English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Same time next week

Same time next week translate Turkish

101 parallel translation
Well, those are the rules, that's the game, we'll be back again same time next week.
Kurallar bunlar, oyun bu. Haftaya aynı saatte görüşmek üzere.
- Same time next week?
- Gelecek hafta aynı saatte?
Same time next week?
Gelecek hafta aynı saatte?
Anyway same time next week?
Neyse gelecek hafta aynı saatte mi?
I'll be back same time next week, Pop.
Gelecek hafta aynı saatte geleceğim, Baba.
Same time next week?
Haftaya aynı zamanda?
So we'll see you all at the same time next week, okay?
Haftaya aynı saatte görüşürüz, tamam mı?
- Same time next week, okay?
- Haftaya aynı saat, oldu mu?
So, same time next week?
Gelecek hafta aynı saatte?
Right, love. Same time next week?
Gelecek hafta aynı zaman mı?
- Same time next week?
- Haftaya aynı saatte mi?
So, you wanna meet the same time next week?
Gelecek hafta yine aynı saatte mi buluşalım?
Same time next week?
Haftaya aynı gün?
So, uh, same time next week?
Peki, uh, haftaya aynı saatte?
Same time next week?
Haftaya aynı saatte?
- Same time next week?
Gelecek hafta aynı zamanda mı?
- Same time next week.
- Haftaya aynı saatte.
Same time next week?
Gelecek hafta aynı saatte.
So, same time next week?
Gelecek hafta aynı saatte mi?
Same time next week?
Haftaya aynı zamanda mı?
Same time next week, then? Yeah.
Haftaya aynı gün o zaman, olur mu?
Then I'll see you at the same time next week.
Gelecek hafta aynı saatte seni yine görmek istiyorum.
Same time next week.
Haftaya aynı gün görüşmek üzere.
Well, same time next week Would be... would be great.
Haftaya aynı saatte gelmeniz çok iyi olur.
So, same time next week. Umm... So, same time next week.
Haftaya aynı saatte görüşmek üzere.
For more of the same, I recommend you tune in next week at this time.
Benzerleri için, haftaya da buraya takılmanızı öneririm.
Next week at this same time... I shall invade your living rooms again... provided your television set holds up.
Gelecek hafta, aynı saatte evinizi tekrar istila edeceğim televizyonlarınızı önceden hazırlayın.
Our unknown benefactors... will bring us back again next week at this same time.
Bizim bilinmeyen velinimetlerimiz bizi önümüzdeki hafta, aynı saatte tekrara geri getireceklerdir.
I shall return next week at the same time to bring you another story, and to relate the further adventures of Alfred Hitchcock.
Gelecek hafta aynı saatte bir başka öyküyle döneceğim, Alfred Hitchcock'un öteki maceralarını aktaracağım.
Next week at this same time, I hope to see you again.
Gelecek hafta yine aynı saatte görüşmek üzere.
See you next week at this same time on What's My Crime?
İyi akşamlar, sevgili seyirciler. Gelecek hafta, aynı saatte Suçum Ne? 'de görüşürüz.
Oh, listen, can you do it again next week, same time?
Ah, dinle, haftaya aynı yer ve zamanda tekrar yapabilir misin?
NEXT WEEK, YOU'LL BE IN THE SAME TIME, SAME PLACE, SAME STATION FOR ANOTHER HIDEOUS, HATEFUL HALL OF HORROR.
Haftaya aynı saaatte aynı yerde, aynı kanalda başka bir dehşet verici korku hikayesi izleyeceksiniz.
I see you next week, same time, same day.
Haftaya aynı gün, aynı saatte görüşürüz.
Chamland will be back next week at the same time.
Chamland haftaya aynı vakitte geri gelecek.
Same time next week?
- Haftaya aynı saatte?
But, I'll be back next week, same time, same place. Watch me.
ama, haftaya burada olucam, aynı yerde, aynı zamanda.beni izlemeye devam edin.
Shall we say next week, same time?
Haftaya aynı saatte diyelim mi?
Next week, same time.
Peki, haftaya aynı saatte.
Same time next week?
Haftaya aynı saatte mi?
Next week at the same time?
Aynı anda Gelecek hafta?
They'll be back right here, same time, same place, next week.
Yine tam burada olacaklar aynı saatte, aynı yerde, önümüzdeki hafta.
Well, look, maybe next week. Same time?
Belki haftaya.Aynı saatte?
So, we'll look forward to seeing you back here at the Fitzgerald Theater... next week at this same time.
Sizleri Fitzgerald Tiyatro salonunda yeniden görmeyi dört gözle bekliyoruz... haftaya aynı saatte.
Here, Kip, this should provide you with some relief and we'll just meet next week, same time, same place, okay?
İşte, Kip bunun seni rahatlatması gerekiyor. Ve haftaya aynı saatte aynı yerde buluşuruz, tamam mı?
Listen, Ma, I am going to call you next week, same time.
Anne, seni haftaya aynı saatte arayacağım.
- Next week, same time.
Gelecek hafta, aynı zamanda.
I'm telling you, by this time next week, it'll be back to the same old boring shit.
Size söylüyorum, gelecek haftaya kalmadan eski sıkıcı ve boktan yaşantımıza dönmüş oluruz.
I can see you and Dr. McNamara next week at the same time if you'd like.
Doktor McNamara'yla beraber isterseniz haftaya aynı saatte tekrar gelebilirsiniz.
Anyways, so Bruce is destined to go blue collar his whole life, but instead, he goes and buys an old Strat from a pawn shop and just starts wailing on it, starts putting all the pain and the promises and the dreams into that music, and the next thing he knows, he's on the cover of Time and Newsweek in the same week.
Neyse, Bruce bütün hayatı boyunca orta direk olmaya mahkummuş ama kabul etmek yerine gitmiş ve tefeciden eski bir Strat satın almış ve inlemeye başlamış kederi, vaatleri ve hayalleri müziğine katmış ve bir bakmış ki aynı hafta içinde Newsweek ve Times'a kapak olmuş.
But another * * * * next week at the same time.
Ama haftaya aynı saatte uzaydan baska bir tehtit gelebilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]