Shoot it down translate Turkish
197 parallel translation
No choice. I have to shoot it down.
Tercih hakkım yok, onu vurmam gerek.
[gasps] Doctor... are there any weapons on this ship we can use to shoot it down?
Doktor! Bu gemide onu vurmak için kullanabileceğimiz silah var mı?
- Shoot it down!
Vurun onu!
- Shoot it down!
- Vurun onu!
- Yeah, shoot it down!
- Evet, vurun onu!
Well, she said you said to shoot it down!
Senin onu vurmamızı istediğini söyledi!
"Let the plan be implemented!" I knew he wouldn't shoot it down.
"Plan uygulansın!" İşi bozmayacağını biliyordum.
Unless those damn commies shoot it down.
Tabii o lanet komünistler düşürmezlerse.
You can't shoot it down with bullets.
Onu mermilerle deviremezsin.
If we can't shoot it down, we'll pull it down.
Mermilerle deviremezsek, çekerek deviririz.
If we don't make it to Wildfire, he'll see the helicopter does... or shoot it down.
Wildfire'a ulaşamazsak, helikopterden haber alacaklar... ya da onu da düşürecekler.
Shoot it down! Come on!
Onu vurun işte!
You're gonna shoot it down?
Onu vuracak mısın?
- Want me to shoot it down?
- Yere indirmemi ister misin?
Shoot it down! Lay the bear on the ground!
Oklayın ve ayıyı yere serin!
Good. I'm glad we didn't shoot it down, huh?
Güzel. Onları vurmadığımız iyi oldu?
Can we shoot it down?
Onu düşürebilir miyiz?
You'll find out if it's a joke or not... when we drag these people through their houses, and shoot them down with machine guns!
Şakaymış. Şaka olup olmadığını insanları evlerinden çıkarıp makineli tüfeklerle taradığımızda görürsün.
It don't stand to reason that a man that shot down a dozen fellows in battle... Would shoot down his own brother without givin'him a chance.
Bir adamın savaşta onlarca kişiyi öldürmesi kardeşini de rahatlıkla öldürebileceği anlamına gelmiyor tabi ki!
That's what you're going to say, isn't it when you shoot the gun down by the boat landing?
Yat limanına vardığımızda... ateş edince sen de böyle diyeceksin, tamam mı?
With all respect, sir, you have no right to order me to shoot down my own men... unless you are willing to take full and undivided responsibility for it.
Tüm saygımla efendim, bu konuda kayıtsız şartsız sorumluluğu üstlenmeden bana kendi adamlarımı vurmayı emretmeye hakkınız yok.
But, if you shoot me down, let's have it clear, in front of all these men. You're not here to get Julie Maragon out.
Ama beni vurursan, tüm bu adamların önünde şunu açıklığa kavuşturalım, siz Julie Maragon'u almak için burada değilsiniz.
If either man tries to beat the signal, it's my duty to shoot him down like a dog, and I'll do it, so help me!
Bir adam uyarıdan önce ateş etmeye kalkarsa onu bir köpek gibi vurmak benim görevim ve bunu yaparım. Bu yüzden kurala uyun!
If either man stops or turns before the count is complete, it will be my distasteful duty to shoot him down.
Eğer sayma tam bitmeden ikinizden biri durur veya dönerse,... benim görevim hoş olmasa da onu vurmak olacak.
But if it is, we will be forced to shoot down your bombers.
Ama eğer çiğnenirse uçaklarınızı düşürmek zorunda kalacağız.
And you, do you shoot him down like a dog, tear him to shreds?
Ve sen de onu bir it gibi geberttin, lime lime mi doğradın?
But if it really came down to it, sir, I couldn't really shoot anyone. Careful!
Ama kimseyi öldüremem.
When it's burned down the one who'll shoot first will survive.
Kibrit söndüğünde ilk kim ateş ederse hayatta kalır.
It's vital, but it won't shoot down aircraft.
Önemli ama sonuçta uçakları düşüremez.
While it's nice and quiet, sir, we keep on trying to shoot him down, but he hangs on pretty good.
Onu almaya çalışıyoruz komutanım ama şu ana kadar işler pek yolunda gitmedi.
So the thing to do is to get some cloth And some bits of old paper Put it down on the floor and shoot everybody.
Yapılacak şey, biraz bez ve eski gazete parçaları almak yere sermek ve herkesi vurmaktır.
But you try to take it on the lam, and we'll shoot you down on sight.
