English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Relax and enjoy

Relax and enjoy translate Turkish

269 parallel translation
Please relax and enjoy each other's company like in your student days.
Bugün kutlayacağız. Gençliğimizdeki gibi bir parti yapacağız. Umarım başarılı bir geleceğin olur.
Now, suppose we all relax and enjoy a nice, leisurely meal.
O halde, yavaş yavaş yiyerek, bu güzel yemeğin tadını çıkarabiliriz.
You're gonna be a giant. Relax and enjoy it.
Bir dev olacaksın, rahatlayıp tadını çıkar.
Just relax and enjoy life.
- Rahatlar, keyfimize bakardık.
Relax and enjoy yourself, newsboy.
Şimdi rahat ol ve keyfine bak.
- Relax and enjoy it.
- Dur! - Keyfini çıkar.
Please relax and enjoy!
Lütfen gevşe ve rahatla!
You sit down, relax and enjoy your drink.
Otur, rahatına bak, içkini iç.
Relax and enjoy yourself.
Rahatla ve keyfine bak.
Relax and enjoy your cigarette.
Sakinleş ve sigaranın tadını çıkar.
Just relax And enjoy yourselves.
Sadece arkanıza yaslanın ve keyfinize bakın.
Simply relax and enjoy the fun!
Bak, biraz gevşe ve eğlenmeye bak.
Can't we just relax and enjoy the party?
Neden partinin tadını çıkarmıyoruz?
There's no time to relax and enjoy living.
Gevşemek ve hayattan zevk almak imkansız.
You just relax and enjoy yourself.
Biraz rahatla ve keyfini çıkar.
Relax and enjoy life.
Rahat et. Keyfine bak.
Relax and enjoy.
Rahatla ve keyfine bak.
Please relax and enjoy yourselves.
Rahatlayın ve keyfinize bakın.
- Now, just relax, Arthur. - Just relax and enjoy it.
Rahatla ve keyfini çıkar Arthur.
Then you can take your vacation, and as far as your teeth are concerned you can relax and enjoy yourself.
Sonra da istediğiniz kadar uzun tatile çıkarsınız, dişleriniz sorunsuz olarak.
Come on, Larry, take your time, why not relax and enjoy it?
Hadi Larry neden biraz dinlenip keyfine bakmıyorsun?
Relax and enjoy your flight.
Rahatlayın ve uçuşun tadını çıkarın.
Meanwhile, relax and enjoy your flight, OK?
Bu arada rahatlayın ve uçuşun tadını çıkarın, tamam mı?
So everybody just relax and enjoy the dance and the music.
Herkes sakin olsun, dans ve müzikle eğlenmenize bakın.
- Hey, will you just relax and enjoy it, OK?
- Rahatla ve keyfini çıkar, tamam mı?
Come on, B.A. Just take a minute and try and relax and enjoy.
Haydi B.A. sadece bir an için rahatlamaya ve eğlenmeye çalış.
If you do, just relax and enjoy it.
Yaparken, sadece rahatla ve zevkini çıkar.
Why don't you just relax and enjoy the scenery?
Neden rahatlayıp manzaranın tadını çıkarmıyorsun?
Let's relax and enjoy the countryside.
Sakinleşip manzaranın tadını çıkaralım.
Despite being held up on your journey, the town folks have already prepared food, accommodation and entertainment for you all so that you can relax and enjoy.
buna Rağmen seyahatiniz, bekletilmeyecektir şehirde yiyecek konaklama, herşey var. ve eğlence Böylece rahatlayacaksınız tadını çıkarın.
You're gonna have time to just relax and enjoy life.
Dinlenmek ve hayatın tadını çıkarmak için vaktin olacak.
I think I'll go straight to the home. Like the kid said, relax and enjoy life.
Sanırım doğruca huzurevine gidip, dediği gibi hayatın tadını çıkaracağım.
You gotta relax and enjoy yourself.
Biraz rahatlayıp, eğlenmelisin.
- Why don't you relax and enjoy it too?
- Neden rahatlayıp eğlenmiyorsun?
"Now I could relax and enjoy myself completely,"
"Artık rahatlayıp, kendimle barışabilirim."
- it's great. - You just prop up your feet... relax and enjoy yourself. and keep on shopping.
- Sadece arkana yaslan ve alışverişin keyfini çıkar.
You just had quite a journey, so relax and enjoy the ride.
Kısa bir yolculuk yaptınız. Şimdi rahatlayın ve gezintinin tadını çıkarın.
- Eh bien, I can relax and enjoy myself.
- Olsun. Ben de rahatlayıp keyfime bakarım.
That means we can all relax and enjoy the weekend.
Bunun anlamı, rahatlayarak tatilin tadını çıkarabiliriz.
Do you think I can relax and enjoy the weekend when he has a temperature?
Sence ateşi varken, burada tatilin tadını çıkarabilir miyim?
Relax and enjoy yourself here
Rahatlayın ve eğlenecek birşeyler bulun kendinize.
Just relax and enjoy the ride.
Sadece rahatla ve yolculuğun tadını çıkar.
Now relax, honey, and enjoy the show.
Şimdi rahatla tatlım, gösterinin tadını çıkar.
I wish that I could let things happen and enjoy it, you know for what it is and while it lasts and relax about it.
Bunun adı her neyse ve sürdüğü müddetçe keşke işleri oluruna bırakıp zevk alabilsem ve rahatlayabilsem.
why does not it allow her to relax and to enjoy it?
Neden biraz gevşeyip, zevk almasına izin vermiyorsunuz?
Just sit back there, relax, and enjoy life.
Arkana yaslan, rahatla ve hayatın tadını çıkar.
Why don't you relax and try and enjoy yourself? I know you still love him.
Şey, bilirsiniz, madem sözünü ettiniz, yayınladığınız bütün o kitapları, orada resepsiyonda bulunanları görmeden edemem.
You know where writers can come and relax, enjoy a bit of solitude.
Yazarların gelip rahatlayacağı, kafasını dinleyeceği bir yer diyelim.
Now go back to sleep, enjoy the rest of your vacation, and relax.
Uykuna devam edip tatilinin geri kalan kısmını eğlenerek ve istirahat ederek geçir.
Now sit down and relax, enjoy the view.
Şimdi otur ve rahatla. Manzaranın tadını çıkar.
I do not know because it does not manage to relax and to enjoy the sea breeze.
Neden arkana yaslanıp deniz havasının tadını çıkarmıyorsun, anlamıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]