English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / They said no

They said no translate Turkish

960 parallel translation
They said no man was much good if he left someone behind in France... for the Germans to find and hold.
Almanlar bulup tutuklasın diye Fransa'da, arkanda birini bırakmak... erkekliğe sığmaz dediler.
They said no steer could live where a sheep had grazed.
Bir koyunun otladığı yerde sığır yaşayamaz diyorlardı.
To me they said no.
Bana hayır dediler.
One of their officers came up and told them to get on with it and they said no again.
Bir komutanları gelip devam etmelerini söyledi. Onlar da yapmayacaklarının tekrarladı.
They said no.
Olmaz dediler.
One year or two years. They said no matter how long it was... they'd never forget, and they'd be waiting.
Ne kadar süre geçerse geçsin unutmayacaklarını... ve bekleyeceklerini söylemişlerdi.
Is it serious? They wanted to take him to hospital, but he said no
Onu hastaneye götürmek istemişler ama kabul etmemiş.
They said he was no good to hisself, and nobody else
Ne kendine nede başkasına hayrı kaldı diyorlar.
No, sir. They said they'd had a snort or two, as usual.
Hayır, her zamanki gibi bir iki tek attıklarını söylediler.
And he said they all say there will be no war this year or next year
Ve herkes bu sene yada sonraki sene savaş çıkmaz diyormuş.
They said that there was no such man employed at the plant as Fry.
Fabrikada Fry adında bir çalışan olmadığını söylediler.
We're all God's children, and no matter what they ever tell you in school remember what I said, won't you?
Hepimiz Tanrı'nın çocuklarıyız. Okulda ne anlatırlarsa anlatsınlar dediklerimi unutma, tamam mı?
And they said, "Us too. We'll take no further part in it."
Onlar da "Biz de, yoğuz bu işte artık" dediler.
"No more parole," they said, if I went for it.
Kabul edersem "şartlı tahliyeyi kaldıracaklardı."
I sent the Elaine Wales one after they'd said there were no openings to my first one.
Tıpkı şimdi yaptığınız gibi. İlki reddedilince, diğerini Elaine Wales olarak yolladım.
They said in Paris there was no fighting.
Paris'te savaş olmadığını söylüyorlar.
I asked them what the trouble was, and they told me the drums said the soldiers was rounding up their people and marching them off and burning their villages so they wouldn't have no homes to come back to.
Onlara ne olduğunu sordum. Davulcularının dediğine göre, askerler insanlarını sürüp geri dönememeleri için köylerini yakıyormuş.
They got this low-cut thing they want her in, and they said absolutely no bra.
DekoIte bir şey giymesini istiyorIar ve kesinIikIe sütyen giyemezmiş.
Like, right off they said, "No parents? Make him an offer, he'll be all right."
Tıpkı, onların hemencecik söyledikleri gibi, " Ailesi yok mu?
Pete said they've had no condenser order from us in six weeks.
Pete dedi ki, 6 haftadır bizden gelen yoğunlaştırıcı siparişi olmamış.
They said I was to ask no questions, just do as they told me.
Soru sormamamı, sadece dediklerini yapmamı söylediler bana.
He said if I got you out of here, they " d handle Mack with no shooting.
Seni burdan dışarı çıkarmazsam, icabına bakacaklar Mack ateş bile edemez dedi.
It must be said again that Germany has no intention to use military might against small countries, unless they seek to aid our enemy.
Almanya'nın küçük devletlere karşı askeri güç kullanmak gibi... bir niyetinin olmadığını bir kez daha tekrar ediyoruz. Ancak düşmanımıza yardım etmemeleri şartıyla.
But now he said his thoughts aloud many times since there was no one they could annoy.
Ama artık etrafta rahatsız olabilecek kimse olmadığından pek çok kez düşüncelerini sesli söylüyordu.
I've called you because you said to call you as soon as they return the keys, no matter what time... so I called.
Ara dediğiniz için aradım. Anahtarı bir ara veririm size.. Tamam ararım.
