We get out translate Turkish
22,822 parallel translation
Then can we get out of here?
Öyleyse buradan gidebilir miyiz?
How do we get out of here?
Buradan nasıl çıkarız?
Close the door, and we get out of this place.
O zaman hadi gidelim.
Yes. If we can manage not to get shot out of the sky, I'm going to be a father.
Eğer vurulmamanın bir yolunu bulursak, baba olacağım.
If we manage not to get shot out of the sky, then... I guess I do.
Vurulmazsak sanırım bir babam var.
So, if we can get into his e-mail, maybe we can find out exactly what he did.
Yani eğer onun e-postası'na girebilirsek belki de yaptığı şeyi bulabiliriz.
We've been trying to get her to come out to us.
Bize geri dönmesi için uğraşıp duruyoruz.
Get that information so we can take money out.
Bilgileri al ki parayı alalım.
We're gonna get you out of here.
Sizi buradan çıkaracağız.
We need to get your mom and get out of the city.
Anneni almamız ve şehirden çıkmamız gerekiyor.
Come on, David, we gotta get out of here.
Hadi, David, buradan gitmeliyiz.
We gotta get out of the city.
Şehrin dışına çıkmalıyız.
As soon as you get home, we'll fly your mom back out, get her to stay out here for a couple months.
Eve geldiğin zaman anneni çağırırız. Birkaç ay burada, yanında kalır.
We gotta get you out of your apartment.
Seni odandan çıkarmamız gerek.
We better get out of here.
Buradan çıksak iyi olur.
Go! We have to get out of here!
Basıp gidelim buradan!
We have to get out of here!
- Gidelim! Buradan gitmeliyiz!
We've got to get out of here!
Buradan gidelim! - Gidelim!
Okay, listen, can we do this another time, because if we don't get to this dissection, it's gonna take out her coronaries.
Bu konuyu başka zaman tartışalım. Diseksiyonu engelleyemezsek kalp krizi geçirecek. Hemen buraya gelin.
Out where we lived, the sky would just get, like, sick with stars, and every night before we went to bed, we'd climb on the roof and lay there and just stare up at the sky.
Yaşadığımız yerde gökyüzü yıldızlarla doluydu. Her gece yatmadan önce... çatıya tırmanıp orada uzanırdık.
We gotta get out.
Buradan çıkmamız gerek.
We've got to get out of here before any more of them show up.
Daha fazlası gelmeden buradan gitmeliyiz.
We've got to get out of here!
Buradan çıkmalıyız.
Come on, we've got to get out of here!
Gelin! Buradan çıkmalıyız!
We have to get out of the hotel- - No!
Otelden çıkmalıyız.
Get the machine, we've gotta get out of here.
Makineyi al. Buradan çıkmalıyız.
Don't rub it in. How are we gonna get out of this one, right?
Bu seferkinden nasıl kurtulacağız?
We have to get out of here.
- Buradan gitmeliyiz.
There must be a way to get Lydia out of here, and then we can- -
Lydia'yı kurtarmanın bir yolu olmalı, sonra kaçıp...
How are we going to get out of here?
Buradan nasıl çıkacağız?
When we get back in the morning, we'll solve the murder of Patrick Spring, save Lydia, and figure out whatever the hell that thing is.
Sabah dönünce Patrick Spring cinayetini çözeceğiz, Lydia'yı kurtaracağız ve o aletin ne olduğunu öğreneceğiz.
All right, all right, if we can just get to the service level, maybe we can get out the back.
Eğer servis katına inebilirsek belki de arkadan kaçabiliriz.
Look, we're gonna get you out of this tub, all right?
Seni bu küvetten çıkaracağız. Tamam mı?
We're gonna find you clothes without blood on them, gonna get you a weapon, and we're gonna get out there and follow the web of the universe, so you can do what you're supposed to do.
Sana üstünde kan lekesi olmayan kıyafetler ve bir silah bulacağız. Gidip evrenin örgüsünü takip edeceğiz ki yapman gerekeni yap.
We realized that it was gonna get out to the press, and so, I said to him, "Let's draft something."
Durumunun basına yansıyacağını gördük. "Bir bildiri yazalım" dedim.
Ciro, we have to get out of here.
Ciro, buradan uzaklaşmamız lâzım.
We gotta get her out of here.
Onu buradan çıkarmak zorundayız. Acele et.
If we got in, we can get out!
İçeri girdiysek, dışarı da çıkabiliriz!
But if we can't get out, can it get in?
Ama biz dışarı çıkamazsak, o içeri girebilir mi?
What are we doing? We gotta get her out of here!
Onu buradan çıkaralım!
Now, this is just a fact-finding mission, so once we find out what this card does and how, get out of there.
Bu sadece bir bilgi edinme görevi, bu kart ne işe yarar nasıl çalışır anladığınız anda oradan çıkın.
Get up there and we'll pull you out.
Oraya çıkın, biz sizi alırız.
- They have been blocking the door. We can not get out.
- Kapıları engellediler.
Now get out of here, we're about to drink some Chardonnay.
Şimdi defol git buradan. Biraz Chardonnay içeceğiz.
Okay, guys, I think we're gonna have to get out and look at this.
Tamam beyler, bence dışarı çıkıp şuna bir göz atmalıyız.
The point is, we should be figuring out everybody's skills so we can get home.
Ne bileyim işte. Demek istediğim, eve gidebilmek için yetenekli oldukları alanları bulmalıyız
I have to wait for Lelluccio to get out, and together we'll decide what to do with you.
Lelluccio dışarıya çıkana kadar beklemek zorundayım, sonra ; seni ne yapacağımız hakkında karara varırız.
We've got nothing to exchange, get out.
- Takas edecek bir şeyimiz yok, kaybol!
We have to get out of here.
Buradan çıkmamız gerek.
We have to get her out of here.
- Buradan çıkmamız lazım.
Must have dosed him to make him lose his memory so we couldn't get any answers out of him.
Cevap veremesin diye hafızasını kaybedecek kadar ilaç vermiş olmalı.
we get out of here 18
we get 63
we get it 501
we get married 18
we get along 19
we get caught 17
we get there 19
we get in 29
we get that 26
get out 8488
we get 63
we get it 501
we get married 18
we get along 19
we get caught 17
we get there 19
we get in 29
we get that 26
get out 8488
get out of my way 689
get out of my face 124
get out there 161
get out of the way 1005
get out of jail free 65
get out of here 4222
get out of my room 85
get out of my house 345
get out of my life 46
get out of bed 37
get out of my face 124
get out there 161
get out of the way 1005
get out of jail free 65
get out of here 4222
get out of my room 85
get out of my house 345
get out of my life 46
get out of bed 37