They said yes translate Turkish
202 parallel translation
- First, they said yes. Now it's no.
- İlk önce evet dediler sonra vazgeçtiler.
So we asked Houston if we could follow the tracks, and they said yes.
Ve Houston'a izleri takip edebilir miyiz diye sorduk, evet dediler.
They said yes on the spot!
Reklama anında aldılar!
They said yes. I'll leave for Minbar tomorrow.
Minbar'a gidiyorum.
They said yes!
Evet dediler.
- They said yes?
- Evet mi dediler?
- They said yes.
- Kabul ettiler.
You're in. They said yes.
İçerdesiniz. "Olur" dediler.
Yes, they said it's getting hot and hotter and to stay in the icebox like a good little salad.
Dediler ki, ortalık iyice kızışmış en güzeli, küçük bir salata gibi buzlukta durmakmış.
Oh yes, they said they had three day leave, they had to move fast before the big party her Aunt was given them.
Oh evet, üç günlük izinleri olduğunu söylediler, Teyzelerinin verdiği büyük partiden önce çabuk hareket etmeleri gerekiyormuş.
- Yes. I said they can live here.
Burada kalabileceklerini söyledim.
I said yes, if they give a donation to my favorite charity.
Hayır kurumuma bağışta bulunmaları koşuluyla kabul ettim.
Yes, we did, but they said, not at 6 : 00 a.m. They were very understanding, though.
Evet, denedik, ama sabahın altısında olmaz dediler. Yine de çok anlayışlı davrandılar.
He said, "Yes. They're on their way, and no one can bring them back."
"Evet, hedeflerine doğru yoldalar ve kimse onları geri çeviremez" demiş.
Yes, so they said.
Evet, öyle söylendi.
- Yes, sir. And after they said all this, that's when you hit the Klingons?
Ve onlar tüm bunları söyledikten sonra sen onlara vurdun.
- Yes, and they are the very same people... who said your husband and I were evil... because they didn't understand what we were doing.
- Onlar, benim ve kocanın şeytan olduğunu söyleyen insanlarla aynı kişiler çünkü ne yapmaya çalıştığımızı anlamadılar.
- Yes. They said there were a son prostitutes grand...
Bana fahişe bir annenin...
If I said no, they would live. If I said yes, they would die.
Hayır dersem yaşayacaklar, evet dersem öleceklerdi.
They said, "Yes."
Dediler ki : "Evet."
They just showed me around the place, and they asked me if I wanted to join. And I said, yes, I did.
Sadece etrafı gösterdiler,... ve katılmak isteyip istemediğimi sordular.
And I'll bet they asked him again, and I'll bet that he said yes.
Eminim bir kez daha sormuşlardır ve eminim o da "evet" demiştir.
They said Han Tang was killed Yes, we know that Because we suspected you killed him... you've fallen into their trap
Han Tang'ı öldürdüklerini söylediler evet biliyoruz senden şüphelendiğimiz için... seni onların tuzağına sürdük
Yes, but they said that the airport in Ugandaa fost complet schimbat!
Biliyorduk, ama o zamandan beri Uganda'daki durum tamamen değişti!
Yes, they said to tell you not to worry.
Evet, sana endişe etmemeni söylememi istediler.
Yes. Well, as we said they were vandals, that's all.
Dediğim gibi, onlar muhtemelen Vandallardı.
And I said, "Oh, yes." And he said, "Why do you think they don't leave?"
"Evet" dedim, "Neden gitmediklerini biliyor musun?" dedi.
I said, yes, and they gave me a gun, and we went to the bank.
Ben yaptım dedin. Bana bir silah verdiler, bankaya gittik.
Yes they are, they said they were!
Geleceğini söylemiştin! Geleceğini söylemiştin!
- Yes, they said so.
- He öyle dediler.
They said, "Yes, that's what we want to do."
Yahudiler rıza gösterdi.
They gave me bread for the people... bread, yes, bread and onions... and said that I will get... they don't know any... no decision has been made, and I should come later for... for instructions.
Çek Yahudilerine götürmem için ekmek verdiler,... evet, ekmek ile soğan,... bir karar verilmediğini talimatlar için daha sonra gelmem gerektiğini söylediler.
