English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wait up

Wait up translate Turkish

5,527 parallel translation
Hey... oh, wait up.
Hey... bir dakika.
- I told you not to wait up.
- Sana beklememeni söylemiştim.
- Wait up!
- Dur beni bekle!
Wait up!
Bekle!
Wait up!
Corey! Bekle!
Wait up, dude!
Beklesene dostum!
Wait up.
Bekle.
It's the Halloween season and things get real crazy so don't wait up.
Cadılar Bayramı mevsimindeyiz ve işler manyak bir hal alıyor, bekleme.
Hey, Jeanne, wait up.
Jeanne, bekle.
Sandy, wait up.
Sandy, bekle.
Virginia, wait up!
Virginia, bekle!
Don't wait up.
Bizi bekleme.
Blaine, come on, wait up.
- Blaine, hadi ama bekle.
Luis, wait up!
Louis. Bekle.
Hey, Shay, wait up!
Shay, bekle!
- Wait up.
- Dursana bir.
Wait up, God damn it!
Bekle, lanet olsun!
Yo, wait up!
Bekle!
What kind of experiment can't wait until the sun comes up?
Ne tarz bir deney güneşin doğmasını bekleyemez?
Oh, wait. Hold on. Back up.
Bir dakika, geri gel.
I don't have a week to wait around for your minions to pass my request up the food chain.
Seninle bir yemek ayarlamak için uşaklarının peşinde bir hafta bekleyecek zamanım yoktu.
The longer you wait, the harder to get your number up. Annie.
Ne kadar beklersen numaranı arttırmak o kadar zor olacaktır.
- Wait. Don't reject it until the whole thing's been served up.
Her şeyi görene kadar hemen reddetme.
They told us to get to the meeting place, which was a safe house near the American embassy, and to wait for buses to come to pick us up.
Amerikan Elçiliğinin yakınındaki güvenli bir yer olan Toplanma yerine gelmemizi söylediler, ve bizi alacak otobüsleri beklememizi.
He pulls off, you pass him up and wait somewhere he can't see you.
Uzaktan izle durursa, devam et ve seni görmeyeceği bir yerde dur.
Yeah, I couldn't wait to sign up.
Evet, göreve gitmeye can atıyordum.
Wait. You set me up.
Bana tuzak kurdun.
So, why wait three years to show up?
Neden ortaya çıkmak için 3 yıl bekledi?
Drive up here wasn't too bad, but the wait at the border, getting through customs was a nightmare.
Yolculuk fena değildi ama sınırda bekleyiş, işlemler filan epey yordu.
Wait, wait, wait, back up.
Bir dakika.
Daddy Darko waited thirty years to show up, he can wait another hour.
Baba Darko 30 yıl boyunca beklemiş 1 saat daha bekleyebilir.
Mm, wait, wait, hold up.
Dur, bekle.
Whoa, wait. We're breaking up?
Bir dakika, ayrılıyor muyuz yoksa?
I'm going to go inside, put on my coziest pajamas, curl up with a good book and wait for this nightmare to be over.
Ben de içeride en rahat pijamalarımı giyip iyi bir kitapla kıvrılarak bu kabusun bitmesini bekleyeceğim.
I'll finish up soon, so wait there a bit.
Hemen bitireceğim, orada biraz bekle.
Wait, wait, wait, don't, don't, don't wake her up.
Dur, dur, dur, sakın onu uyandırma.
Yeah, wait, but Mom, he folded his clothes up like you fold up my nice clothes.
Bak anne... Benim yeni kıyafetlerimi nasıl katlıyorsan o da kendi kıyafetlerini öyle katlamış.
I guess you wait until a guy in aviators shows up and tells you you're in violation.
Bir havacının gelip sana kuralları ihlal ettin demesini bekleyeceksin galiba.
Now wait, why does the amount go up when the price goes down?
Dur biraz, fiyat düşüyorsa miktar niye artıyor acaba?
It's really not up to me anymore. Wait, what?
- Artık karar bana bağlı değil.
Wait. I've been waiting since they locked you up on the Ark.
- Ark'ta hapse girdiğinden beri bekliyorum.
I wonder why I wait why I don't just crush up some pills crawl into bed beside Kaylen and let us drift off to sleep.
Niye bekliyorum birkaç hap atıp Kaylen'ın yanına yatarak uykuya dalmamızı beklemiyorum, bilmiyorum.
Wait, are you setting up the nursery?
Bir dakika çocuk odasını mı hazırlıyorsun?
Don't you hate it when the refrigerator door gets all fogged up, and then you have to wait until the, uh, what do you call it... fog... clears up?
Sen de soğutucu kapısı açık kalıp, camı buğulandığında tekrar açmak için nasıl denir, buğunun geçmesini beklemekten nefret etmiyor musun?
And, apparently, he can't wait to screw up more shit than he already has.
Anlaşılan durumu daha berbat bir hale getirmek için daha fazla bekleyemedi.
You gotta wait for back up.
Desteği beklemeniz lazım.
And don't wait up.
Beni bekleme. - Tamam.
Okay, wait- - so you refuse to go the hospital, but at the first sign of beasts, you're up and at'em?
Tamam bir dakika. Hastaneye gitmeyi reddediyorsun ama canavarlar konusu açıldığında hemen ayağa mı fırlıyorsun?
Wait until you're waist deep in dirty diapers, or he's up with the croup and there's no bourbon in the house.
Kirli bebek bezlerine beline kadar batmayı ya da kuş palazı olduğunda, evde içki kalmadığı anları bekle.
Good idea. That'll give us something to do while we sit here and wait for those guys to drive up and murder us.
Burada oturmuş, adamların gelip bizi öldürmelerini beklerken, boş durmamış oluruz.
Should we set him up or wait on the roads? We'll send him up.
- Onları gönderelim mi yoksa yolda beklesin mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]