Things are changing translate Turkish
203 parallel translation
Well, you see, most husbands and wives are together while things are changing.
Birçok karı-koca hayatlarında değişimler yaşarken hep bir arada oluyor.
Things are changing in this country.
Bu ülkede her şey değişiyor Vince.
But things are changing.
Fakat her şey değişiyor.
Things are changing.
Her şey değişiyor.
Excuse me, Monsignor Caldana, with your permission I should like to remind... that many things are changing today.
Beni bağışlayın, Monsenyör Caldana, ama bugün birçok şeyin değiştiğini size hatırlatmak isterim.
Things are changing.
Dünya değişiyor.
Things are changing.
Dediğin doğru. Her şey değişiyor.
In Orion the Hunter, things are changing not only because the stars are moving but also because the stars are evolving.
Avcı Orion takımyıldızında sadece yıldızların hareketinden değil gelişiminden dolayı da bir değişim söz konusu.
Things are changing.
Şartlar değişiyor.
Arkady, things are changing.
Arkady her şey değişiyor.
I think it's wonderful the way things are changing.
Bence bir şeylerin bu şekilde değişmesi harika bir şey.
Things are changing...
İşler değişiyor.
A lot of things are changing. It's time we face it.
Değişen çok şey var ve bunlarla yüzleşmenin zamanı geldi.
Things are changing around here.
Artık buralarda düzen değişti.
Things are changing, Micah.
Her şey değişiyor Mikah.
You must know that things are changing back home.
Anavatan'da işlerin değiştiğini bilmelisiniz.
Things are changing very quickly.
Her şey çok çabuk değişiyor.
- Things are changing so quickly.
Her şey çok hızlı değişiyor.
Well, things are changing up here as well.
İşler burada da değişiyor.
- C'mon, we never dance anymore Now that you're thirty, things are changing!
Artık hiç dans etmiyoruz. 30 yaşına geldin ve her şey değişiyor!
I feel like things are changing, you know?
Birşeylerin değiştiğini hissediyorum.
- Things are changing.
Bazı şeyler değişiyor.
Your father... will cut down the entire forest the way things are changing around here.
Baban, değişikliklere bakılırsa, ormanı kesip kereste yapacak.
I'm not smart to know where it is, but I know things are changing.
Orası nerede bilecek kadar akıllı değilim ama her şeyin değiştiğini biliyorum.
Things are changing between us.
Aramızda değişen bir şeyler var.
Things are changing.
İşler değişiyor.
Things are changing.
Bazı şeyler değişiyor.
Things are changing.
Birşeyler değişti.
Laugh now, but things are changing.
Şimdi gülebilirsiniz, ama her şey değişiyor.
You know, I guess things are changing.
Biliyor musun, sanırım bazı şeyler değişiyor.
Well, things are changing, Steven.
Şey, işler değişir, Steven.
Things are changing.
- İşler değişiyor.
How can we do that when your science and inventions... are perpetually changing life for us... when you're everlastingly contriving strange things... when you make what we think great seem small... when you make what we think strong seem feeble?
İlmin ve icatların hayatımızı daima değişime uğratırken sen durmadan tuhaf şeyler tasarlarken, büyük sandığımız şeyleri un ufak ederken güçlü sandığımız şeyleri dermansız bırakırken bunu nasıl yapabiliriz?
To be... to be glad you're alive... to be grateful because people are kind to you... to be able to see some of nature's great wonders... the budding of the flowers in spring... the changing of leaves in the autumn... to be able to appreciate beautiful music... to be conscious of the beauty of tasting and feeling... and hearing only the things that are good for you.
Yaşadığın için memnun olmak. İnsanlar sana nazik oldukları için müteşekkir olmak. Doğanın mucizelerini görebilmek.
The way things are going, I've got the feeling that changing rooms won't be enough.
Gidişata bakarsak, içimden bir his odaları değiştirmek yetmeyecek diyor.
I think there's a big constantly changing pile of things that are lost.
Bence sürekli değişmekte olan büyük bir kayıp eşya yığını var.
You know, things are really changing.
Bir şeyler gerçekten değişiyor.
So many things around me, are changing amazingly.
Etrafımda hızla değişen o kadar çok şey vardı ki.
I don't know what that means, but I know I'm changing, and I know that there are things that I'm not satisfied with.
Bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum, ama değişiyorum, ve bütün bunlardan tatmin olmadığımı biliyorum.
Things are changing, Dawson.
- Her şey değişiyor Dawson.
And you wanna know something else? Things are gonna have to start changing around here.
Bir şey daha bilmek ister misin, burada bir şeylerin değişmesi lazım.
Two days ago, Reese would have killed that kid Things are really changing.
İki gün önce olsaydı Reese o çocuğu öldürürdü. Şimdi herşey değişti.
But things in Japan are changing
Ama Japonya'da bir şeyler değişiyor.
Some things are worth changing your plans for.
Bazı şeyler uğrunda planlarını değiştirmeye değer.
There are certain things in this world that desperately need changing, and I am committing every fiber of my being to changing them.
Bildiğin gibi geçenlerde Manhattan'ın merkezinde birinci sınıf bir mülk aldım. - Sana dairemi verdim. - Her neyse.
There are certain things in this world that desperately need changing, and I am committing every fiber of my being to changing them.
Bu dünyada değişmesi gereken şeyler var ben de benliğimi ve kişiliğimi bu değişimlere adadım.
Things are always changing
İşler sürekli değişir.
My two favorite things are commitment and changing myself.
En sevdiğim şeyler, sadakat ve kendimi adamaktır.
Changing the places that you are doing is great tactic to keep things new and fresh.
Seviştiğiniz mekanları değiştirmek ilişkiye heyecan katmak adına iyi bir taktiktir.
And things are gonna start changing around here for shizzy.
Ve olaylar burdan sonra dönmeye başlayacak.
Are you gonna be the same poll sci major who used to talk about changing things?
Her şeyi değiştirmek isteyen siyaset öğrencisi misin hala?
things are looking up 44
things are great 27
things are going well 18
things are different 35
things are good 60
things are bad 21
things are fine 21
things are different now 78
things are 35
things are going to change 16
things are great 27
things are going well 18
things are different 35
things are good 60
things are bad 21
things are fine 21
things are different now 78
things are 35
things are going to change 16
changing 129
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things have changed 201
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things have changed 201