English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Open up

Open up translate Turkish

11,832 parallel translation
I've always hated them, because they wouldn't open up at 4 : 00 a.m. to show the World Caber Tossing Championships.
Sabahın 4'ündeki Dünya Kütük Fırlatma Şampiyonası'nı izlememe izin vermedikleri için onlardan her zaman nefret ettim.
It's me. Open up.
Benim, kapıyı aç.
I-it is his poor, little body that she intends to open up and house the dark lord.
O'nun küçük zavallı bedenini açarak Karanlık Efendi'nin evi yapma niyetinde.
Open up.
Kapıyı aç.
Open up!
Aç!
Let's open up the space.
Oda ferahlar.
- Max, open up!
- Max, kapıyı aç! - Geliyorum!
I once saw her open up a can of paint with her knees.
Bir keresinde onu dizleriyle boya tenekesi açarken görmüştüm.
- Open up!
- Açın!
Open up, we're going in.
Açın kapıyı, giriyoruz.
And I wasn't trying to open up the door anymore either.
Ben de o kapıyı açmaya kalkışmıyordum artık.
That way, the walkers are drawn to each one and you open up a path.
Böylece aylaklar her birine doğru gidecek ve sen de kendine geçecek yol açmış olacaksın.
Okay, maybe if he thinks you trust him, even a little bit, he'll stop hiding and open up.
Tamam, azıcık bile olsa ona güvendiğimi düşünüyorsa saklanmayı bırakıp bana açılır.
Now open up your notebooks and say hello to the new you.
Notları açıp yeni kimliklerinize merhaba deyin.
She'll open up when she's ready.
Hazır olduğunda rahatça konuşur.
She's dealing with a lot of emotions and won't open up about any of them.
Birçok duygu ile uğraşıyor ve hiçbiri hakkında konuşmuyor.
Open up.
Aç ağzını.
- Might help us open up the portal.
- Geçidi açmamıza yardım edebilir.
Open up or I'll kick the door in!
Açın yoksa kapıyı tekmeleyeceğim!
Open up!
Açın kapıyı!
Did he ever open up about what had hurt him?
Canını yakan şeylerden bahsetti mi hiç?
Will you open up now?
Şimdi açacakmısın?
You know, they open up my artery and just take that little sucker right out of my neck.
Bilirsin, atardamarımı açacaklar ve o küçük asalağı boynumdan alıverecekler.
I need to slowly prepare and open up.
Yavaşça hazırlanıp açmalıyım.
I know how hard it is to open up about something when no one believes you.
Kimsenin inanmadığı bir şeyi anlatmanın ne demek olduğunu çok iyi bilirim.
Open up. Let's see how we're doing.
Ağzını bakalım görelim.
She'll open up when she's ready.
Hazır olduğunda açılacaktır.
You're gonna want to open her up with a sternotomy.
Sternotomiyle göğsünü açsan iyi olacak.
Listen up, we are going to open the doors, but not yet.
Dinleyin. Kapıları açacağız. Ama henüz değil.
Open it up.
Açsana.
IF WE CAN SCALE UP THIS PROCESS, IT'S POSSIBLE THAT WE COULD MANUFACTURE ENOUGH NEGATIVE ENERGY TO CREATE A WORMHOLE AND USE IT TO OPEN A WINDOW TO THE PAST.
Eğer bu işlemi büyütmeyi başarırsak geçmişe bir pencere açmak için solucan deliği yaratabilecek negatif enerjiyi elde edebiliriz.
We should write one of them zombie movies where a guy wakes up in a comfortable cotton hospital gown with the back open so there's a nice breeze on your behind, and he's like, "This ain't bad."
Hani adam arkası açık ; rahat, pamuklu bir hastane elbisesiyle uyanır. Ki arkasının açıklığından hoş bir esinti hisseder ve şu tepkiyi verir :
DOOR BANGS OPEN Get up.
Ayağa kalk.
- Can you hold that for a second? - Open it up now!
Açın hemen!
Open up!
Aç kapıyı!
Open up.
Aç diyorum!
Mm-hmm. She open up to you at all about what happened to her?
Sana bir şeyler söyledi mi?
- Open up!
- Açın şunu.
Open it up, Abe.
Aç hadi, Abe.
You guys, I'm sorry that they want to open this up, but they do.
- Böyle bir konuyu açtıkları için özür dilerim.
I know. I understand your reasoning. Even though he's really asshole, who's going to open things up in this situation?
Durumunuzu gayet iyi anlıyorum ama yine de bu durumda uyuşturucu partisi yapabilecek kadar kaçık mı o herif?
Let's open her up a little.
Biraz daha hızlanalım.
( knocking at door ) MAN : Open up.
Kapıyı açın.
We were just about to open up the portal.
Tam da geçidi açmak üzereydik.
If you just give me two seconds before you open me up all over your nice Armenian carpets, then you can decide if you still want to "do me."
Hoş Ermeni halının üstüne beni kesip açmadan önce bana iki saniye verirsen sonrasında beni'halletmek'isteyip istemediğine karar verebilirsin.
We can't just open ourselves up like this to the committee.
Komiteye kendimizi öylece açamayız.
Hold on a sec. Let me open it up first.
- Bir saniye bekle.
- Open it up.
- Aç.
But keep your eyes open for Dagur. He could show up at any time.
Fakat gözlerinizi Dagur için dört açın.
( Toros ) Martun, you want to open him up, do it.
Martun, hakkından gelmek istiyorsan yap gitsin.
Come out with your hands up, or we will be forced to open fire!
Ellerinizi kaldırıp dışarı çıkın, yoksa ateş açmak zorunda kalacağız!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]