Paper cut translate Turkish
198 parallel translation
The paper cut-outs on the wall add a touch of interior design.
Duvarlardaki kağıt süsler ve örtülerin düzeni belli bir dekorasyon anlayışını ifade ediyor.
PAPER CUT!
Kağıt kesti!
While you're at it, why don't you give me a nice paper cut and pour lemon juice on it?
Konusu açılmışken, neden bir yerimi kâğıtla kesip üstüne limon suyu sıkmıyorsun?
It wasn't a paper cut, was it?
Kağıt kesiği değildi, değil mi?
There's nothing between your legs, it's like a wisp of cotton candy framing a paper cut.
Bacaklarınızın arasında hiçbir şey yok. Tıpkı bir tutam pamuk helvaya kağıt kesiği atılmış gibi.
Haven't you ever had a paper cut before?
Hiç kağıt kesmedi mi seni?
The real pain in the ass is when you get a paper cut... on your tongue.
En beteri ise asıl dilini kağıtla kestiğim zaman olacak.
It's only a paper cut.
Sadece kağıt kesiği.
- Yes, just a paper cut.
- Evet, Sadece bir kağıt kesiği.
We got a dead shovel in 2 and a paper cut in the Suture Room.
2 no. Da bir ölü kürek ve Dikiş Odası'nda kağıt kesiği var.
Paper cut?
Kağıt kesiği mi?
I got a paper cut that's a doozy.
Kolumu kağıt kesti.
Paper cut!
Kağıt kesim!
Ow! Oh! Paper cut!
Kağıt kesiği!
Paper cut!
Kağıt kesiği!
The girl didn't die from a paper cut.
Kız, kağıt kesiğinden ölmedi.
I just got a paper cut on this party invitation for Will and Grace
Will ve Grace'e olan bu davetiye elimi kesti.
Just a small cut from that paper clip.
Kağıt tutacağının yaptığı küçük bir kesik.
Can't we cut out of paper a kite or something?
Kağıttan uçurtma gibi bir şey yapamaz mıyız?
I sometimes feel like those silhouettes artists cut out of black paper and paste against a white card.
Bazen kendimi siyah kağıtlardan kesilip beyaz kartlara yapıştırıImış silüetleri gibi hissediyorum.
This was in the paper, and I cut it out.
Bunu bir gazeteden kestim.
I can cut paper with it if I like!
Ama canım isterse kağıt da keserim.
- Paper patterns? - Yes, I shall have to have, um, Templates made and get the pieces cut out for you.
- Evet, yapılan şablonları alıp, sizin için kumaşı kesmem gerekecek.
Every year whole forests are cut down... to supply the paper for these grotesque daubs.
Her yıl bu iğrenç resimlerde kullanılacak kağıtlar için yüz binlerce orman kesiliyor.
They cut down trees to make paper to print that?
Gazeteler bunları bassın diye mi ağaçları katlediyorlar?
With the knife, you cut the paper on the fold.
Bıçakla buradan kes.
It can't even cut paper.
Kağıt bile kesemez.
The scissors cut the paper.
Makas kağıdı keser.
Along comes Mr. Whitey, by the time he's finished with that net it looks like a kiddy's scissors class has cut it up for a paper doll.
Derken bay beyaz gelir, ağla işi bittiğinde ağ elişi dersinde kesilen kağıt bebeklere döner.
I wouldn't be able to cut my way through tissue paper with that, let alone carry out an autopsy.
Bununla ince bir kağıdı bile kesemem, şu otopsiyi bitirelim.
The paper's cut off in two snips with a short-bladed scissors.
Kısa uçlu makasla iki kesik atılmış.
It's a paper cut.
Bu bir kağıt kesiği.
During the bank robbery, the actual thief cut his hand... on the teller's paper spindle.
Banka soygunu sırasında, asıl hırsız elini veznedarın kağıt tutma iğnesiyle kesmiş.
- Who cut up the paper?
Sonra görüşürüz.
Paper cut.
Kâğıt kesiği.
And my left knee is cut up to shit... like a kiddy's scissors class cut it up for paper dolls!
Sol dizim çok kötü kesilmişti. Çocukların derste makasla kağıt bebekleri kestiği gibi kesildi!
Hey, who cut something out of my paper?
Hey! Gazetemi kim kesti?
Come on, and let me tell you something, all the millionaires know how to cut paper.
Bütün milyonerler kâğıt kesmeyi bilir.
I remember you couldn't even cut paper.
Hatırlıyorum da kâğıt bile kesemezdin.
Maybe if you were around a little more, Michael could cut paper.
Belki biraz daha fazla etrafta olsaydın Michael kâğıt kesebilirdi.
Do I have to cut paper now?
- Kâğıt kesmem gerekiyor mu?
Scissors cut paper.
Makas kağıdı keser!
First, we cut a small paper circle and tape it to the glass.
Önce kâğıttan bir daire kesin ve bardağa yapıştırın.
- You need a scissor to cut the paper, right?
- Kâğıdı kesmek için makas lazım, değil mi?
- To cut the paper, yeah.
- Kâğıdı kesmek için, evet.
Look, I cut this from the paper for you.
Bunu gazeteden senin için kestim.
Then why'd you cut their stories out of the paper?
O zaman neden gazetedeki haberlerini kestin?
- One leg feels shorter than the other. This is gonna be the Vanity Fair paper-cut incident all over again, isn't it?
- Vanity Fair dergisiyle elini kestiğinde de böyle yapmıştın.
- Did you cut through the paper trail?
- Kağıt izlerini yakaladın mı?
Now, can we fold up the paper into a nice little square so that I can cut it up into a hundred little pieces and throw it into the street?
Now, can we fold up the paper into a nice little square so that I can cut it up into a hundred little pieces and throw it into the street?
This guy looks like a paper doll got cut up and pasted back together.
Sanki parçalara ayrılıp sonradan yapıştırılmış kağıttan bebek gibi.
cute 842
cutler 71
cutter 157
cutie 151
cutting 72
cuts 37
cute girl 18
cute kid 40
cutie pie 31
cut me some slack 38
cutler 71
cutter 157
cutie 151
cutting 72
cuts 37
cute girl 18
cute kid 40
cutie pie 31
cut me some slack 38
cutters 21
cut the crap 312
cut the shit 95
cut the bullshit 49
cut the rope 18
cut her some slack 21
cut it out 1141
cut it off 87
cut me 25
cut me loose 54
cut the crap 312
cut the shit 95
cut the bullshit 49
cut the rope 18
cut her some slack 21
cut it out 1141
cut it off 87
cut me 25
cut me loose 54
cut off 20
cut it 259
cut the music 27
cut the power 34
cut him some slack 34
cut to the chase 69
cut that out 75
cut him off 63
cut them off 19
cut him 23
cut it 259
cut the music 27
cut the power 34
cut him some slack 34
cut to the chase 69
cut that out 75
cut him off 63
cut them off 19
cut him 23