Pull it over translate Turkish
293 parallel translation
If this place was a blanket I'd pull it over my head!
Bu yer battaniye olsaydı, üzerime örterdim!
Pull it over, that's it.
Kenara çek, dedim!
Why don't you pull it over there, ask for Monty?
Şuraya çek, Monty baksın.
- Pull it over.
- Kenara çek.
Pull it over him! Come on!
Onun üstüne çekin!
Pull it over here.
Burada dur.
Pull it over lady.
Kenara çek hanımefendi.
Look, you pull it over and I'll have the DA take it easy on you.
Bak. Kenara çekersen savcıya söylerim, sana fazla yüklenmez.
All right, pull it over.
Pekala, çekin.
- Pull it over. We got no brakes!
Fren tutmuyor!
Miss, pull it over!
Bayan, kenara çek!
She said, "Take your bottom lip and pull it over your head."
"Alt dudağını, kafanın üzerine geçirmeye çalış."
- Just pull it over.
- Haydi arabayı kenara çek.
Let's pull it over!
Hadi kenara çekelim!
Pull it over, let me have a look.
Kenara çek de bir bakayım.
Pull it over.
Dikkat et kenara çek onu.
Pull it over, doctor.
Kenara çekin doktor.
Pull it over, kid!
Kenara çek, evlat.
Pull it over.
Kenara çek.
Pull it a little over to that side.
Biraz şu tarafa çekin.
- Should I pull over and let it cool off?
- Kenara çekip, soğutayım mı? - Tabii, Cora.
Had to pull up on the road for a couple of hours till it blew over.
Dinene kadar bir-iki saat yol kenarına çekilmek zorunda kaldım.
Of course, we couldn't pull it off over here. But on the continent..?
- Burada satamayız ama Avrupa'da satacağız.
We could pull this old tub out and take the shaft down and haul it over to the workshop and forge it straight again.
Bu eski küveti kıyıya çıkarıp... şaftı söküp atölyeye kadar taşıyıp düzeltirdik.
If they don't pull out, I suggest you go fishing till it's all over.
Gitmezlerse, her şey bitene kadar balığa çıkmanı öneririm.
When it's done, drive over in your big car,... pull up in front of me, and I'll get in next to you.
İşin bittiğinde arabayla oraya gel. Yolun karşında dur, yanına oturacağım.
You... pull me over you. Right over you. I can feel your knee pressing beneath me and it's... hard.
Beni üzerine çekip, hemen..... dizlerinin üzerine çöküp, zorlandığını hissedebiliyorum.
So he tells me to pull over by making signs like these. There he is, only seven feet away, and there I am, a gun in my pocket. I wanted to shoot one myself before it ended.
Hemen oracıkta motosikleti bozulmuş, yırtık pırtık bir üniforma içinde saçları oldukça uzamış bir yaprak gibi titreyen bunak, yüzü solmuş bir Boche var.
The sooner we all pull together, the sooner it'll be over.
Ne kadar çabuk bir araya gelirsek, bu o kadar çabuk biter.
Why don't we pull over so you can go pick a few apples while you're at it?
Neden kenara çekmiyoruz, belki birkaç da elma atıştırırsın?
Pull it around over here!
Oraya çekin.
Over here. Put it here, like that, and pull it down.
Önce altına sokun ve çekin tamam mı,
Pull the fucking car over, goddamn it!
Durdur şu kahrolası arabayı lanet olası!
Pull over, wise guys, or we'll run you over, got it?
Kenara çekin ukala herifler yoksa üzerinizden geçeriz anladınız mı?
Pull over, wise guys, or we'll run you over, got it?
Kenara çekin zeki çocuklar yoksa üzerinize süreriz, anladınız mı?
I know a lot of you soccer jocks think it's okay to go out there and try to pull one over on the referee when he's not watching, but I'm here to tell you that nobody...
Birçok futbolcu için sorun olmadığını düşündüğünü biliyorum... Hakemin göremediği zamanlarda kuralları çiğnemeyi... Buradaki kimseyi itham etmiyorum.
Why don't you like me? Why don't you draw into the magnitude of my love and pull it... all over your life, like a veil?
Aşkımın bereketli yağmurunun üzerinize yağmasına neden izin vermiyorsunuz?
Pull that stuff in flight test, it's all over, friend.
Bu, uçuş denemesinde olsaydı, adamın hayatı sönmüştü.
Turn back or pull over till it's over.
İster geri dön ister bitene kadar kenara çek.
If you two could pull it together, there's two Swedish chicks right over there.
Siz ikiniz asılabiliyorsanız, tam şurada iki tane İsveç pilici var.
You can pull it up over there.
Şuraya çek.
He may be starting to pull the wool over your eyes, but he's not doing it to me.
Sizin gözünüzü boyuyor olabilir ama benimkini boyayamaz.
He'll pull me over to tell me who it really is.
Bizi durdurduğunda gerçekten olanları anlat.
damn it, alonzo, pull over, man!
Lanet olsun, Alonzo, kenara çek!
So the kid, here, he makes me pull over to a stop... and he jumps right in the middle of it.
Bizim velet, arabayı kenara çektirdi... sonra da bunların arasına daldı.
Pull it, Dad! Over the top!
Hadi baba!
Over and over again, the gravitational pull of the little neutron star sucks up the star material from the red giant, and it builds up on the surface until it explodes, every 196 years.
Tekrar tekrar, küçük nötron yıldızındaki çekim gücü... kızıl devdeki yıldız kütlesini emiyor, ve her 196 yılda bir patlayıncaya kadar yüzeyinde biriktiriyor.
Just pull it. Just pull it on over.
Kendinize doğru çekin.
Bring it over, center, pull back.
İleri it, ortala, geri çek.
Bring it over, center it up, pull back.
İleri it, ortala, geri çek.
So if we could just pull over, it'd be great, at any...
Kenara çekseniz harika olur...
pull it out 74
pull it up 53
pull it down 24
pull it back 34
pull it together 86
pull it 155
pull it in 16
over 4462
overwatch 37
override 23
pull it up 53
pull it down 24
pull it back 34
pull it together 86
pull it 155
pull it in 16
over 4462
overwatch 37
override 23
overseas 32
overall 83
overdose 32
overtime 31
overboard 24
overnight 112
overkill 28
overwhelmed 35
overrated 36
overreacting 19
overall 83
overdose 32
overtime 31
overboard 24
overnight 112
overkill 28
overwhelmed 35
overrated 36
overreacting 19
overload 17
over radio 116
over to you 62
over there 2200
over pa 22
over and over again 128
over the years 188
over here 3451
over the moon 17
over and out 217
over radio 116
over to you 62
over there 2200
over pa 22
over and over again 128
over the years 188
over here 3451
over the moon 17
over and out 217