English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Somebody knows

Somebody knows translate Turkish

599 parallel translation
" You think somebody knows my project
" Sen birisinin benim projemi bildiğini ve bu nedenle...
I guess somebody knows something.
Galiba birileri bir şeyler biliyor.
Then somebody knows she will wreck.
Öyleyse biri, daha denize açılmadan önce enkaz olacağını biliyor.
Somebody knows something, I tell you.
Biri bir şey biliyor. Ciddiyim.
I hope somebody knows what they're doing.
Umarım birileri bunların ne yaptığını biliyordur.
- Somebody knows.
- Birileri biliyor.
Somebody knows, I tell you!
- Sana söylüyorum, birileri biliyor olmalı.
I thought, "What if somebody knows what I've got in here".
Yanımdaki çantada ne taşıdığımı bir bilselerdi...
SOMEBODY KNOWS NOW.
Artık biri biliyor.
Glad to see somebody knows where we're going!
Nereye gittiğimizi bilen birini görmek güzel.
Sure, somebody knows!
- Elbette biri biliyor! Ben biliyorum!
Here's somebody that really knows bloodlines.
İşte soy kütüğünden gerçekten anlayan birisi.
We need somebody that knows the law to tell us how to protect our rights.
Hakkımızı koruyacak birini bulmalıyız.
They got somebody who knows what a shotgun's for!
Tüfeğin ne işe yaradığını bilen biri yok mu?
He knows it was somebody else on the train... and he's dug up a witness he thinks can prove it.
Trendekinin başkası olduğunu biliyor. Bir tanığı var, onun sayesinde ispatlayabileceğini düşünüyor.
Then, why not listen to somebody who knows?
Farkındayım. İşini bilen birini niye dinlemeyelim o zaman?
You're talking to somebody who knows you red, white and blue.
Seni kırmızınla beyazınla, mavinle tanıyan karın var.
NOBODY KNOWS. WELL, THERE MUST BE SOMEBODY- -
- Bulabileceğim bir yol olmalı...
Somebody who knows how to dress, entertain and to make friends.
iyi giyinmeyi bilen. eğlenmeyi bilen ve arkadaş kazanabilen bir kadına.
One never knows. Somebody may have been listening.
Birileri muhakkak kulak kabartmıştır.
Only a line officer knows that any decision he makes may involve somebody being killed or wounded.
- Bunu biliyorum. - Bildiğinizi sanmıyorum efendim. Sadece ön cephedeki subaylar verdikleri kararlarla... birisinin öleceğini mi yoksa yaralanacağını mı belirler.
It must be somebody close to the throne, very close, who knows what the prophet's death must mean to me.
Tahta yakın biri olmalı, çok yakın biri. Peygamberin ölümünün benim kötülüğüme olacağını bilen biri. Katılıyor musun?
That makes you somebody, even if nobody knows your names... whatever they are.
Bu sizi önemli biri yapıyor, kimse adınızı bilmese bile adlarınız her ne ise.
We could use somebody that knows the country.
Bölgeyi bilen birini kullanabiliriz.
That you have a friend who knows somebody named Bracco.
Bracco diye birisini tanıyan bir arkadaşın olduğunu söyleyeceksin.
And closed again by somebody who knows his business.
İşi iyi bilen biri tarafından.
But there must be other ways of finding out, somebody who knows.
Ama bunu bulmanın başka yolları da olmalı.
See if you can find somebody that knows what happened.
Bakalım neler olduğunu bilen birilerini bulabilecek misin?
You think Walter knows somebody's getting in his nest?
Walter, arkasından işler çevrildiğini biliyor mu sence?
Tom, I maintain that in order to get the information that you want, we should get somebody that not only nobody knows, but someone that couldn't care less about our problems or anybody else's.
Tom, istediğin bilgiyi elde etmek için, sadece kimsenin tanımadığı birini olması dışında, bizim veya başkalarının sorunlarına duyarsız olmayacak biri gerekli.
Now it normally costs $ 75,000, to get into something like we're thinking about getting into, but Willy knows somebody that can get us in for 30.
Şu anda girmeyi düşündüğümüz iş, normalde 75 bin dolar civarında tutuyor, ama Willy bu işi 30'a halledebilecek birini tanıyor.
It's about time somebody in this camp knows.
Kamptan birisinin öğrenme vakti geldi.
I need somebody that knows the language and who they trust.
Dillerini bilen ve güven duydukları birine ihtiyacım var.
When for all he knows that judge, or somebody like that can be lurking a little bit to the right.
geçiverir sağ taraftan.
Somebody that knows you well.
- Seni iyi tanıyan biriyim.
I know somebody that knows.
Bilen biri var ya.
Now, you wanna build a raft... you gotta talk to somebody who knows how to do it.
Eğer bir sal yapmak istiyorsan,.. ... nasıl yapılacağını bilen biriyle konuşmalısın.
When they do you in, pray it's somebody who knows where to shoot.
Seni hallettikleri zaman, dua et nereye ateş edeceğini bilen biri olsun.
Or that somebody else knows about it.
Başkasının öğrenmesini de.
But I need somebody who knows, a genius, like Patroni.
Ama benim işi bilen, Patroni gibi bir dahiye ihtiyacım var.
Listen to this. He says forget Tokyo. He knows somebody who can get me assigned to NATO Headquarters in Belgium.
Eskiden doktorların ancak alkol kadar zararlı sanmalarına rağmen bu sonuca ulaşıldı.
We've got nothing but time now, and I got a feeling that... that one-eyed Comanchero bastard knows somebody's following him.
Zamandan bol bir şey yok. İçimden bir ses... tek gözlü Komançero piçinin izlendiğini bildiğini söylüyor.
Lord knows how it got there, and Lord knows why somebody didn't find it before.
Oraya nasıl girdiğini ve neden daha önce birisinin bulmadığını Tanrı bilir.
Somebody that knows somethin'about doctoring.
Doktorluk bilgisi olan birisi.
Somebody he knows.
Tanıdığı biri...
You're talking with somebody who already knows you... knows you better probably than anybody else.
Seni zaten tanıyan, muhtemelen... herkesten daha iyi tanıyan birinden söz ediyorsun.
Because somebody could be trying to subvert this whole operation by sending in fanatics, cultists and Christ knows what all.
Çünkü biri fanatik, kültist ve kimbilir kimi göndererek bu operasyonu bozmaya çalışıyor olabilir.
Somebody she doesn't know, Worships him and knows she is Never going to meet him, but if
Ve senin tanıdığını düşünmüyorum... asla bilemezsin... onu... o şeyi...
Nice to see somebody on this lot who knows a good car when he sees one.
Güzel arabalardan anlayan birinin buraya gelmesi beni mutlu etti.
Who knows what happened to somebody just now?
Allah bilir kimin başına neler geldi?
I'd pick up the phone and I'd call somebody who knows the business.
Telefonu elime alır, bu işten anlayan birini arardım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]