English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / The answer's no

The answer's no translate Turkish

545 parallel translation
The answer's no.
Cevabım hayır.
Yeah, but the guy called her around 9 : 30, too, and there was no answer on the telephone.
Evet, fakat adam da onu saat 21 : 30'da aramış, ve telefondan yanıt alamamış.
The answer's still no.
Cevabım hâlâ hayır.
What's come over the man? All you got to do is answer yes or no.
Evet veya hayır olarak cevap versin bize.
Well, the answer's no.
Cevabım hayır.
The sooner you take no for an answer, the easier it's gonna be for both of us.
Yakında hayır cevabımı kabul edeceksin, İkiniz içinde gitmem çok kolay olacak.
There's no answer when I phone or knock... and the door is bolted from inside.
Kapıya ya da telefona bakan olmadı ayrıca kapı da içeriden kilitlenmiş.
The answer is no. King's Lager Beer!
King's Lager birasına cevabım hayır.
Well, you go back again and tell them the answer's still no.
Şey, geri dön ve onlara yanıtın hala hayır olduğunu söyle.
A dead man lying face down in the mud of a field is no answer to peace.
Cephede çamura batmış ölü adamlarla barış sağlanmaz.
If you mean the inside track, the answer is no.
Bana sorarsanız yanlış yoldasınız.
The answer's no, no, no.
Yanıtım hayır, hayır, hayır.
The answer's no.
Yanıt, hayır.
There's no answer on either the north or south cables.
Ne kuzey ne de güney hatlarından yanıt alamıyoruz.
I wonder if you can tell me if she's home. If by home you refer to Mrs. Grubach's establishment, the answer to your question is no.
- Acaba kendisi evde mi?
The call of the Roman people can be clearly heard yet the Roman Senate has no answer.
Roma halkının haykırışı açıkça işitilmiş olabilir her ne kadar Roma Senatosu'nun yanıtı yoksa da.
The answer's still no, lieutenant.
Cevabım halâ hayır, teğmenim.
I know exactly what's going through your mind, and the answer is no.
Aklından geçenleri iyi biliyorum ve yanıtım hayır.
But the answer's still no.
Ama cevabım hala hayır.
Why care if the answer's no?
Eğer cevap buysa neden umurunda?
It's like crying out to the sky - no one's there to answer you.
Gökyüzüne ağlamak gibi... Sana cevap verecek kimse yok.
McCoy, no matter what he makes me say or do, the answer's no.
Ne söyletirse söyletsin, ne yaptırırsa yaptırsın... Cevap : Hayır.
No, except I'm positive the theragen derivative is the answer.
Hayır, theragen türevinin yanıt olduğu dışında.
- The answer's no.
Cevap, hayır.
The phone rings, you answer it, there's no one there.
Telefon çalar, cevaplarsın, kimse yoktur.
The answer is no. lt's nothing against you, but the answer is no.
Cevabım hayır. Yanlış anlama ama cevabım hayır.
- The answer's still no.
- Cevabım hâlâ hayır.
The answer's no unless you got an act.
Bir hünerin olana kadar cevap hayır.
It's the answer to all our problems. No, it's not the answer.
- Bu, tüm problemlerimizin cevabı!
The answer's no.
Hayır dediler.
Then the answer's still no.
O zaman yanıt hala hayır.
If he is right and the bees that stung them were African the answer's probably no.
Eğer o haklıysa, onları sokan arılar Afrika arısıysa... cevap muhtemelen hayır.
The answer's still no.
- Cevabım hâlâ hayır.
If you're asking me if I understand the politics of my country, the answer's "no".
Ülkemin politikasını anlıyor muyum diye soruyorsan, cevabım "hayır". Tamam mı?
No. That's the answer to your question. No, he doesn't drink.
Sorunuza da cevap vereyim, hayır, içki içmez.
No, wrong The answer was "animal".
Hayır, yanlış. Doğru cevap "Hayvan" olacaktı.
If you ask the cards about the future and they don't answer, it means there's no future for the person who asked the question.
Eğer gelecekle ilgili bir soru sorduysan ve kartlar cevap vermiyorsa.. .. soran kişi için bir gelecek yok demektir.
No, Sam, I appreciate the suggestion but I don't think that's the answer.
Hayır Sam. Önerine teşekkür ederim ama cevabın bu olduğunu sanmıyorum.
If the answer's no, I never want to see you again.
Cevap "hayır" olduğu takdirde, seni bir daha görmek istemiyorum.
He won't take no for an answer, but he's the only one asking.
"Hayır" ı kabul etmiyor, ama tek o teklif etti.
I like your style, Mr. Taylor, but the answer's "no."
Stilinizden hoşlandım Bay Taylor, ama cevabım "hayır."
The answer to your question's no.
Sorunuzun cevabı hayır.
The answer`s no
Cevabım hayır.
There was no answer when I yelled the password, so I had to go on through the ghetto.
Parolayı söylediğinde bir cevap alamamış.
I'm sorry, Sophia, but the answer's no.
Affedersin Sophia ama cevabım hayır.
The answer's still no.
Cevabım hala hayır.
No, the answer is Pete put the arm on me.
Hayır, cevap Pete'in baskısı.
The answer's still no.
Sanırım cevabım yine hayır.
- THE ANSWER'S NO.
- Cevabım hayır.
- Whatever it is, the answer's no.
- Her neyse, cevabım hayır.
What has happened to bring you to that conclusion? - I'm not at liberty to say, Picard, but negotiations are no longer the answer. - That's quite a big jump.
Bu kanıya nasıl vardınız?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]