Our love translate Turkish
4,267 parallel translation
So if you are to gain our love again, we would have you trace those silken threads -
Sevgimizi kazanmak istiyorsan bu örümcek iplerinin peşinden gitmeni istiyoruz.
Sometimes when we're around them, we feel a little guilty for having found each other, like we're waving our love in their faces.
Bazen onların yanındayken, birlikte olduğumuz için biraz suçlu hissediyoruz. Aşkımızı yüzlerine çarpıyoruz gibi oluyor.
Super solid team, super close to Chatswin, and super good for maintaining our love.
- Manyak sağlam takımı var. Chatswin'e manyak yakın. Ve aşkımızı sürdürebilmemiz için manyak güzel.
"Our love is like the universe."
"Aşkımız evren gibi."
Our love too was true!
Aşkımız da gerçek!
Why would I want to share our wedding day... our perfect day to celebrate our love... with her?
Evlilik günümüzü aşkımızı kutlayacağımız o mükemmel günü neden onunla paylaşmak isteyim?
That we could never be together, that our love would never work out.
Hiçbir zaman birlikte olmamamız gerektiğini, aşkımızın asla yürümeyeceğini.
You're here for your ingenuity, your-your love of reptiles, your availability... but more importantly, your contempt for our neighbors to the north.
Becerikliliğiniz için buradasınız sürüngen sevginiz için uygun olduğunuz için, ama daha önemlisi kuzeydeki komşumuza nefretinizden dolayı.
- and our love... "
- ve aşkımız... "
- MARRIED? - WE'VE BEEN HIDING OUR LOVE FOR YEARS.
Yıllardır aşkımızı saklıyorduk.
Nothing can destroy our love, it will defeat hunger and death.
Aşkımızı hiçbir şey yıkamaz, o açlığa ve ölüme karşı galip gelir.
Maybe our love has to be more of the soul.
Belki sevgimiz ruhumuzdan daha ötedir.
And I know that you mean well, but I'm not inclined to take relationship advice from a man who just forgot to tell me that he wasn't in love with me until our wedding day.
Ben de senin iyi niyetli olduğunu biliyorum, ama düğün gününe kadar bana aşık olmadığını söyleyen birinden ilişki tavsiyesi almaya niyetim yok.
Love is our only defense against the abyss in this meaningless universe.
Aşk sadece bu manasız evrendeki sonsuzluğa karşı koyuşumuz.
I used to love cops, and, now, thanks to you and our little business, they make me nervous.
Polisleri severdim ve artık küçük meselemizin gergin olmama yol açtığı için sen de sağ ol.
At a meeting I was suddenly talking with a minister from another EU country... about how it's pretty well impossible to sustain a love life in our position. But that you still needed it.
Bir AB bakanlar toplantısında, başka bir ülkeden meslektaşım olan bir kadınla konuşmuştum, insan böyle bir mevkideyken ve ihtiyaçları varken, bir aşk hayatı olmasının imkansız olması hakkında.
I'd love a beer.
- Bir bira iyi our.
I've been here longer than 75 % of our associates, and I love it.
Burada yardımcılarımızın % 75'inden daha uzun süredir buradayım, ve buna bayılıyorum.
Okay. Love our little talks.
Küçük sohbetlerimize bayılıyorum.
My darling whom I love and also strangers whom I don't even like our ETA is 15 minutes.
Çok sevdiğim aşkım ve hoşlanmadığım yabancılar, yaklaşık 15 dakika içinde oradayız.
I love your cockeyed optimism, but she was our nav computer.
Budalaca iyimserliğini seviyorum fakat o bizim navigasyon bilgisayarımızdı.
We gained our understanding of love from a teacher who is not on Zamaron.
Biz aşkın anlamını şu an Zamaron'da olmayan bir öğretmenden elde ettik.
She proved love is superior and saved our planet from destruction.
O aşkın üstün olduğunu kanıtladı ve gezegenimizi yıkımdan kurtardı.
I just thought if I could get us an offer, then there wouldn't be anything standing in our way, and I could come to you with this big Jim gesture... and show you all at once just how much I love you,
Düşündüm ki ev için bir teklif alırsak, önümüzde bir engel kalmazdı, ve sana bu büyük Jim jestini yapabilirdim...
And I realized, you know, that love has the power to overcome almost anything, but only if we all can get past our own prejudice and let it.
Ve aşkın her şeyi aşacak güce sahip olduğunu fark ettim. ... ama sadece kendi önyargılarımızı bir kenara bırakıp, aşka izin verirsek.
I've been here longer than 75 % of our associates, and I love it, and that's what I told them in my essay.
Diğer yardımcıların % 75'inden daha uzun süredir buradayım işimi seviyorum ve başvurumda onlara bunu anlattım.
I used to love our team.
Bizim takımı severdim ben.
I still love our team.
Hâlâ da severim gerçi.
I must admit, I hate leaving you... but I do love our good-byes.
İtiraf etmeliyim ki seni bırakmaktan nefret ediyorum ama vedalaşmalarımızı seviyorum.
