English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Over easy

Over easy translate Turkish

449 parallel translation
EGGS OVER EASY! HASH BROWNS!
Yumurtanın iki tarafı da pişsin.
HAM AND EGGS, EGGS OVER EASY, HASH BROWNS!
İki tarafı da pişmiş yumurta ve patates tava istiyorum.
- Yeah, over easy.
- Evet, ekmek banmalık.
Over easy or sunny-side up?
Az pişmiş mi yoksa akı ayrı sarısı ayrı mı?
I asked for my eggs over easy.
Az kızarılmış yumurta istedim.
- They are over easy, sir.
- Az kızarılmış efendim.
Over easy, I guess.
Rafadan diye anlıyorum.
- Steak and eggs, over easy, coffee.
- Biftek, yumurta ve kahve.
If you're in the forest, you could say, "That bird lives in a round stick." And you have "things" over easy with toast.
Eğer ormandaysan bunlardan birini söyleyebilirsin "Ağaçlarda ne kadar çok kuş birikmiş." diyebilirsin.
I'd like some fried eggs over easy,
Bir eş gibi.
I'd like some fried eggs over easy,
Sahanda yumurta istiyorum.
Two over easy, English, no toast, and hold the spuds.
İki tavada yumurta, bir kek, ekmek istemiyor, patates olmayacak.
As of now, I have a life history of a dirty garbage scow and a breakfast of extremely runny eggs over easy!
Zaten iğrenç bir çöp teknesinde uyandım ve kötü pişmiş yumurtalarla iğrenç bir kahvaltı yaptım.
- Over easy, thanks, Mick.
- İyi pişmiş, teşekkürler, Mick.
It's easy to see why men should lose their heads over you.
Erkeklerin neden pusulayı şaşırdıkları hemen belli oluyor.
The German aggressors expected an easy victory over our people :
Cermen saldırganlar Rus halkına karşı kolay bir zafer umuyorlardı.
It's easy to come over to us now that we're winning, isn't it?
Şimdi kazanıyoruz ya herkes bize katılmak istiyor
- Come over here! - Take it easy, Waco!
Waco!
Well, then, get over that, and the rest should be easy.
Öyleyse üstesinden gel, arkası gelir.
It's useless to fight over something so easy to get.
Kolayca çözülecek bir şey kavga etmek gereksiz.
Well, that's easy. I'll just have him trip over a rug and break an arm.
O zaman işim kolay.Hemen halıya takılıp kolunu kırmasını sağlayabilirim.
But Easy can take you over to the lodge.
Ama Easy seni av köşküne götürebilir.
Over easy, or what?
Banmalık mı, ne?
You can take over the History Department as easy from there as any place else.
Başka bir yerdense orada kalıp, Tarih Bölümü yönetimini çok daha kolay alırsın.
Easy, darling. It's all over now.
Sakin ol tatlım, artık her şey bitti.
Toss it over on the chair--easy.
Sandalyeye doğru fırlat. Yavaş ol.
There's a terribly easy bit over the floor up onto the chair.
Yerden sandalyeye çıkmak oldukça kolay olacak.
Boss Yang's turf won't be easy to take over
Patron Yang kolay yenilecek biri değildir
You just can't walk all over the people of Evans City that easy, Major.
Evans City halkının üzerinden böyle kolay geçemezsiniz binbaşı.
Easy enough to get over, but it gets hard the other side.
Duvarı aşmak kolay ama diğer tarafta işin zor.
Before a number she'd come over... she'd lean down and she'd whisper to me, " Easy on the brushes, kid...
Bir şarkıya başlamadan önce... kulağıma eğilip " Fırçalara fazla yüklenme küçük...
It isn't easy for a man Mel's age to get a job, start all over again.
Mel'in yaşında birinin bir iş bulup herşeye yeniden başlaması çok güç.
Take it easy over there.
Dikkat edin onlara.
Look, you pull it over and I'll have the DA take it easy on you.
Bak. Kenara çekersen savcıya söylerim, sana fazla yüklenmez.
I know it won't be easy starting over at my age.
Bu yaşımda yeni bir hayata başlamak pek kolay olmayacak.
- Look, I know it's over between you but he's a legend, we'll have to let him down easy.
- Bak, ilişkinizin bittiğini biliyorum ama o bir efsane. Bunu ona uygun şekilde anlatmalıyız.
It'll all be over with. It is real easy.
- Yapman gereken çok kolay.
The journey up must have been fairly easy, but getting down again, sometimes over upward-pointing spikes, may have been more laborious.
Yukarıya doğru olan yolculuk kolay geçiyor olmalı ama tekrar aşağıya inmek, ucu yukarı dönük dikenlerin üstündeyken daha zahmetli olmuş olabilir.
It's easy to say It's over It's easy
" Söylemesi kolay artık bitti söylemesi kolay iyi arkadaşmışız çekip gittin ve bir süre genç bir gülüşün baharını yaşadın ama anılar bitmez asla aklını kaybedebilirsin sonradan da kolayca gelip diyeceksin ki seni seviyorum...
They don't even trust each other, and that makes it easy to put them over a barrel.
Daha birbirlerine güvenmiyorlar ve bu onları daha kolay ele geçirilebilir hâle getiriyor.
Take it easy, Benny. The party is over.
Rahatına bak Benny.
But it was easy gettin'it over,'cause of the angle.
Ama devirmesi kolaydı. Açı yüzünden.
Just as easy as it's gonna be to take care of you when this is over.
Bu iş bittiğinde sizi halledeceğim kadar kolay.
Climb over the fence, and take it easy with the raft.
Telin üstünden atla, sonra da salı bırak.
Easy. It's over.
Sakin ol.
Take it easy, let's talk it over But don t know anything
Sakin ol, önce konuşalım.
That's right. - Get him over here easy, now.
- Onu buraya getirin, yavaşça.
easy, easy, up, up, up... and over.
Yukarı, yukarı... Ve işte oldu.
Now, I know that you're all upset at me, and you don't really understand why I'm doing this, but I will not roll over and die, and I will rest easy, because I sleep the sleep of the righteous.
Hepinizin bana kızdığını biliyorum ve bunu neden yaptığımı bilmediğinizi de biliyorum. Ama kalkıp da pek takmayacağım rahatıma bakacağım ve yatıp uyuyacağım. Çünkü, ben haklıların uykusunda uyuyorum.
I don't think the Germans can get over here so easy.
Almanların buraya o kadar çabuk gelebileceklerini sanmıyorum.
- Now, the handing over of such letters... is a far from easy matter to accomplish.
- Bu mektupları size ulaştırmak... hiç de öyle kolay bir iş değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]