We get in translate Turkish
17,006 parallel translation
Dinesh, I have a few premium chain insults that I'm going to lay on you when we get in there.
Dinesh, oraya vardığımızda sıralamam için zincirle ilgili sağlam hakaretlerim var.
We bring Rand in, he brings his five lawyers with him, and we get nothing.
Rand'i buraya getirirsek o da yanında 5 avukatını getirir ve hiçbir şey alamayız.
The way to get Kirk's attention is through his money, and the only money we can get to is sitting in Diaz's war chest, which is unfortunate for the bloviating senator from Missouri because he cannot win the election without it,
Kirk'ün dikkatini çekmenin yolu parasını çalmak. Çalabileceğimiz para ise Missouri senatörünün seçilmesini engelleyen Diaz'in sahip olduğu para.
We'll have to, uh, get the code so he can get in there after hours.
Vardiya saatleri dışında girebilmesi için kodu almamız gerek.
Fine, you can be the leader if we get more time in the TV room.
İyi, televizyon odasında süremizi artırırsan lider olabilirsin.
Now, we need to be able to guide our brothers in blue when they get here, not to mention the press.
Polis geldiğinde onlara yol gösterebilmemiz lazım, basını saymıyorum bile.
When we can get back in the kitchen we should make them chilaquiles or something.
Mutfağa gittiğimizde onlara chilaquile falan yapalım.
Now, if we had gold, there's how you get it in.
Şimdi altın sikkemiz olsaydı... dışarda beklemezdik.
They'd get in fights in the car on the way home from dinner with us because... we made them feel like they weren't as in love as Matt and I were.
Akşam yemeğinden sonra eve dönerken arabada bizimle kavga ederlerdi çünkü onlara birbirilerine bizim gibi âşık olmadıklarını hissettirirdik.
And if we had the account numbers we could get in pretty quickly.
Ve eğer hesap numaralarını bilirsek çabucak hallederiz.
Okay, we need to get you in there.
Pekala, sizi oradan çıkarmamız gerek.
We'll never get to him in time.
Onu zamanında yakalayamayız.
I thought we were stuck in here because of karmic payback for this hit-and-run, but it turns out, it's'cause we're gonna get you two back together.
Burada kapalı kaldık çünkü bence karma geri işliyor ve sonunda siz ikinizi yeniden bir araya getireceğiz.
Maybe none, but either way, we got to get this nuke as far away as possible in case I fail.
Belki hiç ama başarısız olma ihtimaline karşın bombayı olabildiğince uzağa götürmeliyiz.
Yeah, because I-I realized that if I don't step in, we are never gonna get home, and I want very much to get home to my wife.
Evet. Zira anladım ki müdahale etmezsem asla eve dönemeyeceğiz oysa ki karıma dönmeyi çok istiyorum. - Tamam.
We'll retrieve the slug when we get the body back in the morgue.
Mermiyi çıkarmak için cesedi morga yollayacağız.
Susan gets to restart human cloning with new lab rats to study the genome, and in return, you get that bot out of your face and we get to collaborate on a cure.
Susan insan klonlama çalışmalarına yeni denekler ve genomla devam edecek karşılığında o şeyi yüzünden çıkaracağız ve tedavi için birlikte çalışacağız.
We're just gonna get in the truck over there.
Seni şurada arabaya bindireceğiz.
That's how we can get in.
İçeri bu şekilde girebiliriz.
How do we know you didn't put it in there when we went to get the coke?
Biz kokaini almaya gittiğimizde sizin koymadığınızı nereden bilelim?
I want Sleeping Beauty protected until we get a secure position and transport.
Güvenli bir yer bulup onu taşıyana kadar Uyuyan Güzel'in korunmasını istiyorum.
It's only a matter of time before we run out of supplies or some of those feeders get in here.
Erzakımızın bitmesi veya o kan emicilerden birinin içeri girmesi an meselesi.
We just gotta get back in.
Sadece içeri girmemiz gerek.
They're gonna get in, we're gonna die.
Buraya girerlerse ölürüz.
Every year, on my birthday, We used to go down the pub and get in a good old scrap.
Her sene doğum günümde bara gider ve kavgaya girerdik.
Halmeoni next door says we need to get in touch with a mudang. ( Mudang : Shaman. )
Yandaki nine bir şamana gitmemiz gerektiğini söyledi.
