English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / My dear girl

My dear girl translate Turkish

187 parallel translation
Listen, my dear girl, when it comes to playwriting, you don't know your - your dear little elbow from a barrel of flour.
Beni dinle sevgili kızım, konu oyun yazarlığı olduğunda, senin bir şey bildiğin -... elinin hamuruyla erkek işine karışıyorsun.
The park, my dear girl, it happened in the zoo.
Park mı, sevgilim... hayvanat bahçesinde olmuştu.
My dear girl, you have to be English.
Güzel kızım, senin İngiliz olman gerek.
You see, my dear girl....
Görüyorsun, canım kızım...
- My dear girl, this is war.
- Sevgili kızım, savaş bu.
Oh, my dear girl. Even to a woman in love, such a situation must seem a little unreasonable.
Sevgili kızım aşık bir kadın için bile mantıksız işler peşindesin.
My dear girl, you cannot keep bumping your head against reality and saying it is not there.
Sevgili kızım, gerçekler kafana böyle çarptıktan sonra onları hala inkar edemezsin.
Small pay is still pay, my dear girl!
Az da olsa ücret ücrettir sevgili kızım.
It wouldn't be so strange at your age, my dear girl.
Senin yaşında hiç de garip olmazdı, güzel kızım.
- My dear girl!
- Biricik sevgilim!
- My dear girl!
- Tatlı sevgilim!
Catherine, my dear girl!
Catherine, tatlım!
Go away. My dear girl, I'm as sorry about Dannreuther as you are. But after all, it isn't as if he were one of our oldest friends.
Canım benim, Dannreuther için senin kadar ben de üzgünüm ama eski arkadaşlarımızdan biriymiş gibi üzülmüyorum yani.
My dear girl, you must see that this is quite out of the question.
Canım benim, bunun imkansız olduğunu anlamalısın.
My dear girl, you're hungry.
Güzel kızım, sen açsın. O ravioliyi ye.
My dear girl.
Benim sevgili kızım.
Oh, my dear girl, how long I have waited to hear that.
Canım benim, bu sözleri duymak için ne kadar bekledim ben.
My dear girl!
O, tatlı kız!
This is what is known, my dear girl, as a forced deck.
Bu, hileli deste denilen şeydir sevgili kızım.
The pages, my dear girl, are right here.
Sayfalar, küçük hanım, işte buracıkta.
My dear girl, don't flatter yourself.
Küçük hanım, kendi gururunuzu okşama.
My dear girl!
Sevgili kızım!
Do you understand me, my dear girl?
Beni anlıyor musun, canım kızım?
My dear girl, I am a doctor.
Sevgili kızım, ben bir doktorum.
Give us some sprightly music, my dear girl.
Bize biraz canlı müzik çal, benim canım kızım.
My dear girl, it's not a question of stinginess.
Sevgili kızım, mesele pintilik değil.
What have you done, my dear girl?
Ne yaptın, kızcağızım?
My dear girl, don't prowl off at this hour to meet a beautiful Italian.
Tatlı kızım, bu saatte güzel bir İtalyan'la buluşmak için ortalarda dolaşma.
Oh, my dear girl, that's easily explained.
Kızım, bunu açıklayabilirim.
My dear girl, that's where the workers buy their sunday best.
Sevgilim, çalışanların bayramlıklarına aldıkları yer orası.
and repeated softly : "My dear girl... My magnificent girl..."
"Benim canım sevgilim... benim muhteşem sevgilim..."
My dear girl!
Benim canım sevgilim!
My dear girl at my age one either lives just long enough to make presents useless or not long enough to make the question relevant.
Sevgili kızım, benim yaşıma gelen biri ya hediyeleri işe yaramaz yapacak kadar yaşamıştır ya da bu soruyu konuyla bağdaştıramayacak kadar yaşayamamıştır.
My dear, you look like a young girl.
Hayatım, genç bir kız gibi görünüyorsun.
Frankly, my dear, I didn't expect anything like that... from a nice levelheaded girl like you.
Açıkçası, senin gibi aklı başında bir kızdan böyle şeyler beklemezdim.
My dear little girl, my dearest little girl.
Küçük tatlı kızım, Benim sevgili küçük kızım.
"Dear Madam, this will introduce my cousin Doris who is in every way a good girl."
"Hanımefendi, mektubu getiren iyi biri olan kuzenim Doris'dir."
I can't, and I daren't, my dear little girl.
Yapamam, cesaret edemem, benim sevgili tatlı kızım.
My dear fellow... the truth isn't quite the sort of thing... one tells to a nice, sweet, refined girl.
Gerçek iyi, saf bir kıza anlatılabilecek bir şey değildir.
My dear little girl... console yourself.
Sevgili küçük kızım... Üzülme.
My dear little slave girl... ... I don't want what you steal from the palace.
Sevgili küçük köle kiz senin saraydan çaldigin seyleri istemiyorum.
Between the girl I was and the woman I am stretch too many days, my dear.
Kızlık zamanımla, kadın olduğum şu an arasında pek çok gün geldi geçti sevgilim.
My dear, dear girl...
Sevgilim, sevgili yavrucuğum...
My dear girl.
Sevgilim.
As you can well understand, gentlemen, my... my wife is prostrate over the loss of this dear and wonderful girl
Çok iyi anlayacağınız gibi beyler.. karım, kendi kızı gibi sevdiği bu sevimli ve harika kızın kaybından ötürü bitkin düşmüş durumda
- My dear girl.
- Sevgili kızım.
Dear Alex,..... it is my unpleasant duty to inform you that The Girl Who Stole the Eiffel Tower will not take place.
Sevgili Alex,..... vermem gereken acı bir haber var : Eiffel Kulesi'ni Çalan Kız gerçekleşmeyecek.
My dear little girl, I'm going to give you a present to show you I forgive you.
Küçük hanım, seni affettiğimi göstermek için bir hediye vereceğim.
That, my dear Mr. McCabe, is because every geezer in this town was taking a bath in your bathhouse or having it off with a girl in your whorehouse.
Bunun nedeni şu McCabe : Kasabadaki bütün erkekler... ya banyonda yıkanıyordu... ya da genelevinde bir kızla yatıyordu.
My dear parents... it is a trembling engaged girl who writes you.
Sevgili ailem kaygı duyan, nişanlı bir kız yazıyor bu mektubu.
My dear girl...
Canım arkadaşım...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]