English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Not fair

Not fair translate Turkish

5,857 parallel translation
It's not fair.
Bu adil değil.
- It's not fair.
- Bu hiç adil değil.
That's not fair. What if I was gay?
Bu adil değil ama.
It's not fair to me or to Gina.
Ne kendime ne de Gina'ya bunu yapamam.
That's not fair, because we both agreed...
- Bu haksızlık. İkimiz de bunun en...
- That's not fair...
- Bu adil değil.
- It's not fair to Saperstein.
Saperstein'e haksızlık olur.
It's not fair to Joel.
Joel'a haksızlık bu.
How is that not fair?
Neden adil değil?
That's not fair. I told Barney to take credit for it.
Haksızlık etme, Barney'ye böyle yapmasını ben söyledim.
That's not fair.
Bu haksızlık ama.
That's not fair, my cell phone is how I avoid doing work.
Haksızlık, telefonum sayesinde işten kaytarıyordum.
No, it's not fair.
- Hiç adil değil.
That's not fair on the kiddy, is it?
- Bu çocuk için iyi olmaz değil mi?
It's not fair. You weren't ready.
Bu adil olmadı, hazır değildin.
It's not fair!
Bu hiç adil değil!
But that's not fair.
- Ama bu haksızlık.
It's not fair : no music for anyone because Maria doesn't like it.
Bu adil değil : kimse müzik dinleyemez çünkü Maria sevmiyor.
So not fair.
Bu hiç âdil değil.
- That's not fair.
- Hiç adil değil.
Hey, that is not fair.
Bu hiç adil değil.
- That's not fair.
Hiç adil değil.
This is not fair.
Haksızlık bu, yaptığınız.
That's not fair.
Haksızlık ediyorsun.
That's not fair. We all have our own priorities.
Hepimizin kendine göre öncelikleri var tabii.
That's so not fair.
Bu adil değil.
Well, you know what's not fair?
Haksızlık olan ne biliyor musun?
It's not fair.
- Haksızlık bu.
- That's not fair, Ms. De Beaufort.
Bu adil değil, Bayan De Beaufort.
- Why? It's not fair if it's only you.
- Niye sadece senin için olsun.
That's not fair.
Bu adil değil.
Look, I know it's not fair to you. To me?
- Bak, senin için adil olmadığını biliyorum.
That's not fair! That's not fair!
Bu adil değil, adil değil!
That's not fair.
Bu haksızlık.
It's not fair.
Hiç adil değil bu.
It's not fair.
Hiç mantıklı değil bu.
Well, t... Listen, that's not fair.
Dinle, bu adil değil.
And that's not really fair of me to ask.
Ve senden bunu istemem hiç adil olmaz.
It wouldn't be fair... Not with the lives we lead.
Hayatımızın ipleri bizim elimizde olmadığı için bu adil olmaz.
- Not fair to Saperstein?
Saperstein'e haksızlık mı olur?
What about what's not fair to me?
Peki ya bana? Dur.
- To be fair, tonight's just us hanging out till 10 p.m. tops, it's not a big moment.
Açıkçası bu akşam en geç 10.00'a kadar takılacak olmamız önemli bir olay değil.
- To be fair, tonight's just us hanging out until 10 : 00 p.m., tops. - It's not a big moment.
Açıkçası bu akşam en geç 10.00'a kadar takılacak olmamız önemli bir olay değil.
He's not gonna forget that, and he's not gonna fight fair, so if you see him again, I want you to call me, or Antonio or any of us.
Bunu unutmayacak ve adil savaşmayacaktır bu yüzden bir daha beni, Antonio'yu veya herhangi birimizi ara.
He's not gonna play fair.
Oyunu kuralına göre oynamayacak.
And last but certainly not least, Mrs. Cholmondeley-Carter, from the National Executive Committee who has heroically agreed to act as head judge at tomorrow's fair.
Ayrıca son ama kesinlikle önemsiz olmayan yarınki fuarda baş hakem olmayı kahramanca kabul eden Ulusal Yürütme Komitesi'nden Bayan Cholmondeley-Carter.
Uh, you know, Lavon, it's the county fair, not the everyone-you-can-fit - in-a-mid-size-sedan fair.
Lavon, bu İlçe Fuarı. "Orta ölçekli bir sedana sığdırabildiğin kadar insan sığdır" fuarı değil.
We are, fair queen, but two lads that think not of the behind but of a day such as tomorrow... Don't. Okay, don't...
Biz iki arkadaşız, adil Kraliçem bugünün sonrasını, yarın olacakları düşünmeden bu günü yaşayan.
I think it's fair to say that I did not handle the situation very well.
Durumu pek düzgün idare edemediğimi söylemek gayet makul olur.
King henry's actions may not have been fair,
Kral Henry'nin kararları adil olmayabilir.
Two against one, that's not very fair.
İkiye karşı bir. Bu hiç de adil değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]