Things will get better translate Turkish
114 parallel translation
Things will get better.
Her şey düzelir.
Think things will get better after basic?
Sence acemilikten sonra halimiz düzelir mi?
WE ALL KEEP HOPING THINGS WILL GET BETTER
Her şeyin düzeleceğini ummalıyız.
Anyway... ln any case, things will get better.
Her neyse ne olursa olsun, işler düzelecek.
Listen, I swear things will get better.
Bak, inan bana her şey düzelecek.
Now I'm working, I hope things will get better.
Şimdi tekrar iş bulduğuma göre, umarım artık durum iyileşir.
i'm sure things will get better.
Herşey yoluna girecek ALF, eminim.
Do you really believe that things will get better after my return?
Gerçekten döndüğüne inanamıyorum işlerimi daha sonra geri alacağım.
i'm sure things will get better, alf. gardening is tougher than it looks.
Bütün Melmac'liler de olur bu.
Things will get better for all of you.
Hepiniz için daha iyi olur.
But things will get better.
Ama her şey yoluna girecek.
Things will get better.
Her şey daha iyi olabilir.
I know things will get better.
Her şey düzelecek, biliyorum.
The last thing you need right now is someone saying that given time, things will get better, or the hurt will go away.
Şu anda en son ihtiyacın olan şey birisinin sana..... zamana bırak, herşey düzelecek veya acın geçecek demesidir.
And what makes you think things will get better?
Sana her şeyin yoluna gireceğini düşündüren ne?
Things will get better soon.
Yakında çok daha iyi olacak.
Maybe things will get better when we get back.
- Ne bileyim.Belki de döndüğümüzde düzelir.
Things will get better.
Herşey düzelecek.
Things will get better slowly.
Ne yapalım evladım, yavaş yavaş düzelecek. - Ne diyorsun sen baba ya?
Things will get better soon.
Yakında herşey daha iyi olacak.
Mum says that they're just kids and... she reckons eventually things will get better.
Annem, onların sadece çocuk olduklarını söylüyor. ve... herşeyin daha iyi olacağını düşünüyor.
We all have the hopes that things will get better, but I don't think so.
Her seyin iyiye gitmesi icin umudumuz var, fakat ben boyle dusunmuyorum.
Well, things will get better after we get real food.
Gerçek yiyeceklere kavuştuğumuzda herşey daha güzel olacak.
Things will get better my dear, everything's going to change.
Ah, yavrum! Geçecek düzelecek her şey.
Things will get better, I swear.
Her şey düzelecek. Emin ol buna.
Things will get better, you'll see.
Her şeye daha dayanıklı olacaksın.
You're leaving soon, things will get better.
Yakında ayrılacaksın, her şey düzelecek.
Oh. Well, it has been unseasonably warm. But, you know, things will get better.
Havalar mevsim normallerinin dışında sıcak,... ama biliyorsun aranız daha iyi olacak.
I have faith in you, Sam. Things will get better.
Sana güveniyorum, Sam.
Things will get better.
İşler düzelecek.
Wen, things will get better.
Wendy, her şey yoluna girecek.
Dad said that starting now things will get better.
"Bundan sonra her şey daha güzel olacak" dedi babam.
Bid me run, and I will strive with things impossible. Yea, get the better of them.
Şimdi "hadi" de bana, yapılmaz işlere girerim, girer başarırım da.
I'm sure things will get better soon.
Herşey düzelecek.
Listen, when we get to know each other better I tell you some things about yourself that will simply astound you.
Dinleyin, birbirimizi daha iyi tanıdıktan sonra, size sizin hakkınızda şaşıracağınız şeyler de anlatırım.
If things go on like this Paolo will get better but you'll get sick!
Böyle devam ederse Paolo iyileşir ama sen hastalanırsın.
When we get to Monterey, things will be better.
Monterey'e vardığımızda her şey daha iyi olacak.
But elections are held, and more elections, and every time, they say things will certainly get better, most certainly.
Ama seçimler yapılıyor, ve ardından bir başka seçim daha,... her defasında, işlerin kesinlikle düzeleceğini, neredeyse düzeleceğini söylüyorlar.
Things will be much better when we get to America, I promise.
Amerika'ya gidince her şey daha güzel olacak, söz.
"... and since the 1990's, depending on how governments react to plans, things will get much better or much worse.
... 1990'lardan beri, hükümetin planlara vereceği tepkilere göre işler ya daha iyiye ya da daha kötüye gidecek.
I will get things off on a better note.
İşleri daha ılımlı bir hale getireceğim.
I want you to try and get some sleep. Things will look better tomorrow. I don't want to go to school.
Biraz uyumaya çalış. yarın daha iyi olcakasın yarın Okula gitmek istemiyorum.
But I will suggest there may be better things in life than seeing a man get hit in the groin with a football.
Ama hayatta hayalardan topla vurulmaktan daha ilginç şeyler olduğunu söylüyorum.
Things will get better.
Çıkma safhasını çoktan geçtik.
Yeah, you mean, like, things will eventually get better?
Demek istediğin işler sonunda yoluna girer mi?
Things will pick up and get better.
Zamanla her şey yoluna girecektir.
Things will never get better here
Böyle şeyler buralarda düzelmez.
We'll cross maggie off the list and things will start to get better,
Maggie'yi listeden silince işler tekrar düzelmeye başlayacak.
Things will get a whole lot worse before they get better.
İşler düzelmeden biraz sıkıntı çekebiliriz yani.
This world is dangling by a thread, Colonel and unlike you, the rest of us will never have the luxury of leaving for some place better when things get tough.
- Bu dünya bir iplik tarafından sallanıyor, yarbay ve sizden farklı olarak, işler zorlaştığında daha iyi bir yer için ayrılmak gibi bir lüksümüz yok.
Things will gradually get better.
Zamanla daha iyi olacaktır.
things will change 18
get better 45
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things change 215
things fall apart 17
things have changed 201
things like 24
get better 45
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things change 215
things fall apart 17
things have changed 201
things like 24