English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Speak up

Speak up translate Turkish

2,616 parallel translation
One of you had better speak up.
İkinizden birisi konuşsa iyi olur.
Look, I know you're scared, but you can speak up now.
Korktuğunu biliyorum, ama artık anlatabilirsin.
Speak up now!
Şimdi konuşsun!
- Speak up!
- Konuşsana be!
- You'll have to speak up.
Daha yüksek sesle konuşman gerekiyor.
Speak up!
Konuş şimdi!
It allows you to speak up in your life and say,
Hiç çekinmeden şunları haykırmanızı sağlar :
But before you speak up, you have to find your voice, right, Mitchell?
Ama haykırmadan önce sesinizi bulmanız gerekir, değil mi Mitchell?
A lot of other brothers are dealing with the same thing, so you could do something like speak up on it, bring some attention to the situation.
Şu anda aktif görevde olan birçok kardeşimiz aynı dertten muzdarip. Sen bir şey yapabilirsin.
Speak up.
Sesin çıksın.
I need you to speak up, Cameron. I didn't kill that man.
O adamı ben öldürmedim.
You're gonna have to speak up.
Biraz yüksek sesle konuşman lazım.
Speak up, and let the congregation pray for your sins.
Ayağa kalkıp konuşun ; biz de cemaat olarak günahlarınız için dua edelim.
Speak up, little dude.
Konuş bakalım ufaklık.
- No, I didn't speak up.
- Hayır, sadece konuşmadım.
He tried to speak up for me.
Beni savunmaya çalıştı zaten.
- Speak up.
- Yüksek sesle konuş.
Jaden finally convinced me to speak up.
Ama Jaden sonunda beni konuşmaya ikna etti. - Bu ikisi aynı taraftaysa muhtemelen doğrudur. - Hadi ama, Percy.
Well, speak up!
Söyleyin bakalım.
Speak up!
Konuşsana!
Speak up!
Konuş
Go on. Speak up.
Haydi, Konuş!
Speak up.
Konuş.
No one could speak up against you.
Kimse, size karşı çıkamadı.
Then why he didn't he speak up?
Demek o yüzden kendini savunmadı.
Speak up.
Yüksek sesle konuş.
Speak up.
Söyle.
Oh, please, speak up, Rapunzel.
Yüksek sesle konuşur musun Rapunzel?
You better speak up'cause you're the conductor.
Çünkü kondüktörsün sen.
Speak up, Mr. Talbot.
Konuş Bay Talbot.
Now speak up a bit, I can't hear you now.
Seni duyamıyorum.Biraz bağır.
Speak up!
Yüksek sesle!
You've got to speak up, Valerie.
Konuşman gerek Valerie.
Sory. I almost forgot. You out to speak up next time.
Seni unutuyordum nerdeyse
The camera pans away, we go right to the back of the crowd to someone who shouts "Speak up!"
Kalabalığın arkasında... "Yüksek sesle konuş!" diyen birine odaklandı.
Speak up.
Bağır biraz.
Speak up, Latif.
Konuş, Latif.
Come on, Nick, speak up for yourself, man.
Kendini suçlu hissettiğin için senaryolar uyduruyorsun.
McCoy's sailing up from Bimini as we speak.
- McCoy Bimini'den denize açıldı.
Closing up shop as we speak.
Biz konuşurken, dükkanı açıyor.
Oh, and about that place too classified to speak of, if there was anything useful now's the time to bring it up.
Burasıda konuşmak için çok sınırlı bir yer eğer söyleyecek bir şeyler varsa onu söylemenin tam zamanı. Söylediklerini Shaw'a söylemiyeceğim.
Your witness statement, you say the car pulled up and Leanne went over to speak to the driver, yes?
Şahit ifadende bir arabanın kenara çektiğini ve Leanne'in şoförle konuşmak için eğildiğini söylemişsin. Doğru mu?
I'm sorry, Agent Hobbs, could you speak up?
Şu anda...
Even the kids growing up on the reservations, so few of them speak it these days.
Bu günlerde bölgede büyüyen çocukların bile sadece birkaçı dilini konuşuyor.
I guarantee Gardulla is searching for us as we speak, so I came to the one place she would never, ever show up.
Gardulla konuştuğumuz gibi bizi arıyordur, asla ama asla görünmek istemeyeceği bir yere geldim.
If tyler acts up tomorrow, I will speak to him.
Tyler yarın yaramazlık yaparsa, onunla konuşacağım.
I grew up here, I speak conductor.
kondüktörce bilirim. Kahretsin!
We're picking up Dr. Timlin as we speak.
Biz konuşurken DR Timlin alınıyor.
Leon laid there dying, but at least he had the balls to speak his mind, even though it went against his own fucked-up judgment.
Leon yerde yatmis ölüyordu ama en azindan aklindan geçenleri söyleyecek kadar tasagi vardi, bu yargilanmasinda kendi aleyhine olacak olsa bile.
Yeah, we're just pulling up stakes as we speak.
Evet, biz konuşurken dahi toplanıyoruz.
Speak up.
Konuşsana.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]