Ama bize numara yaparsan, gördüğümüz yerde seni vururuz.
They can't shoot through it, but they might dig a hole in it and drop down, maybe in the back bedroom.
Ondan ates edemezler, ama bir delik açabilirler odaya geçmek için.
They see something they don't like, they shoot it up, burn it down, make up their own laws.
Beğenmedikleri birşey olduğunda... yakıyorlar, yıkıyorlar... kendi kanunlarını yapıyorlar.
Shoot a gun, fall down, that's it.
Bir aktör olmalıymışsınız Bay Van Meer. Arkanı dön, ateş et ve öldür.
And if you go after him and shoot him down like a dog, or even manhandle him in the least little bit, I'll hang you by your balls, even if I have to go to the Supreme Court to do it!
Ve eğer onun peşinden gidip bir köpek gibi vurursan onu, veya ona en ufak bir zarar verirsen... yüksek mahkemeye çıkacak bile olsam seni hayalarından asarım.
But there's a bridge about five miles down. You can probably beat him there. Shoot it off!
ama bir köprü var burdan yaklaşık 5 mil muhtemelen onu orda yakalarız.vur
This boar is mine. Why did you shoot it down?
Bu domuz benim.
It's "dog," Buford. Shoot him down like a dog.
"Köpek." Köpek gibi gebertirim olacaktı.
Okay, you don't do it, but somebody, somewhere.... Down in Mexico City they shoot shark piss up your nose, you sit in traction for eight months.
Peki burada yapılmıyor, ama biri, bir yerde, Meksika'da Köpek balığı idrarı enjekte ediyorlar.
And everyone got excited about the technology and I guess it was pretty incredible watching a missile fly down an air vent, pretty unbelievable, but couldn't we feasibly use that same technology to shoot food to hungry people?
Ve herkes bu teknolojiden heyecan duydu ve sanırım bir füzeyi havada süzülürken izlemek olağanüstüydü, oldukça inanılmaz! İyi ama buna benzer teknolojileri aç insanlara yiyecek fırlatmak için kullanamaz mıydık?
It means if you do anything we don't much approve of... ... we got a legal right to shoot you down.
Onaylamadığımız bir şey yapacak olursanız... yasal olarak sizi vurma hakkımız var demek oluyor.
If you don't put it down I'm gonna have to shoot you.
Eğer silahı bırakmazsan seni vurmak zorunda kalacağım.
If it all went down today which one of you would have the balls to shoot a nigger?
Bugün ipler kopsa hanginizde bir zenciyi vuracak cesaret var?
Lay down or I'll shoot you, goddamn it!
Yere yat yoksa vururum, lanet olsun!
I was hoping for the shoot tomorrow we could send Rocky down and he could pick it up.
Yarına belki Rocky'yi gönderir lensleri alırız diyordum da.
- I couldn't allow another day to go by... without just getting it out there, regardless of the outcome, which, by the look on your face, is to be the inevitable... shoot down.
Ama sonuçları ne olursa olsun bunu söylemeden bir gün daha geçmesine izin veremem. Yüzündeki ifadeye bakılırsa bu kaçınılmaz bir yıkım olacak.
I won't shoot you unless I have to, and I'll feel bad about it. Sit down!
Gerekmedikçe seni vurmayacağım, vurursam da pişman olmam.
Put it down, Don't shoot!
Yere koy, ateş etme!
The only reason I didn't shoot you down right then is because I didn't think you could handle it.
Hemen sonrasında sana karşı çıkmamamın tek nedeni, çünkü bununla baş edemeyeceğini düşünmemdi.
It ignored the shoot-down of the U-2, it ignored the broadcast from Moscow that was very hawkish, you know, etc., etc., etc., and just
U2 nin düşürülmesini göz ardı ediyordu, Moskova'dan yapılan yayını göz ardı ediyordu ki oldukça şahin dilliydi vb, vb, vb.
shoot it 176
down 3353
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
down the street 38
down on your knees 79
down 3353
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
down the street 38
down on your knees 79
down the hall 119
down low 42
down the line 26
down the road 38
down the stairs 50
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down below 33
down the drain 18
down low 42
down the line 26
down the road 38
down the stairs 50
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down below 33
down the drain 18
down you go 36
down here 450
down on the ground 130
down to business 31
down in one 23
down now 22
down to 41
down in front 26
downing street 23
down here 450
down on the ground 130
down to business 31
down in one 23
down now 22
down to 41
down in front 26
downing street 23