No, but I know some pals who have and they said... if I really wanted to, I should go to rue St-Denis
Ben yatmadım. Ama yatan arkadaşlarım var. Demişlerdi ki çok istiyorsan eğer, St-Denis sokağına git.
No, they haven't said a thing.
Hayır, hiçbir şey söylemediler.
They said you wanted a boat no one would notice, but that's a disgrace!
Göze çarpmayacak bir tekne istemişsiniz ama bu rezalet!
No matter what they said, I knew you'd return.
Ne derlerse desinler, döneceğini biliyordum.
I don't know what she had in mind... but this writer said that the Chinese Army... had to get hopped up on opium before staging an attack... that they had lousy clothes... and no discipline at all.
Karımın ne düşündüğünü bilmiyorum, ama yazara göre... Çin ordusu saldırmadan önce afyonla kafayı buluyormuş. Üstleri başları dökülüyormuş, ekipmanları berbatmış, disiplin diye bir şey yokmuş.
They said I was an idiot with no ideals.
Bana ideali olmayan bir aptal dediler.
He said, "Yes. They're on their way, and no one can bring them back."
"Evet, hedeflerine doğru yoldalar ve kimse onları geri çeviremez" demiş.
But they were all going the same way, no matter which way they said they were going.
Ama ayrı yönlere gidiyoruz demelerine rağmen herkes aynı yönde gidiyordu.
When they started, I..... tried to persuade him to go back to Nantucket but he said, " No.
Krizler başladığında Nantucket'a dönmek için ikna etmeye çalıştım ama " Hayır.
They sat with teacups on their laps and ticker tape coming out of their ears and I said "No".
Çay bardakları ellerinde, kulaklarından borsa fiyat şeridi çıkıyor, ve ben "Hayır" dedim.
No, they can't. It's like I said :
Dediğim gibi :
No, nothing for you, they said at the agency yesterday
Daha dün ajansta, "Hayır, sana göre iş yok" dediler.
They said they were going to alibi for me, everything was perfect, there were no risks, we were to split the money down the middle.
Bana şahit olacaklarını söylediler. Herşey mükemmeldi, risk yoktu. Parayı yarı yarıya bölüşecektir.
He said he thought he got the best breaks because no one wanted him to think they were prejudiced.
Kimse önyargılı gözükmek istemediği için kendisine en iyi fırsatların sunulduğunu söyledi.
I said that if they didn't approve, there'd be no marriage.
Onaylamazsanız evlenmeyeceğiz, dedim.
And they said, " Hell, no.
Onlarsa, " Daha neler!
$ 20 million later they said I had no class, so I bought some. Lorna.
20 milyon dolar sonra klas olmadığımı söylediler ve ben de Lorna'yı aldım.
They said demons appeared on Mount Oe so I went for the Mikado There are no demons
Oe Dağında iblisler gözüktü diyorlardı ben de Mikado adına oraya gittim ama iblis falan yoktu.
But they said it was no good.
Ama para etmez dediler.
- They said there was no hope for him.
- Onun için bir umut olmadığını söylediler.
They said, " France is no longer in the war.
"Fransa artık savaşmıyor." dediler.
- They will understand. - I have said no.
- Herkes anlayacaktır.
They wanted to call me Melanie, after my grandma, but when my father went to register me, he said : no, no, not Melanie, don't put Melanie.
Bana Melanie ismini vereceklermiş, büyükannemin adıydı ama babam beni nüfusa yazdırmaya gittiğinde "Hayır Melanie değil, Melanie yazmayın." demiş
Embroidering banners for their knights... he said they had no time for study.
Şövalyelerinin sancaklarını süslemekten okumaya vakit bulamadıklarını söyler.
No, I already said they were all made of plaster, but life-sized.
Hayır, hepsinin gerçek boyutlarında ve plastikten yapıldığını söyleyebilirim.
No matter what else they said, they all had that same tone of morbid fascination.
Hepsinde de böyle hastalıklı konulara ilgi duyduklarını gördüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]