English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / They didn't care

They didn't care translate Turkish

245 parallel translation
The stakes were $ 50,000, but they were the life of a man, too. A man who'd never done me any dirt, except... he was married to a woman he didn't care anything about. And I did.
Ortada 50 bin dolar vardı ve bir adamın hayatı bana hiç bir zararı okunmamış bir adamın önemsemediği ama benim önemsediğim bir kadınla evli olması dışında.
MAYBE I DIDN'T EVEN CARE. THEY WERE DEAD AND I WAS EATING AND MAYBE THAT'S ALL I DID IT FOR,
Ve belki de onların öldüğü ve benim de tok olduğuma hiç dikkat etmedim.
Of course, at first, they didn't get on too good, her thinking he'd traded her for a profit and him making out like he don't care this way or that.
Tabii ki de, ilk defada, İlk başta çok iyi olmadı, Adamın para için yaptığını düşündüm. nasıl yapılacağı onun için o veya bu şekilde umurumda değildi.
They didn't care that you saw them?
Onları görmenden çekinmiyorlar mıydı?
I said I didn't care as long as they didn't call me Piggy.
Bana Domuzcuk demesinler de, ne derlerse desinler demiştim.
And I didn't care what they'd do because I'd come to the end of me.
Ne yapacaklarini umursamadim. Çünkü sonuma gelmistim.
They didn't care.
İlgilenmediler.
They were just sitting like they didn't care. Whatever was happening, they didn't care.
Ne olduğu umurlarında değilmişçesine oturuyorlardı.
My folks, they didn't care too much.
Ailemin çok umrunda olmadı.
Sorry I didn't make my move any quicker... but I had to be sure they Was in no mood to care.
Üzgünüm, daha çabuk müdahale edemedim ama onların tamamen iptal olduklarından emin olmalıydım.
They didn't even ask that. They didn't care about the Father.
Bunu sormadılar bile, Peder bile umurlarında değil.
As for what would become of England, they didn't give a care.
İngiltere'ye ne olacağı umurlarında bile değildi.
They didn't care much about what would happen to us.
Bize ne olacağı pek umurlarında değildi.
You didn't read the last paragraph. They'll believe it if you tell them you've lost your interest in chemicals, you don't care about working here any more and you're going to Europe.
Son paragrafı oku, eğer kimyasallara ilgini kaybettiğini, işinden istifa edip..
They didn't care about my copy.
Elimdeki kayıtları umursamadılar.
I even lied to them, but they didn't seem to care.
Hatta yalan bile söyledim ama pek de umurlarında olmadı.
Martin's voice : for a long time, I didn't care if they'd kill me.
Uzun zamandır ölmekten korkmuyorum.
... they didn't care for the Overlook at first.
... ilk önce Overlook'u sevmemislerdi. .
Damn right. And what's more they didn't take good care of it.
Üstelik doğru dürüst tedavi bile etmediler.
And... They didn't much care for anything else.
başka, hiçbir şey umurlarında değildi.
They didn't care for my behaviour.
Davranışlarımı beğenmediler.
By october, they didn't care if you wore pants. Which you didn't sometimes.
O zaman Ekim'e kadar sen pantolon giyerek idare etseydin umursamayacaklardı.
You think, "They wouldn't be doing this if they didn't care about me, right?"
Eminim düşünüyorsundur ki... " "Eğer onlar benden hoşlanmasalardı, bubların hiçbirini yapmazlardı" değilmi?
They didn't care who it was.
Kim olduğu önemli değil.
But we could not bring out the fact... that they had said that they were gonna get that reward money... and that they didn't care whether they saw anything or not... but their car was too steamed up.
Ama ifadelerinin karşılığında bir ödül alacaklarını ve o gece ne gördüklerinin umurlarında olmadığını ispatlayamadık ama arabalarının camlarının buğulu olduğunu söylediklerini öğrenebildik.
They didn't care. The plane was going down, they were all gonna die, but they loved each other dearly and they wanted to die together. They loved each other.
Uçak düşecekti ve hepsi öleceklerdi ama onlar, onlar birbirlerini o kadar içten seviyordu ki eğer öleceklerse birlikte ölmek istiyorlardı!
But they didn't care.
Ama umursamadılar.
They didn't care. They wanted to carry lights and sound equipment over minefields.
Mayın tarlalarında ışık ve ses ekipmanları taşımak istiyorlardı.
They didn't care about you.
Onlar sizi umursamadı ki.
I thought they didn't care about the mission.
Bu uçuş umurlarında değil sanıyordum.
Everybody loved them and they didn't care.
Ama herkes onları severdi.
It got to the point where they didn't care how many people were in here.
Buralarda kaç kişi kaldığının hiçbir önemi yoktu.
They didn't care it was him.
Onun olmasını pek umursamadılar.
I didn't care they was fixing up during the day.
Gündüz tamirat yapmalarını umursamadım.
All those guys I dated, they didn't care about me.
Bütün çıktığım o erkekler beni hiç umursamadılar.
I didn't care tuppence what they were.
Ne oldukları ile hiç ilgilemedim ki.
I knew all of them bankers was rich, and they didn't care about hurting- - they didn't care about hurting us poor farmers.
O bankacılar zengindi. Bizim canımızı yakmak- - Fakir çiftçilerin canını yakmayı kafaya takmıyorlardı.
My appendix could have burst. They didn't care.
Apandisitimin patlaması umurlarında değildi.
Lloyd-Lloyd said they didn't care about you and me. Just him.
Lloyd, senle beni umursamadıklarını söyledi.
And didn't they also take care of your young son when you were at work?
Ve siz işteyken, küçük oğlunuzla ilgilenmemişler miydi?
I didn't care about the consequences. Because I knew that they couldn't be half as bad as not using.
Sonuçları umurumda değildi... çünkü hiçbir şeyin, bunları kullanmamak kadar kötü olamayacağını biliyordum.
Pepper said she didn't care about anything that happened before the day they met. Huh? Hell of a broad.
Pepper kendinden önce olanlara aldırmadığını söyledi.
They didn't care about anything. They were just more... a group that was more about style.
Hiçbir şeyi takmıyorlardı ve daha çok stilleriyle ön plandaydılar.
They didn't care about those women on their knees.
Zor durumda sürünen bu kadınları hiç önemsemezlerdi.
They didn't care what you bought if you don't pay all at once.
Peşin para ödemedikçe ne aldığına bakmıyorlardı bile.
- I did, but they didn't care!
- Göster onlara! - Gösterdim.
And they didn't even care at first'cause, like... they didn't think anything of it.
Başta pek aldırış etmediler çünkü... bir şey olacağını düşünmüyorlardı.
Any child who said they hated their parents... because they didn't want a bath... would be a prime candidate for foster care?
Banyo yapması için zorlanan ve bu yüzden ailesinden nefret eden her çocuğa başkasının sorumluluğuna verilmesi söz konuşu olmaz mı?
but he didn't care. but they obliged.
Warner Bros. daha cok zarar
The amazing thing was that these guys already knew and they didn't care.
İşin inanılmaz tarafı, zaten biliyorlardı. Umurlarında değildi.
Hell, they didn't care about anything that was important to me.
Benim için önemli olan hiçbir şey umurlarında olmazdı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]