When you're right translate Turkish
1,130 parallel translation
- And when you're not? - Hey, all right now.
- Ya sahnede değilken?
How the time flies when you're having fun. Right. East Texas?
İnsan eğlenirken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor, değil mi Doğu Teksas?
Yeah, you're right... when you're bored... you talk a load of rubbish.
Evet, haklısın... İnsan sıkıldığında saçma şeylerden bahsedebiliyor.
It's funny what you can find out when you're running panocha to the army colonels over at Fort Clark. Right, Jack?
Albayların koynuna bir kız sokunca neler öğrenebileceğine inanamazsın.
But you hate it when you're stuck with me all the time, right?
Fakat devamlı seninle olmamdan nefret ediyorsun, değil mi?
Cos a year from now, when you're kickin'it in the Caribbean, you gonna say to yourself,'Marsellus Wallace was right.'
Çünkü bir yıl sonra, Karaipler'de gününü gün ederken kendine şunu söyleyeceksin "Marsellus Wallace haklıymış."
Right when you're about to come, just squeeze it at the end and... You know what I mean?
Gelmeye yakın sonuna doğru sıkıştır ve ne demek istediğimi anladın mı?
All right, when you're finished, it's cool if you flick it.
Pekala, bitirince de, parmağınla vurup fırlatırsan havalı olur. Fırlat bakalım.
When you're not sure you trust a person anymore... say a person you really trusted, say your father, you start wishing... they'd do something really wrong so you could be right about them.
Gerçekten güvendiğiniz birinin,... söylediklerine güvenmiyorsanız, babanızın dediği gibi, istemeye başlamışsanız onlar yanlış birşey yapsalar bile onların doğru olduğuna inanırsın.
And when I ask you what happened with the tape recorder on, that's exactly what you're going to tell me, right?
Ve kayıt cihazını açıp sana sorular sorduğumda bana ne anlatacağını biliyorsun değil mi?
So when you're right, you're right.
Doğru olduğunu düşünüyorsan, doğrudur.
All right. - Just tell me when it's over, will you? Okay, you're doing great.
Tamam, çok iyi gidiyorsun.
when you're by my side if I were to die right now
yanı başımda olduğun zaman. Eğer şu anda öleceksem,
All right, nigga, look. When you're done, I'll clean all that shit up for you for $ 2.
İşin bittiğinde orayı 2 dolara temizleyebilirim.
You never know when you're gonna fall down, right?
Asla ne zaman düşeceğini bilemezsin, değil mi?
- When was the last time I came here? - You're right.
- Buraya en son ne zaman geldim?
When you're right, you're right.
Haklıysan, haklısındır.
Now I think you're dead right when you say when you say that they must look beyond this village, and must look at what's happening outside.
Düşündüm de, şey dediğinde.. bu köyün ötesine bakmaları, dışarıda neler olduğuna bakmaları gerek dediğinde dibine kadar haklıydın.
You're actually rooting for the clothes when you get right down to it.
İşin derinine inerseniz, aslında formaları destekliyorsunuz.
How is it that you're able to go out on a limb whenever you see a light in the sky, but you're unwilling to accept the possibility of a miracle, even when it's right in front of you?
Gökte bir ışık gördüğünde deli gibi peşinden koşuyorsun,... ama gözlerinin önünde bir mucize gerçekleştiğinde buna inanmıyorsun.
If I've done my job right, Pongo, when this new villain comes up... you're going to run from the room in a panic.
Görevimi doğru yaptıysam, Pongo, bu yeni kötü adam ortaya çıktığında... Oda dan panik içinde çıkacaksın.
I-It has an alarm on it and will go off and make a sound... when we're supposed to meet, and you do that by this button right here.
Buluşacağımız zaman alarmı çalacak. Şununla ayarlıyorsun.
AII right, this is antifungal cream,..... but to kill the athlete's foot when you're in the shower, just piss on your feet.
Tamam, bu mantar öldürücü krem..... ancak, atletin ayağını öldürmek için duştayken ayağına işe.
It's all right. We'll try it again when he turns 65... provided he lives that long and you're not too busy.
Sorun değil. 65'ine bastığında eğer çok meşgul değilsen tekrar deneriz.
All right, listen. If you're still up when I finish this, we'll do it.
Bunu bitirdiğimde hala istiyor olursan yaparız, tamam mı?
- When you're right, you're right.
Tamam, tamam. Her zamanki gibi haklısın.
They're never sure when you try to stroke them, is that right?
Onları vurmaya çalıştığından asla emin değiller Bu dogru mu?
Right, when you're ready.
Hazır mısın? Hemen alabiliriz.
When I go forward on my left, you're back on your right.
Ben sol ayağımı ileri getirdiğimde, sen sağ ayağını geri çekeceksin.