- Yes, but they can be full of shit, he said.
- Ama boktan biri olabilir.
I called the house agents, you know, oh yes, yes, and they said... they said that Mr. Garcia's rent was paid up all right and that everything was in order in Wisteria Lodge.
Emlakçıları aradım, evet evet. Ve onlar, onlar dediler ki Bay Garcia'nın kirası ödenmiş ve Morsalkımlı Pansiyon'da her şey usulüne uygunmuş.
Even if she said yes, they still couldn marry.
Kabul etse de, evlenemezlerdi.
Yes, so they said.
Nick anlattı.
Yes. They said they'd be here in about an hour.
Aradım, yaklaşık bir saat sonra burada olacaklarını söylediler.
- Yes, but I don't think that's the sort of worm they had in mind when they said it.
Evet, ama onların bahsettiği kurdun bu çeşit bir kurt olduğunu sanmıyorum.
Yes, uh... now... that they're dead. They moved... were moved... because... well... my mother always said,'Live on Fisher Island... get buried in Palm Beach... that way you'll have the best of Florida.'
Evet, ee... artık öldükleri için taşındılar... yani taşınmışlardı... çünkü... aslında annem hep,'Fisher lsland'da yaşa ama mezarın Palm Beach'te olsun'Florida'nın tadı böyle çıkar'derdi.
Yes. They had no one else to work the shift, so I said I would.
Evet, vardiyada çalışacak kimse yoktu.
Yes, he said they've rusted through.
Evet, iyice çürüdüğünü söyledi.
As much as I would want to protect them from something someone else said they did, yes.
Tıpkı onları iftiralardan korumaya çalışacağım gibi.
Yes... I've known since you said you wanted the baby to be born in Athens because they're more tolerant.
Evet, bebeğin Atina'da doğmasını istediğini çünkü onların daha toleranslı olduğunu söylediğinden beri biliyorum.
Yes sir, they said they saw it.
Evet efendim, kontrol ettik.
When the judge called and said yes or no to parole vote, they were in his pocket.
Yargıç beni arayıp, bir şartlı tahliye oylaması için evet ya da hayır dediğinde, para cebine girerdi.
Yes, I know they all said that. Anyway...
Evet öyle düşünüyordu.
They asked me to take it, I said "yes".
Davayı almamı istediler, ben de tamam dedim.
Yes, Head Office are talking of downsizing, but they've said clearly that the most efficient branch will incorporate the other one.
Evet, Merkez büro küçülmeden bahsediyor, Ama şunu açıkça söylediler En verimli şube diğerini içine alacak.
Yes, Matt Gilardi said they were planning to open a cheap cremation place and put us out of business.
Evet, Matt Gilardi ucuz bir ölü yakım evi açıp, bizi iflas ettireceklerini söyledi.
Yes, they said the town name and your name, Maria Flores.
Evet Maria Flores dediler, senin adını ve kasabanın ismi söylerdiler.
They went in and said, yes Huseyin was brought here just this afternoon.
Onlar gitti geldi. Evet dedi Hüseyin burada. Bu öğleden sonra dediler.
they said 545
they said no 29
they said you were dead 17
they said that 37
yes i do 172
yes you can 65
yes we do 32
yes please 74
yesterday 1815
yes ma'am 92
they said no 29
they said you were dead 17
they said that 37
yes i do 172
yes you can 65
yes we do 32
yes please 74
yesterday 1815
yes ma'am 92
yes of course 103
yes i am 118
yes i did 96
yes you are 104
yes i can 41
yesung 60
yes sir 813
yes it is 226
yes it does 31
yes i know 59
yes i am 118
yes i did 96
yes you are 104
yes i can 41
yesung 60
yes sir 813
yes it is 226
yes it does 31
yes i know 59
yes there is 39
yes you do 83
yesterday morning 105
yes way 36
yes indeed 72
yesterday at 16
yes we are 32
yes i have 22
yes i will 27
yes we can 42
yes you do 83
yesterday morning 105
yes way 36
yes indeed 72
yesterday at 16
yes we are 32
yes i have 22
yes i will 27
yes we can 42