The other night translate Turkish
5,425 parallel translation
I flew the mission into Pakistan the other night.
Geçen gece Pakistan'daki bir göreve uçtum.
The other night... .. I think my uncle killed a man.
Geçen gece sanırım eniştem bir adamı öldürdü.
The other night on the road, you shouldn't have done what you did to me.
Geçen gece yolda yaptığını yapmamalıydın.
I even spent hours, literally hours, the other night, talking to her batty Aunt Winifred.
Geçen gün üşütük Winifred teyzesi hakkında saatlerce, ciddiyim, saatlerce konuştuk.
Maybe I did, subconsciously, burn Tansy's hair off, but it's only because I saw the two of you on the boat deck the other night, and I knew... you were gonna want her back.
Belki de farkında olmadan Tansy'nin saçını yaktım. Ama bunun tek nedeni sizi geçen gece teknede birlikte görmem. Ve biliyordum, onu geri isteyecektin.
So, hey, ever since... the other night, I just feel that everything has been flowing for me, creatively.
O geceden beri herşeyin üzerime doğru yaratıcı bir biçimde aktığını hissediyorum.
You didn't ask about that thing we did the other night.
Geçen gece yaptığımız işi hiç sormadın.
You were the other night, and you are again right now.
- Geçen gece de ve şimdi burada da.
I called you crazy and the other night at the bar...
Nasıl da geçen gece sana deli dedim ben...
I've been thinking about our talk the other night, you know, you moving in, and you're right.
Geçen akşamki yerleşme konuşmamızı düşünüyordum da bence haklısın.
I mean, she's one of our best dancers, and honestly, everyone had a pretty good time the other night.
En iyi dansçılarımızdan biri ve açıkçası dün gece herkes epey eğlendi.
the other night... at the hotel,
Ve sonra geçen gece, otel odasında.
Then the other night, she told me that, uh, someone had forced her head under a faucet and... and scrubbed at it.
Geçen gece bana birinin kafasını zorla musluğun altına sokup ovaladığını söyledi.
I drove by the Park Plaza the other night.
Geçen gece arabayla Park Plaza'nın önünden geçtim.
Do you think that's what made the difference the other night?
Geçen geceyi farklı yapanın bu olduğunu mu düşünüyorsun?
I'd like you to tell me how it was the other night. For you.
İstediğim, geçen gecenin senin için nasıl geçtiğini bana anlatman.
I'm sorry I left early the other night.
Geçen gece erkenden çıktığım için kusura bakma.
You wanted me to see you the other night in the car?
Sizi görmemi istediniz. Geçen gece, arabada.
Look, Angie, I can't stop thinking there must be a reason you came in the club the other night.
Bak Angie, geçen gece kulübe gelmenin bir sebebi olmalı diye düşünmeden duramıyorum.
Heard you went off on some guy the other night.
Geçen gece bir adamın üzerine fazla gitmişsin.
Uh, I've been texting you, and you never showed up the other night.
Uh, Geçen gece sana mesaj attım, ve sen hiç geri dönmedin.
The other night, I, uh...
Önceki akşam, Ben, uh...
I saw him the other night in town.
Onu geçen gece şehirde görmüştüm.
To tell you that I hope what I said the other night isn't the reason why you reenlisted.
Umarım yeniden askere yazılmanın sebebi geçen gece sana söylediğim şey değildir.
Carl, who you met the other night, was my friend who- tux guy?
Carl, geçen gece tanıştığın hani, benim arkadaşım... - Smokin adam?
I saw you the other night, on the stairs.
Seni geçen gece merdivenlerde gördüm.
Must be a reason you came in the club the other night.
Sonra ki gece klübe gelmenin bir nedeni olmalı.
Tommy told me you got shook at the chop shop the other night.
Tommy söyledi, geçen gece araba galeryasında biraz korkmuşsun.
Yas doing all right after that thing the other night?
- Yas, geçen akşamki o şeyden sonra iyi misin?
That drug overdose the other night is not the kind of publicity you want, James.
Geçen akşamki aşırı doz olayı senin yapmak istediğin türden bir tanıtım değil, James.
That girl could have ruined your entire life the other night.
O kız geçen akşam tüm hayatını mahvedebilirdi.
And the two of you were seen arguing about him the other night.
Dün gece ikinizin o adam hakkında tartıştığınız duyulmuş.
To apologise for the other night.
Geçen gece için özür dilerim.
Like the other night, remember your dream?
Dün gece gibi, rüyanı hatırladın mı?
The other night, I helped save someone's life.
Önceki akşam birinin hayatını kurtarmaya yardım ettim.
Ah, just... just out of curiosity, do you remember the other night?
Sırf merakımdan soruyorum, geçen geceyi hatırlıyor musun?
Said I'd pay you back for those drinks the other night, so I bought you something.
Geçen geceki içkilerin parasını öderim demiştim. Sana bir şey aldım.
Debbie explained everything to her the other night.
Geçen akşam Debbie ona her şeyi açıkladı.
Well, it wasn't the other night.
- Geçen gece değildi.
From the other night.
Diğer geceden.
The other night, you gave me your phone, um... to take some commemorative pictures.
Önceki gece, bana telefonunu verdin, um... bazı hatıra fotoları çekmem için.
And then the other night, I was going to bed.
Sonraki gece ise yatağa gidecektim.
Santa Claus dropped it the other night, and Victor come along and picked it up.
Noel Baba dün akşam bunu bıraktı ve Victor gelip aldı.
All the other kids had the same friends, parents all had jobs, they went home to the same house every night.
Diğer çocukların arkadaşları aynı kalırdı, ailelerinin işleri olurdu. Her akşam aynı eve giderlerdi.
Because you don't want the neighbors hearing us going at it like a pack of sex-crazed hyenas, pounding away at each other all night.
Çünkü komşuların bizi seks manyağı sırtlan sürüsü gibi, her gece birbirimize vuruşlarımızın sesini duymalarını istemezsin.
And then that other night when you were so upset and vulnerable after the fight with your brother,
Ve sonra o öteki gece. Kardeşinle olan kavgadan sonra, sen üzgün ve hassasken sadece sana dokunarak seni rahatlattım.
Mitchell and I desperately need a romantic night out to reconnect. I don't know if it's the stress of planning a wedding... but we've been a little tense with each other lately, huh? Yeah.
Mitchell'la yeniden iletişim kurabilmemiz için romantik bir geceye muhtaçtık resmen.
I told that other detective that night that he was going to the lake house.
O gece diğer dedektif söyledi o göl evine gittiğini.
Well, if I hadn't gone back in the house that night to get that other gun, we'd be fucked.
Eh, ben gitmeseydim o gece eve geri diğer silahı almak için, biz becerdin olurduk.
We spent the night together. We don't even know each other's name.
Geceyi birlikte geçirdik ama birbirimizin ismini bilmiyoruz.
The other night.
Geçen gece.
the other half 29
the others 231
the other me 18
the other woman 16
the other guy 58
the other way around 24
the other one 318
the other day 439
the other side 74
the other way 103
the others 231
the other me 18
the other woman 16
the other guy 58
the other way around 24
the other one 318
the other day 439
the other side 74
the other way 103
the other thing 93
the other thing is 17
the other two 35
the other 237
night 2638
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
the other thing is 17
the other two 35
the other 237
night 2638
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightcap 16
night shift 20
nightclubs 16
night moves 16
nighters 22
night stands 48
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightcap 16
night shift 20
nightclubs 16
night moves 16
nighters 22
night stands 48