeyime ne kadar benziyor!
Great ladies and Gallatin Street girls, my dear brother, have a lot in common.
Asil bayanlar ve Gallatin Sokağı kızlarının sevgili kardeşim, pek çok ortak noktası var.
My dear brother's wife, for instance.
Kardeşimin hanımı mesela.
Calm yourself my dear brother.
Sakinleş değerli kardeşim.
But never, my dear brother, were you out of my mind.
Ama sevgili kardeşim, seni bir an olsun aklımdan çıkarmadım.
- Where's my dear brother?
Canım ağabeyim nerede?
A few times in my dear brother's sermons, when the spirit was really upon him.
Onları da kardeşimin törenlerinde, ruhsal olarak doruklardayken hissettim.
O my dear brother. This was an ill beginning to the night.
Canım kardeşim, kötü başlamıştı bu gece.
It is my consecrated duty to become our leader to avenge my dear brother.
Kardesimin öcünü almak icin lideriniz olmak asil görevimdir.
I could tell the police... that I sawyou kill my dear brother.
Polise, seni sevgili kardeşimi öldürürken gördüğümü söyleyebilirim.
Henri, my dear brother.
Henri, sevgili kardeşim.
Out of regard for the tender heart of my dear brother.
Yufka yüreğinin sözünü dinle, sevgili kardeşim.
Let me tell you a secret, even if Antonio will get angry. My dear brother was the one who made me love singing and art.
Antonio kızacak ama benim içimdeki kantoya... ve diğer bütün sanatlara olan aşkı kardeşim uyandırdı.
And many speak of you, too, my dear brother included.
Senin hakkında da çok kişi konuşuyor, sevgili kardeşim de bunlar arasında.
My dear brother-in-law... my dear.
Canım kayınbiraderim. Canım.
You, my dear brother, have been working for the Wilhelmstrasse.
Sevgili kardeşim, sen Almanlar için çalışıyordun.
Also, such a marriage would give my dear brother apoplexy.
Ayrıca, böyle bir evlilik sevgili ağabeyim için bir yıkım olacak.
Karen, my sweet, as soon as we land, send a letter to my dear brother, Ric.
Karen, tatlım, iner inmez, sevgili kardeşim Ric'e bir mektup gönder.
My dear brother
Sevgili kardeşim.
And what about my father, who was your son, and Germanicus, who was my dear brother - did you poison them?
Peki babam, senin oğlundu ve canım kardeşim Germanicus, onları sen mi zehirledin?
- You should wait, my dear brother!
Fatih Sultan Mehmet devrini anlatsın.
He will not let me set my dear brother on the train.
Biricik kardeşimi trene almama izin vermiyor.
My dear brother! Oh, Richard.
Biricik kardeşim.
My dear mother, my dear brother, lords and ladies of the Court.
Sevgili annem, sevgili kardeşim, sarayın muhterem lordları ve leydileri.
So, my dear brother is dead.
Yani, benim sevgili kardeşim öldü.
Nonetheless, my dear Thorndike, I should've recognized you on sight - a man whose brother was a guest in this house only last September.
Yine de, sevgili Thorndike, seni görür görmez tanımalıydım daha geçen Eylül burada misafir olan birinin kardeşisin.
To my dear, dead brother.
Sevgili, müteveffa kardeşime.
Oh, my dear little brother.
- Ah kardeşim. Sonunda seni buldum.
My buddy here will fill you in, dear brother-in-law.
Dostum hepinize yer ayarlayacak, sevgili kayınbiraderim.
Dear Natasha, I'm certain my brother has found happiness.
Sevgili Nataşa ağabeyimin sizde mutluluğu bulduğuna eminim.
Maybe my dear little brother is ashamed of me.
Belki benden utanıyor. O benim sevgili kardeşimdir.
I was thinking that if Reggie, my brother-in-law... If Reggie got hold of information like this information it's likely that would be the last time anyone would ever see or hear of dear old Reggie.
Birden aklıma geldi, Reggie, benim kayınbiraderim son görüşmemizde hiç kimsenin bilmediği müthiş bir şey bildiğini söyledi.
Dear friend! Brother! My beautiful brother!
Baba, oğul, amcalar, kuzenler...
Dear Mr. Baker, you and my loving brother, Tommy, must be having a fine time of it out there in the West.
Sevgili Bay Baker, sen ve kardeşim, Tommy orada Batıda güzel vakit geçiriyor olmalısınız.
What advice can I possibly give you, my dear young brother?
Sizden öğüt almak için. Sana nasıl öğüt verebilirim, sevgili genç kardeşim?
My dear brother, although this letter will not reach you until your return...
Değerli kardeşim.
My dear little brother.
Benim sevgili küçük kardeşim.
My dear brother Germanicus.
Sevgili kardeşim Germanicus.
- Sorry, my dear brother! - My foot is very bad. I'm going out.
[NEŞELİ MÜZİK ÇALAR]
Like my dear, dead brother.
Sevgili müteveffa kardeşim gibi.
Dear Mark, my brother.
Sevgili Kardeşim Mark...
" Dear Mark, my brother. Kazanian. In my house lives...
Sevgili Kardeşim Mark Üçüncü anahtar ayakkabının pençesinin altında, Kazanian.
Any message for your dear brother, my father?
Sevgili kardeşine, babama, bir mesajın var mı?
My dear brother.
Sevgili kardeşim.
He's not only my dear friend, he's my brother.
Sadece yakın arkadaşım değil, kardeşimdir de!
My dear, sweet brother Numsy!
Sevgili ve tatlı kardeşim, Numsy!
Dear Log, my brother is still missing and maybe it's my fault.
Sevgili Günlük, kardeşim hala kayıp ve belki de bu benim suçum.
My own dear brother.
Sevgili kardeşim
My own dear brother.
O benim kardeşim.
Alex, hmm... my dear... beloved brother.
Alex, hmm... sevgili can kardeşim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]