English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Pizza's here

Pizza's here translate Turkish

163 parallel translation
But there's no record here for your pizza.
Ama sizin pizzanız buraya kaydedilmemiş.
Hot pizza, here.
Sıcak pizza var.
We've got hot pizza here, 25 cents.
Sıcak pizza, 25 sent.
We've got hot pizza here.
Sıcak pizza burada.
There's nothing left here but frozen pizza.
Evde donmuş pizzadan başka bir şey kalmadı.
There's food in here.
Domatesli pizza. Makarna.
- Mmm-hmm. Somebody here called Pizza Twins, and that's us.
Buradan birileri, Pizza İkizler'i aramış.
here's your pizza.
Ben. Bu da pizzanız.
WHEN I CALLED FROM THE OFFICE AND FOUND OUT HOW MANY PEOPLE WERE HERE I DECIDED TO STOP FOR PIZZA.
Ofisten aradığımda ve buradaki insan sayısı aklıma geldiğinde pizzacıya uğramaya karar verdim.
Pizza's here.
Pizzalar geldi.
Here's the kicker : this mystery guest will deliver the pizzas and have a pizza party at yourplace, free, from KFWB.
Ödülün en can alıcı bölümü ise şu ; gizemli misafir pizzaları evinize getirecek... ve evinizde KFWB'den bedava bir pizza partisi verecek.
- Pizza's here!
- Pizzalar gelmiş!
Somebody told me that Sal's had great pizza and I figured it was either here or the sushi bar.
En iyi pizzayı burada yapıyorlarmış ya buraya gelecektim yada suşi yemeye gidecektim.
Pizza's here.
Pizzanız burada.
Mr. McCallister, here's your very own cheese pizza.
Bay McCallister, işte size özel peynirli pizza.
- Uh, there's a pizza here for- -
- Pizza ısmarlayan...
Spacely Sprockets here, who's now the man in charge, the Mayor-Gov who wants to take me to Pizza Hut and I wouldn't mind a pizza has also built the damn cryo-prison?
Buradaki sorumlu kişi konumunda olan bu Varyemez Amca beni Pizza Hut'a götürmek isteyen Başkan yani pizzaya hayır demem ama o boktan cezaevinin kurucusu mu?
- Sir, you pizza's here.
- Efendim, pizzanız burda.
- Pizza's here!
Pizza geldi!
Here's your pizza.
İşte pizzanız.
Pizza's here?
Pizza mı gelmiş?
Hey, here's your pizza.
Hey, pizzanız.
Pizza's here.
Pizza geldi.
- Pizza's here.
Pizza geldi! Kim o?
Pizza guy's here!
Pizzacı geldi!
Here's your pizza, pea brains.
Pizzalarınız bezelye beyinliler.
Every time 845 Arlington orders a pizza, you run out of here like you're dropping off a donor heart
845 Arlington bir pizza ısmarladığında bağışlanmış bir kalp yetiştirmen gerekiyormuş gibi koşturuyorsun.
I'll be honored to have your engagement party right here at Beacon's street pizza we take prices of course
Benim hatam değildi. Gönül eğlendirebileceği bir kız bulmuştum. Ona âşık olmaması gerekiyordu!
No, I'll tell you what. Last time I left a pizza here it magically disappeared.
En son buraya pizza bıraktığımda sırra kadem bastı.
Here's your pizza, chef.
- İşte pizzanız patron.
Doug, you can eat pizza when he's here.
Babam buradayken de pizza yiyebiliyorsun!
The pizza's here.
Pizza burada.
- Pizza's up here. That's what's up.
Burada olan şey pizza.
We were about to eat tofu pizza... when you got a call and ran out the door like a bat out of hell... and here you are now looking like you've been dragged to hell and back.
Gelen telefondan sonra, cehennemden kaçan yarasa gibi dışarı çıkmadan önce pizza yemek üzereydik. Şimdi de burada, sürüklendiğin cehennemden çıkmış gibi duruyorsun.
Thank God there's good pizza here.
Tanrıya şükür güzel pizzalar gelmiş.
Here's the thing... about us getting in touch with you... if you get a message that the pizza is sour, you go at once to the Churchill Hotel, find a man named William Coffey.
Nasıl temasa geçeceğimizi anlatayım size. Pizza soğuk şeklinde bir mesaj alırsanız hemen Churchill oteline gidin. William Coffey adında birini bulun.
Hey, hold on, pizza's here.
Durun, pizza geldi.
All I know is there's a pizza here every day at noon
Ne yapacağım? Nasıl yardım edeceğim? Ne içeceğiz?
And here's your pizza.
İşte pizzan.
Makes me pine for my days as a delivery boy. "Here's your pizza," I'd say.
Pizzacıda çalıştığım günleri hatırlattı bana. "Buyrun, işte pizzanız" derdim.
Arthur left me here alone with this pizza, and I--I--I blacked out, and when I came to, I was eating her.
Sonra bayılmışım. Kendime geldiğimde yiyordum.
Okay, there's a bit of a design flaw in the pizza here.
Pizzanın tasarımında bir sorun var. - Nasıl bir sorun var?
- Pizza's here.
Pizza geldi.
The pizza would be here in 30 minutes or less, And with foxxy's hands stuck in her hair,
Pizza 30 dakikadan az bir sürede burada olacak ve Foxxy'nin elleri saçına sıkışmış durumda.
All right, well, there's pizzas over here if you get hungry.
Pekala, Burada pizza var acıkırsan diye.
Pizza boy's here.
Pizzacı çocuk geldi.
- Now... the downside of this discovery... is that since Robert is currently doing all the shopping... this pizza could have been here since Lorelai's 10th birthday party.
İşin kötü yanı şu anda alışverişi Robert yaptığı için bu pizza Lorelai'ın 10. doğum gününden kalma olabilir.
Pizza's here.
- Pizza geldi!
Here's for the pizza and...
- Sağ ol, dostum. Bu pizza için.
Sergeant, your pizza's here.
Çavuş, pizzanız geldi.
Wednesday and Saturday it's the pizzeria but Tuesday and Thursday I'm here.
Çarşamba ve cumartesileri ise pizza günüdür. Salı ve perşembeleri buradayım ama.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]