English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / They're really good

They're really good translate Turkish

350 parallel translation
But, really, monsieur, they're such good children.
Ama, gerçekten, mösyö onlar iyi çocuklar.
But they're good boys, really.
Ama gerçekten de iyi çocuklar.
You know, they're really rather good, those copies.
Oldukça iyi kopyalar, gerçekten.
Well, I think customs people are quite necessary and I think they're doing quite a good job, really.
Bence gümrükçüler çok gerekli ve bence çok iyi çalışıyorlar.
They think you're really quite good, don't they?
İyi olduğunu düşünüyorlar, değil mi?
You really think they`re good?
Gerçekten iyi olduğunu düşünüyor musun?
They're a good crowd. Really.
Gerçekten güzel bir kalabalık var.
What is this with Procane and the old movies? Films really are dreams especially old movies, and Abner loves them. They're good dreams for Abner.
Bu Procane ve eski filmler nedir? Filmler gerçekten... rüyalardır...
- They're all doing good. But they're really sad about you and the school's closing.
[ALKIŞLARLA MÜZİK BİTER]
You know, they always work you a lot harder when you're really good.
Gerçekten iyi olduğunda en çok seni çalıştırırlar.
They're going to cover the area pretty good... so, really, all we can do is wait.
Her yeri karış karış inceliyorlar. Yapabileceğimiz tek şey beklemek.
But I really want to study, I really want to study this whole thing of drinking, getting drunk, and people saying that they're having a good time.
Aslında insanların içip içip, sarhoş olduktan sonra iyi vakit geçirdiklerini söylemelerini araştırmak istiyorum.
They're really good for you.
Çok besleyiciler.
They're really good kids, but don't let them fool you.
Gerçekten iyi çocuklardır, ama seni kandırmalarına izin verme.
They really are. They don't smell so good, but they're pretty.
Ama pek güzel kokmuyorlar.
So they're really good for you
Güneş bunları sizin için iyice beslemiş sağlığınız için çok yararlı.
People tend to enjoy what they're really good at.
İnsanlar iyi oldukları şeylerden keyif alırlar.
They're really good.
Gerçekten çok güzeller.
They're really good!
Gerçekten iyiler!
- Rita! - Oh, they're really good!
Gerçekten lezzetliydi.
The kids have worked hard for this. They're really good.
Çocuklar bunun için çok çalıştı.
They're really good.
Gerçekten iyiler.
They're really good. Here.
Gerçekten çok güzeller.
They're so much fun at lunch and really good with color.
Öğlen yemeklerinde çok eğlenceli oluyorlar ve renkler konusunda gerçekten çok iyiler.
They're really good.
Gerçekten güzellermiş.
They're really good burritos.
- Ama boritoları çok güzel.
They're really good for us.
Çok iyi geliyor.
Whenever anybody says they're with a really good person it means they're about to leave them.
Biri iyi bir insanla birlikte olduğunu söylüyorsa... onu terk etmek üzere demektir.
They're really good this year.
Bu yıl gösteriye iyi hazırlanmışlar.
But they're really good kids.
Ama çok uslu çocuklar.
They're really good.
Çok iyiler.
They're really good.
- Ben... - Onlar gerçekten iyiler.
They're really good at doing all the thinking so why should I? I just do things.
Sadece gerekli şeyleri yaparım.
They're getting a really good reaction on the Albanian thing.
Arnavutluk meselesinde gerçekten iyi bir tepki alıyorlar.
They're really good.
Gerçekten güzel.
And the way you're going to do it, is by realizing that you're better than these people, and they're really good at games.
Buradaki insanların gözüne girmenin tek yolu, onların aptal oyunlarını oynaman.
- But they're really good seats.
- En önden yer bulmuş.
They don't give you the really good horses when you're not good at it, I found out.
Farkettim ki eğer bunda iyi değilseniz size iyi atlar vermiyorlar.
Yeah, they're really good.
Evet, gerçekten çok güzel.
But they're really good.
Ama çok güzeller.
No, if they're professionals and they're really good, everybody's heard of them.
Profesyonelse ve iyiyse herkes adını duymuştur.
They're really a good read.
Okumak çok eğlenceli.
I think they're all really good.
Bence hepsi gayet iyi.
They're really good.
Çok güzeller.
they're good kids, really.
İyi çocuklarmış yahu.
The bad guys of the world really know they're being bad... or they think they're good guys when they act like sphincters?
Dünyadaki kötü çocuklar gerçekten kötü olduklarını bilirler mi? Yoksa kaslı görünerek iyi olduklarını mı sanıyorlar?
They're really good here.
Burada çok iyidir.
Yes, rubber boots have 2 advantages, on this hostile ground, they're really good stuff.
Evet, plastik çizmelerin bu uygunsuz zeminde iki avantajı var. Gerçekten çok iyiler.
They're really good at it.
O konuda epey iyidirler.
OK. I realise they're making you feel really good...
Evet, anlıyorum sizin daha iyi hissetmenizi sağlıyorlar...
And they're really good.
Ve ikisini de tanıyorum, gerçekten iyiler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]