English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Weapons down

Weapons down translate Turkish

808 parallel translation
Anyone with weapons down and surrendering, and respect us leaders will not be executed
Silahını bırakıp teslim olan, ve bizi lideri olarak görenler öldürülmeyecektir
Better throw your weapons down.
Silahlarınızı atsanız iyi olur.
Now, put your weapons down!
Şimdi silahlarınızı atın!
Lay your weapons down!
Silahlarinizi bırakın!
Put those weapons down.
İndirin silahlarınızı.
Weapons down or she's dead!
Silahları atın, yoksa ölür
[gasps] Doctor... are there any weapons on this ship we can use to shoot it down?
Doktor! Bu gemide onu vurmak için kullanabileceğimiz silah var mı?
- By the name of the Ukrainian People's Republic, lay down the weapons!
- Ukrayna Halk Cumhuriyeti adına silahları bırakın.
Put down your weapons if you want me alive.
Beni canlı istiyorsanız silahlarınızı indirin.
Throw down your weapons!
Silahlarınızı bırakın!
Throw down your weapons.
- Silahlarınızı bırakın!
In that moment i decided to spend the rest of my life tracking him down to recapture the evil i'd released the evil that soon took the shape of the second world war the korean war, the hideous new weapons of war.
o anda hayatımın geri kalanını şeytanı yakalamak için geçirmeye karar verdim. yeniden yakalamak ve serbest bıraktığım kötülüğü hapsetmek için. kötülük görevini yapmaya devam etti, ikinci dünya savaşı... kore savaşı, yeni korkunç silahlar.
Lay down your weapons and swords.
Kılıçlarınızı ve silahlarınızı bırakın.
Put down your weapons.
Silahlarınızı bırakın.
Lay down your weapons.
Silahlarınızı hemen yere bırakın.
Put down your weapons and stand up.
Silahlarınızı bırakıp ayağa kalkın!
- Put down your weapons!
- Silahları indirin!
Benvolio, beat down their weapons.
Hadi. indirin kılıçlarınızı.
Lay down your weapons.
Silahlarınızı indirin.
Now we will put down our weapons.
Şimdi silahlarımızı bırakacağız.
Diverse columns, some of them with ten or twenty a thousand men, they put down the weapons and they marched, without having received orders, headed for the officers, in the direction of the German lines.
Kimi 10.000 veya 20.000 kişiyi bulan kalabalıklar silahlarını bırakmış halde, başlarında komutanları..... Alman hatlarına doğru ilerliyorlardı.
Put down your weapons.
Silahlarınızı indirin.
We say there were nuclear weapons on the plane when it went down.
Düşen uçağın içinde nükleer silah vardı deriz.
Put down your weapons or we'll open fire!
Bırakın silahları! Yoksa ateş ederim.
The majority of the men of the three Russian armies it was forced to put down the weapons.
Üç Rus ordusundaki askerlerin büyük çoğunluğu silahlarını bırakmaya zorlandı.
They had it to the point where the company commanders... were throwing down their weapons and crying... or at least one of them did.
Diğer bölük komutanları silahlarını atıp ağlayarak kaçarken yani en azından bir tanesi öyle yaptı, bu adam meselenin özüne iniyor.
Throw down your weapons and come out peacefully.
Silahlarınızı atıp sessizce dışarı çıkın.
Put down your weapons.
Silaphlarınızı indirebilirsiniz.
Let down your weapons!
Bırakın silahlarınızı!
Put down you weapons and surrender before I count to three.
Üç'e kadar sayacağım. Silahlarınızı bırakın ve teslim olun.
Before things get out of hand, put down your weapons and open the gates.
İşler kontrolden çıkmadan silahlarınızı bırakın ve kapıları açın. Beni duyuyor musunuz?
- Put down your weapons or we'll use force.
Silahlarınızı bırakın yoksa biz zorla alırız.
Otherwise step forward, lay down your weapons, walk out.
Yoksa, öne çıkın... silahlarınızı bırakın ve gidin.
- Those who don't want this to happen, at dawn throw down your weapons and run to the nearest National Guardsman.
Şafakta bunun size olmasını istemeyenler... silahlarınızı atın ve en yakın Ulusal Muhafız'a koşun.
You are surrounded! Throw down your weapons and put your hands over your heads!
Silahlarınızı yere atın ve ellerinizi başınızın üstüne koyun!
Throw down your weapons and put your hands on your head... or I'll turn you all into burning bushes!
Silahlarınızı atın ve ellerinizi başınızın üstüne koyun. Yoksa hepinizi yanan çalılara çeviririm.
Cease firing and throw down your weapons.
Ateşi kesin ve silahlarınızı yere bırakın.
I repeat, cease firing and throw down your weapons.
Tekrar ediyorum, ateşi kesin ve silahlarınızı yere bırakın.
Lay down your weapons and take two steps back with your hands up!
Silahları bırakın ve eller yukarıda iki adım geriye gidin!
Surrender yourselves. Put down your weapons.
Silahlarınızı Bırakın ve Kendi Rızanız ile Teslim Olun!
Throw down your weapons, put up your hands and come out of this cave.
Silahlarınızı atın, elleriniz yukarıda dışarı çıkın.
This is Bison Leader to the combined military forces of Presidente Martien offering you a rare opportunity to lay down your weapons and join the Bison Troops of San Marcos.
Bizon Lideri'nden, birleşik ordu güçleri başkanı Martien'e sizden silahlarınızı atmanızı ve San Marcos'un Bizon Takımı'na katılmanızı arz ediyorum.
Throw down your weapons, you're surrounded.
Silahlarınızı atın, etrafınız sarıldı.
Put down your weapons and put your hands on your heads.
Silahlarınızı atın! Ellerinizi başınızın üzerine koyun!
Then throw down your weapons, and I'll see that you're well-treated.
O halde silahlarınızı indirin, ben de size merhametli davranırım.
Please, children, lay down your weapons and take me to the beast.
Lütfen çocuklar, silahlarınızı indirin ve beni yaratığa götürün.
Throw down your weapons and pledge yourselves to me or you will join her.
Silahlarınızı atın ve bana teslim olun yoksa siz de ölürsünüz.
Throw down your weapons or you die.
Silahlarınızı atın yoksa ölürsünüz.
Throw down your weapons, place your hands on your heads!
Silahlarınızı atıp ellerinizi başınızın üstüne koyun!
So lock on to my signal and beam on down. Because we don'! just provide weapons...
O zaman sinyalime kilitlenin ve ışınlanın, çünkü biz sadece silah sağlamıyoruz.
Throw down your weapons!
Silahlarınızı yere atın!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]