Well, Jeff, our test involves a creature called the Majestic, which delves into your memories of alleged love and displays them for all to see.
Jeff, testimiz Görkemli denilen bir yaratığı içerir. Görkemli, senin sözde aşk hatıralırını karıştırır, ve herkesin görmesi için sergiler.
I love that this is our relationship now.
İlişkimizin bu hâle gelmiş olmasına bayılıyorum.
And he'd love us getting in our trunks when it was hot.
Hava sıcak olduğu zaman mayo giymemize bayılırdı.
And yeah, we're lame, we're Hindu, we used a groupon for burritos, but you know what, that's our lot in life and we love it, so why don't you just leave the Lahiris alone,
Ve evet, biz eziğiz, biz Hintli'yiz. Burritoları kuponla aldık. Bizim de hayattaki nasibimiz bu ve bunu seviyoruz.
But when it's all over, our son will have a big sister to love and protect.
Ama bütün bunlar bittiğinde oğlumuzu sevecek ve koruyacak bir ablası olacak.
I would love to share our relationship, Clark.
Ben ilişkimizi başkalarına anlatmayı yeğlerdim, Clark.
and love dares you to change our way of caring about ourselves this is our last dance this is our last dance this is ourselves under pressure
* Değer vermen için meydan okur sana * * Ve aşk, kendimize verdiğimiz değeri * * Değiştirmemiz için meydan olur bize *
And Julia's a friend of mine, she's a friend to our show, we love her, but whatever you're hearing, it just... it isn't true.
Ve Julia arkadaşımdır, şovumuza yakındır onu çok severiz ama her ne duyuyorsanız doğru değil.
How does it feel to be in love with the woman who ruined our lives?
Hayatlarımızı mahvetmiş kadına aşık olmak nasıl bir his?
"Will you love our child and work hard to see that he or she has a good life?"
"Çocuğumuzu sevecek misin onun iyi bir hayata sahip olduğunu görmek için çok çalışacak mısın?"
Whether you love her, hate her, are repulsed by her - you marry her, and you secure our claim to the friendship of Rome.
Onu sevsen de sevmesen de seni geri çevirse de onunla evleneceksin ve Roma ile olan dostluğumuzu güvene alacaksın.
I love our family the way it is.
Ailemizi bu şekliyle seviyorum.
David, I want our wedding day to be about positivity, and love, and rented trumpeter swans, and not any kind of tensions between my mother and I.
David, evlilik günümüzün güzel aşk dolu ve trompet çalan kiralık kuğularla olmasını istiyorum. Annemle aramızdaki çekişmeyi o gün istemiyorum.
No, the idea that I love, that I want to thank you for is pushing me to invite my mom to our wedding.
Hayır, sevdiğim ve onun için sana teşekkür ettiğim fikir evliliğimize annemi davet etmem için beni zorlamandı.
You chose love. You chose me. You chose our life.
Sense beni, hayatımızı, kendini ve kendi mutluluğunu seçtin ve şimdi bu karar yüzünden için içini yiyor.
We love ourselves more than our commitment to love
Kendimizi aşka olan bağlılığımızdan daha çok seviyoruz.
I love that in you, the nobility, but, sometimes, I can't help but feel that you... you choose to save others'lives at the expense of our own.
Ben, size bu aşk asalet, ama, bazen, ben yardım edemem ama hissediyorum... Kaydetmek tercih başkalarının hayatlarını kendi pahasına.
You walked right into our trap, all for the love of a dragon.
Sadece bir ejderhanın sevgisi için tam da tuzağımıza düştün.
We have our obligations, but our work today..... if Mr Quint is any example..... I begin to think a law that makes a crime of human love will police itself in pure... despair.
Yükümlülüklerimiz var, ama bugünkü işimizin Bay Quint'i örnek olarak ele alacak olursak insan aşklarını bir suç yapan yasanın polisi çaresiz bıraktığını düşünmeye başladım.
No. Because love and justice are not the primal forces of our world, sir.
Çünkü aşk ve adalet dünyamızın temel güçlerinden değildir, bayım.
I feel the intense feelings of romantic love are fading from our relationship.
Bizim ilişkimizdeki yoğun romantik aşk duygularının kaybolduğunu hissediyorum.
Maybe... maybe our love has to be more of the soul.
Belki aşkımız ruhumuzdan daha fazlası olmalıdır.
love 6635
lovecraft 23
lovely 1455
lover 352
loves 34
lovers 138
loved 84
love is in the air 29
lovey 87
loverboy 37
lovecraft 23
lovely 1455
lover 352
loves 34
lovers 138
loved 84
love is in the air 29
lovey 87
loverboy 37
love is all you need 17
lovebirds 65
love is blind 30
love you 2060
love me 205
love is 42
love you too 190
love you guys 28
love actually 22
love you more 28
lovebirds 65
love is blind 30
love you 2060
love me 205
love is 42
love you too 190
love you guys 28
love actually 22
love you more 28