There we go, just get in the trunk.
İşte böyle, bagaja gir hadi.
Can we please get some service in this place?
Servis yapan kimse yok mu burada?
For in Denmark, there is one thing we have known for centuries... To get a troll to come out of hiding, you must say its name.
Danimarkada yüzyıllardır bildigimiz tek bir sey var ki o da bir trolü saklandıgı yerden cıkarmak icin adını soylemek gerektigidir.
The more brilliant people we can get working here, then the faster we can get whatever is in your head out into the world.
Burada çalıştırabildiğimiz daha çok parlak insan aklındaki şeyi dünyaya daha hızlı kavuşturabilmemiz demek.
Well, in regards to the launch, we are hoping to go wide, get it into the hands of as many people as possible.
Piyasaya sürmeye gelince genişlemeyi, olabildiğince çok insana ulaşmayı umut ediyoruz.
We have to get back in the boat, Nick.
Gemiye dönmeliyiz Nick.
We get our money in stages.
- Paramızı kademe kademe alacağız.
Okay, number first. We got to get you in a tomato bath. Mmm!
Peki, öncelikle sana domates banyosu yaptırmalıyız.
We got to get to Ash before Baal scrambles his peanut brain.
Baal, Ash'in fındık kadar beynini karıştırmadan önce onu bulmalıyız.
Can't let Ash get you before we find Baal.
Baal'ı bulmadan Ash'in seni yakalamasına izin veremeyiz.
But before we dig in, is there anything I can get you?
Ama araştırmaya başlamadan önce size bir şey ikram edebilir miyim?
We'll get back in time for him.
Onun için zaman içinde geri alırsınız.
I'm at your house with the entire Cabracadabra fleet, but we can't get in!
Cabracadabra filosuyla birlikte senin evindeyim ama içeri giremiyoruz.
Richard, we'd better get our asses in first fucking gear if we want to make it to this "Verge" photoshoot.
Richard, şu "Verge" çekimini yapmak istiyorsak harekete geçsek iyi olur.
I tell you, when we get up to altitude and the Wi-Fi kicks in, I'm ActionJB62 on Hooli chat.
Yeterli irtifaya eriştiğimizce Wi-Fi devreye girdiğinde Hooli sohbette İcraatJB62 olarak online olacağım.
Guys, I know we're in a tough spot right now, and I know we needed a quarter million DAU's in order to get our next round of funding, but this is it.
Beyler, şu an zor durumda olduğumuzu ve diğer fonumuzu almamız için 250,000 günlük aktif kullanıcıya ihtiyacımız olduğunu biliyorum.
- DAILY ACTIVE USERS : 31,125 Did we just get 7,000 users in a day?
Bir günde yedi bin kullanıcı mı kazandık?
She and all the other women in the world are about to get payback, and we are all completely [bleep]
O ve dünyadaki bütün kadınlar intikamlarını almak üzereler, ve biz tam anlamıyla sıçtık.
Dr. Lin, we need to get back in there.
Dr. Lin, işleme devam etmeliyiz.
We were in a booth we could not get out of.
Dışarı çıkamadığımız bir barakanın içindeydik.
And I'll be tying a rope around each of our waists with 15 feet in between, so we can't get separated.
Ben de her birimizin beline halat bağlayacağım 4.5 metre aralıklı olacak ki ayrılmayalım.
We could get in the sleeping bag again.
İstersen tekrar uyku tulumuna girebiliriz.
For now, we'd just like to drop our stuff in our room and get started.
Şimdilik eşyalarımızı odamıza bırakıp işe koyulmak yeterli.
Hey, man. We need to get in.
Dostum, içeri girmemiz gerek.
Why don't we get a quickie in real quick, huh?
Neden gerçek çabucak bitirmiyoruz, huh?
we get 63
we get it 501
we get married 18
we get along 19
we get caught 17
we get there 19
we get that 26
we get out 29
we get out of here 18
get in 2804
we get it 501
we get married 18
we get along 19
we get caught 17
we get there 19
we get that 26
we get out 29
we get out of here 18
get in 2804
get inside 386
get into it 40
get in line 172
get in the car 1242
get in the water 30
get in here 819
get in the game 25
get in there 887
get in my car 17
get involved 31
get into it 40
get in line 172
get in the car 1242
get in the water 30
get in here 819
get in the game 25
get in there 887
get in my car 17
get involved 31