English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Now wait

Now wait translate Turkish

4,672 parallel translation
Now wait a second.
- Bir saniye.
wait, wait. What now?
Ne gidiyor musun?
- Now what? We wait, Little Wolf.
Bekleyeceğiz Küçük Kurt.
Look, Kevin West's arrest was swift, but now the Greenwoods are gonna have to wait months, maybe years, for justice.
Kevin West çok çabuk yakalandı ama şimdi Greenwood sakinleri adalet için aylarca belki de yıllarca beklemek zorunda kalacak.
Now, wait, wait, wait.
Şimdi bekle.
So wait... the dog throws the ball, and I do what now?
Bir dakika köpek topu fırlatınca ben yapacağım şimdi?
- Now, wait a second. - Your Majesty.
Bekle bir saniye.
( Squawks ) Now why would you bring your bird into a diner? Wait.
Peki neden kuşunu bir restorana getirdin?
Absolve me now..... or I send him to hell to wait for me.
Şimdi beni bağışla yoksa beni beklemesi için onu cehenneme yollarım.
Even though your DNA is changing, that doesn't have to change things between us. You know you say that now, but just wait until I sprout whiskers and a tail.
DNA'n değişiyor olsa da bu aramızdaki şeyi değiştirmek zorunda değil bunu şimdi söylüyorsun ama ben kuyruk ve bıyık çıkarana kadar bekle
I know I should wait until tonight, but now that the patient's gone...
Bu akşama kadar beklemem gerekiyor biliyorum ama hasta da gittiğine göre...
Now I gotta wait another six months before I know if it works, but, uh...
İşe yarayıp yaramadığını görmek için 6 ay daha beklemem gerekiyor ama...
Now, Julie, you can either wait outside or stay here.
Şimdi, Julie, Ya dışarıda beklemek veya burada kalmak.
Wait, Leonard is now the front runner for Valedictorian?
Bekle, şimdi Leonard da mı birincilik için yarışıyor?
So now we just wait, okay?
Şimdilik sadece bekleyelim, olur mu?
Now, wait a minute. I...
Bekleyin bir dakika.
They're gonna ask me, "Why now? Why did Legoff wait a year?"
Neden şimdi, Legoff bir yıl bekledi diyecekler.
Did you wait to bring this up until now because you thought it'd be harder for me to say no?
Bunu şimdiye kadar bekletmenin nedeni, hayır demekte zorlanacağımı düşünmen mi?
Look, I have to go back to D.C. So I'm gonna be there for at least six months, so unless we find someone now, we're gonna have to wait.
Bak D.C'e geri dönmek zorundayım, yani en az altı ay orada olacağım, bu yüzden şuan birini bulamazsak, beklemek durumunda kalacağız.
Our only option now is to wait for Caleb at the two places he's likeliest to turn up.
Tek yapabileceğimiz Caleb'ın iki görüşmeden birinde boy göstermesini beklemek.
Now we wait...
Şimdi bekleyeceğiz...
Wait, so now you have amnesia?
Bekle hafıza kaybın mı var?
I mean, why wait until now, Joey?
Neden şu ana kadar bekledin, Joe?
Look, you can have potato chips now, or if you wait ten minutes, you can have all the brains you can eat.
Bak, şimdi patates cipsi alabilirsin ya da eğer 10 dakika beklersen bütün beyinleri alabilirsin.
Now, wait, she is tired of you!
Dur, o senden sıkıldı artık!
Now you must wait for the Spirit who will guide you for life.
Artık ruhu beklemelisin. O hayata rehberlik edecek. Onun liderliğinde ilerleyeceksin.
Now we just wait for him to call back.
Şimdi onun geri araması için bekliyoruz.
Wait. Now this is my fault?
Dur, şimdi de bu benim suçum mu?
Wait, now.
- Ben...
Now, I-I know you got your girl code, but I will wait.
Şimdi, b-ben senin kız kodunu biliyorum, ama... Ben bekleyeceğim.
I have kept it from your door this week as much as I could but, now that Charles of Burgundy has been befriended and France has been left out, it cannot wait.
Bu hafta olabildiğince ayağına dolandırmadım ama şimdi Burgundy Dükü Charles dost olduğuna ve böylelikle Fransa ihmal edildiğine göre antlaşma bekleyemez.
All right, now - now Dawai is gonna search his place again, and if he does not find a jug face, well, then, we wait.
Pekâlâ, şimdi Dawai evini tekrar araştıracak,... sürahi surat bulamazsa o zaman bekleriz.
Oh, wait... Now he's drumming.
Şimdi de davul çalıyor.
Wait, now it's my fault that I have to spend my weekend doing this?
Bekle, haftasonumu bunu yaparak hacamam şimdi de benim suçum mu oldu?
I was gonna wait till he was single to ask him, but now he's flirting with Shauna again.
Ona bekar olduğu için soracaktım ama şimdi yine Shauna ile flört ediyor.
I should probably call you a cab now. Wait a minute.
- Sana hemen bir taksi çağırsam iyi olacak.
Wait, I think I hear his pickup pulling up to his house now.
Durun, kamyonetini evinin önüne park ettiğini duyuyorum sanırım.
Okay, now just wait a second.
- Tamam, bir saniye dur.
Just wait up now.
Bekle orada. Hadi evlat.
Any fat you haven't tapped off by now can wait until tomorrow.
Yakmadığınız bütün yağlar yarına kadar bekleyebilir.
Now, wait, what about your eye?
Bekle, peki ya senin gözün?
Now, Limehouse, wait.
- Limehouse, dur biraz.
Should we pop the champagne now or wait till after we got her?
Şampanyayı patlatalım mı yoksa kızı ele geçirdikten sonraya mı bırakalım?
Nothing, for now, we wait.
Şimdilik birşey yok, bekliyoruz.
- Get...? Get over here now. Wait.
- Çabuk gir şuraya.
What? Wait, so now we're paying people to blow up oil pipelines?
Dur, boru hattını patlatması için mi?
Now, there's a show I'd like to- - Wait, you won't get away with this.
İşte bu programı izlerim. Dur, kaçamazsın!
- Wait... what now?
- Bekle... şimdi ne- -
Wait. What now?
Şimdi ne yapacağım?
We now have to wait for the jury's decision.
Artık jürinin kararını vermesini bekliyoruz.
Yeah, but now, wait.
Tamam ama dur bir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]