English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / My dear sir

My dear sir translate Turkish

152 parallel translation
But my dear sir!
Ama, sayın beyefendi!
No, my dear sir. Of course not.
Elbette hayır, bayım.
But, my dear sir, we...
Ama efendim, biz...
My dear sir, young Mr. Tellson will see you, but you'll have to wait.
Değerli bayım, genç Bay Tellson sizi görecek, ama beklemeniz gerekecek.
I regret to report, my dear sir, that your manservant has been arrested.
Haber verdiğim için üzgünüm efendim, uşağınız tutuklandı.
Impossible, my dear sir.
İmkânsız, sevgili bayım.
- No! My dear sir, it never will be clear as long as she's explaining it.
Bu bayan her şeyi apaçık anlatmadığı sürece hiçbir şey açıklığa kavuşmayacak.
My dear sir, don't you know that a sycamore is a tree?
Yoksa siz Sycamore'un bir ağaç olduğunu bilmiyor musunuz efendim?
My dear sir, there are certain ethics.
Sayın beyefendi, meslek ahlâkı denen bir şey vardır.
Oh, my dear sir, it isn't a drop in the ocean.
Hiç önemi yok, efendim. Okyanusta bir damla bile değil.
You'll find out, my dear sir, in good time.
Zamanı gelince öğrenirsiniz, sevgili beyefendi.
So, my dear sir, you steal my roses.
Demek, sevgili bayım, güllerimi çalıyorsunuz.
But my dear sir, my time was up when the clock struck.
Ama beyefendi, saat çaldığında vaktim dolmuştu.
My dear sir, How are you?
Evet, Bayan Wilkins gelemedi.
My dear sir!
Sayın bayım!
These, my dear sir, are things you might have said had you some tinge of letters or of wit to color your discourse.
Olsaydı biraz nükte, biraz malumatınız işte karşıma geçip bunları sayardınız!
My dear sir, more than I can say. I am honored.
Sizi tanımak benim için bir onurdur, efendim.
- My dear sir!
- Beyefendiciğim!
Christmas has even less to do with it, my dear sir, than your wife has or I have.
Noel'in bu konuyla alakası benimle ve eşinizle olandan daha az, sevgili efendim.
My dear sir, this kind of engagement is validated with rings of grass, and 24-carat kisses...
Bayım, bu şekilde bir nişan için, çimenlerden yapılan bir yüzük ve 24 karatlık öpücükler geçerli olacaktır...
As a matter of fact, my dear sir, it completes the circle.
Aslında efendim, zinciri kıskançlık tamamlar.
My dear sir...!
Aman efendim...!
I have the theatre, my dear sir.
Benim tiyatrom var, sevgili efendim.
I'm most grateful if I can be spared all participation in your base fantasies, my dear sir.
Eğer fantazilerinizden çıkarsam çok memnun olurum, sevgili efendim.
Ah my dear sir, Giacomo is a master of many many tongues indeed.
Ah sevgili efendim, Giacomo gerçekten pek çok dilin ustasıdır.
My dear sir, I haven't the faintest idea.
Saygıdeğer beyefendi, en ufak bir fikrim yok.
My dear sir, there can be no...
- Saygıdeğer efendim -
My dear sir, the tragic situation is that by the miracles of science by sheer number, the old have come into power.
Sevgili efendim, acı durum şu ki, sırf sayılarla bilimin oluşturduğu mucize sayesinde yaşlılar iktidara geliyorlar. Onların oyları var.
My dear Sir Henry, if you'd wanted us to come with you... you'd have told us about the invitation much sooner than this.
Sevgili Sör Henry, eğer seninle gelmemizi isteseydin bize çok daha önce bundan bahsedebilirdin.
Very well put, my dear sir.
Çok iyi dediniz, sayın yetkili.
But tell me, my dear sir, man to man, do I die here in your presence?
Ama söyleyin bana, sevgili bayım, erkek erkeğe,... burada sizin önünüzde ölüyor muyum?
but by a sovereign indulgence which you abuse, my dear sir,
... ama çok büyük bir hoşgörüden,... ki siz bunu suistimal ediyorsunuz, sevgili bayım,
My dear sir, I hope no ill blood remains between us.
Umarım aramızdaki kin artık sona ermiştir.
My dear sir!
Tanrım!
My dear sir, this is not a clearance sale.
Efendim, burada arsa satmıyoruz.
- My dear sir, what old song?
Sevgili efendim, hangi eski şarkı?
My dear sir, you are a prince.
Efendim, siz bir prenssiniz.
It's for the reason, my dear sir, that the Emperor knows what to do.
İmparator ne yapılması gerektiğini biliyor, efendim.
My dear Sir James, I hardly ever undertake assignments these days.
Sevgili Sir James, bu günlerde anlaşmalara zor vakit ayırabiliyorum.
My dear sir, the Svardia-Bern Express crosses the Verick Pass at 3,000 metres.
Sayın efendim..... Svardia-Berlin Expresi 3.000 metre yükseklikteki..... Verick Köprüsü'nden geçecek.
Our motto is "faith and trust", my dear sir, since faith is the soul of commerce.
İnsan ilişkilerinin temeline sadakat hakim olduğundan bu yana, Bizim parolamız "sadakat ve güven" dir, sevgili baylar,.
My dear sir, he probably played with them.
Sevgili azizim, muhtemelen onlarla oyun oynadı.
Speak, my dear sir, speak.
Konuşun, sevgili bayım, konuşun.
May I venture, my dear sir, to engage you in polite conversation?
Sayın bayım, güzel bir sohbet maksadıyla sizi meşgul etmeme müsaadeniz var mı?
That's experience, my dear sir. A life-long experience.
Buna tecrübe derler, sayın bayım.
But misery, my dear sir, that's what is immoral!
Ama ızdırap, sayın bayım...
But my dear sir!
Ama sevgili efendim!
Sir Thomas makes this sound too sordid, my dear.
Sir Thomas bizi çıkarcı insanlar gibi gösterdi.
Oh, my dear sir.
Oh, canım efendim...
There're a great many of them, ain't there, my dear? - Yes, sir.
Onlar gibisinden çok var değil mi?
My dear sir von Basil.
Sevgili bay Von Basil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]