English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wait a moment

Wait a moment translate Turkish

1,039 parallel translation
Steady on. Wait a moment.
Sakin olun, bekleyin biraz.
Wait a moment.
Bekle biraz.
Please wait a moment.
Lütfen bekleyin.
Now wait a moment.
Bekle bir saniye.
Wait a moment.
Bir saniye bekle.
- Now, wait a moment.
- Bir dakika bekle.
Wait a moment.
Bekle bir dakika.
Wait a moment.
Bir saniye.
Wait a moment
Biraz bekleyin lütfen.
We were just leaving. Oh, wait a moment.
Bir dakika bekleyin.
Now wait a moment. No.
Şimdi bir dakika dur bakalım.
Wait a moment.
Bir saniye telefonda kalın.
Wait a moment.
Lütfen, lütfen.
Please wait a moment.
Lütfen, bir saniye bekleyin.
Wait a moment.
Bir dakika.
Wait a moment. Here, catch.
Bekleyin.
- Wait a moment.
- Bir saniye.
Wait a moment. Maria.
- Bir dakika.
Wait a moment.
Bekleyin biraz.
Wait a moment
Bekle bir saniye.
- Miss Onoue, wait a moment
- Bayan Onoue az bekleyin.
Wait a moment.
Bir dakika bekle.
Monsignore, could you wait a moment?
Monsenyör, bir dakika bekleyebilir misiniz?
Please wait a moment, sir.
Bir saniye bekleyin, efendim.
I would like to wait a moment.
Biraz beklemek istiyorum.
Wait a moment, Mrs. Marvin.
Bir saniye Bayan Marvin.
Mother, wait a moment.
Anne, hemen geliyorum.
Wait a moment.
biraz bekle.
Now wait a moment.
Kafam karıştı.
Don't you think you ought to wait a moment longer, sir?
Biraz daha beklemeyi düşünmez misiniz, efendim?
Could you wait a moment?
Biraz bekleyebilir misiniz?
Wait a moment, Blaireau.
- Blair geri gelirmisin lütfen!
Wait a moment.
Biraz bekle teğmen.
- Wait a moment.
- Biraz daha bekleyin.
But wait a moment, and I'll get some nearby.
Ama bir dakika bekle sana şurdan getireyim.
Wait a moment, Sgt.
Bekle biraz, çavuş.
- Wait a moment.
- Dur biraz.
Wait a moment.
Bir saniye lütfen.
Wait a moment.
Günaydın memur bey.
Explanations will have to wait until later, at the moment we're faced with a problem, which I fear, is insurmountable.
Açıklamalar sonraya ertelenebilir, şu anda bir sorunla karşı karşıyayız. Korkarım bu sorun üstesinden gelinebilecek gibi değil.
Wait a moment.
Bir dakika bekleyin.
An officer, upon reporting to a new post must wait upon his commanding officer at the first possible moment.
Bir subay, yeni bir göreve geldiğinde ilk uygun anında komuta subayını beklemeli.
Once in a great while, I experience that moment of revelation for which all true believers wait and pray.
Çok ender olarak gerçek inananların beklediği ve dua ettiği.. .. vahiy anını tecrübe ederim.
Wait, don't go like this, come up for a moment
Bekle, böyle gitme. Biraz yukarıya gel.
Can you wait a moment and take me down to Beverly Hills?
Biraz bekleyip beni de Beverly Hills'e bırakır mısınız?
Wait a moment!
Bir saniye!
Wait just a moment, please. - As we continue to view -
- Bir dakika lütfen.
Wait here a moment.
Bekle biraz.
Wait here a moment.
Bir saniye burda bekleyin.
Now, wait just a moment.
Lütfen aceleci olmayın.
Wait here a moment.
Burada bekleyin biraz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]