When you're on final approach, I want you to keep the throttles mid-range. - Right.
Bir sonraki manevrada hızınızı orta seviyede tutun.
When you're in love, you'll jump right from the top of the Empire State and you won't care.
Evet. Çünkü aşık olunca Empire State Binasından atlarken bile takmaz düşerken Geronimo diye bağırırsın.
Then, right when you're about to come...
Sonra tam boşalmak üzereyken...
It's all right when you're fucking coming from behind.
Sen arkadan saldırırken sorun yok, değil mi?
I have a right to call when you're not here, as usual.
Sen her zamanki gibi evde olmayınca ben de doktoru aradım.
When one is tired, one needs to vegetate. We must allow ourselves that luxury... you ´ re right, Stig.
Ara sıra yorulduğumuzda bu tür lükslere girmeliyiz.
You know, I was just thinking, when you've got your pieces in place, you're probably gonna launch a preemptive strike against the enemy, right?
Tüm hazırlıklar tamamlandıktan sonra düşmana karşı saldırıya geçeceksiniz, değil mi?
- I'd have to say you're right. I love it when he says that.
- Haklı olduğunu söylemek zorundayım.
For it is if you're not willing to get involved, then you have no right to grumble when things don't go your way.
İşin bir ucundan tutmayacaksan, işler yolunda gitmediğinde sızlanma hakkına da sahip olamazsın.
All right, give it back when you're through.
İşin bitince verirsin.
When you're finished there, go to room one right here.
İşiniz bittiği zaman buradaki bir No'lu odaya gelin.
When you're right, you're right.
Sen haklısın.
Don't fix your life so that you're left alone right when you come into the middle of it.
Hayatını, tam ortasına geldiğinde yalnız başına kalacağın şekilde biçimlendirme.
- You're three months in, right? - When she met you, maybe.
- Üç aylık hamilesin, değil mi?
Right when I wake up in the morning... you're the first person that pops in my head.
Sabahları uyanır uyanmaz aklıma gelen ilk kişi sensin.
I'll be right here when you're done.
Bitirene kadar burada bekleyeceğim.
Where were the girls when these shots were fired? Right around where you're standing.
Öyleyse... silahını ateşlediğinde, az ya da çok kızlara... doğru mu ateşledi?
She was right when she said, "You're poking fun."
Şaka yapıyorsunuz dediğinde çok haklıydı.
When he was drunk, he used to lash out at us like you're lashing out at me right now.
Sarhoşken bize bağırıp çağırırdı tıpkı şu anda senin yaptığın gibi.
Look, I know that your head must be spinning right now, and.... Maybe one of the things you're thinking is how unfair it is that right now, when you need to talk to someone most you're kind of stuck here with little more than a semi-stranger.
Bak, şu anda başının döndüğünü biliyorum, ve... ve bilmiyorum, şu anda belki de hiçbirşeyin adil olmadığını düşünüyorsun ve en çokbiriyle konuşmayı istediğin anda burada daha yeni tanıdığın biriyle oturuyorsun.
You let me read that when you're done, all right?
İşin bitince ben de okuyayım, tamam mı?
You're a used-up, free-loading bodyguard... who couldn't even do that right when you had the job.
Sen işi bitmiş, ucuz bir korumasın... İşin varken bile bunu doğru düzgün yapamayan.
when you're gone 25
when you're ready 256
when you're done 105
when you're a kid 24
when you're dead 37
when you're alone 31
when you're 91
when you're married 16
when you're young 31
when you're here 16
when you're ready 256
when you're done 105
when you're a kid 24
when you're dead 37
when you're alone 31
when you're 91
when you're married 16
when you're young 31
when you're here 16
when you're older 32
when you're with me 16
when you're in love 21
when you're finished 34
when you're burned 80
when you're there 17
you're right 14205
you're right here 32
you're right on time 69
you're right there 73
when you're with me 16
when you're in love 21
when you're finished 34
when you're burned 80
when you're there 17
you're right 14205
you're right here 32
you're right on time 69
you're right there 73
you're right about that 111
you're right about one thing 37
right 138679
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
righto 145
right back at you 108
you're right about one thing 37
right 138679
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
righto 145
right back at you 108
right here 3759
right on 537
right there 2847
right behind you 176
right on time 239
right foot 41
right back at ya 34
right as rain 57
right in the middle 29
right on schedule 82
right on 537
right there 2847
right behind you 176
right on time 239
right foot 41
right back at ya 34
right as rain 57
right in the middle 29
right on schedule 82
right or wrong 91
right away 1349
right back 46
right over there 262
right about now 62
right again 53
right in there 66
right down there 39
right this way 810
right over here 142
right away 1349
right back 46
right over there 262
right about now 62
right again 53
right in there 66
right down there 39
right this way 810
right over here 142