English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / With whom

With whom translate Turkish

2,033 parallel translation
Congratulations, celebrations, fireworks but with whom?
Mübarek olsun, tebrikler, havai fişekler atılsın fakat kime?
I want her to remain the happy, fun spirited Taani that she was and with whom I fell in love instantly.
Değişmeden neşeli, özgür ruhlu haliyle kalmasını istiyorum onu görür görmez aşık olduğum şekliyle.
God! Let my Taani be happy wherever and with whom ever she may be.
Rabbim, izin ver Taani mutlu olabileceği birini bulsun.
With whom?
- Kimle?
We need somebody innocuous someone with whom she can let her guard down.
Bize zararsız biri gerek. Gördüğünde gardını indireceği biri.
When it finds a match, we'll have the identity of every FULCRUM agent with whom Guy was in contact.
Bulduğunda Guy ile irtibatta olan bütün Dayanak ajanlarını ifşa etmiş olacağız.
Reed... your expectations of our relationship do not and will never dictate when or with whom I reveal evidence in a murder case.
- Reed. Aramızdaki ilişkiye dayanarak bana bir cinayet soruşturmasıyla ilgili olarak kime, nasıl bilgi vereceğimi söyleyemezsin,..
The question is, where did he go after that, and with whom?
Soru, ondan sonra kiminle nereye gittiği.
From my observations, he's even suspect of the FBI, with whom he works closely.
Bugünkü gözlemlerim FBI'da bile şüpheli yakın çalıştıklarıyla beraber.
- With whom?
- Kimle?
I have the people with whom I share, choose with care.
Birlikte yaşadığım insanlara dikkatli olduğumu söyledim.
Do you want to know what he's up to or with whom?
Onun ne yaptığını ya da kiminle birlikte olduğunu mu öğrenmek istiyorsun?
I'd like you to meet my wife, With whom i've raised three beautiful dogs.
Senden karımla tanışmanı istiyorum, onunla üç tane güzel köpek büyüttüm.
With whom?
Kimmiş o?
With whom?
Kiminle?
Similarly, we have a lust to be nice, even to total strangers, because niceness has been hardwired into us from the time when we used to live in small groups of close kin and close acquaintances with whom it would pay to reciprocate favours.
Benzer şekilde, hiç tanımadığımız yabancılara karşı bile iyi olma isteğimiz var, çünkü iyilik, yakın akrabalardan ve iyiliğimize daha sonra karşılık verebilecek tanıdıklardan oluşan küçük gruplar halinde yaşadığımız zamanlarda, bizimle bütünleşik hale gelmişti.
With whom?
Kimle?
It will be a useful exercise for you to make conversation with a person with whom you have nothing in common.
Senin gibi olmayan kişilerle konuşman iyi bir egzersiz olur.
- would you counsel me on this now, with whom I may or may not consort to drink gin?
- Bunda da mı tavsiye veriyorsun? Kiminle cin içmeliyim, kimle içmemeliyim?
It says with whom.
Kiminle gittiği yazıyor.
God knows, there aren't many people round here with whom one can have a decent conversation.
Tanrı biliyor ya, etrafta doğru dürüst sohbet edilebilecek fazla insan yok. Nasıl yani?
With whom... did you do it first?
İlk kez kiminle yaptın?
Jen locks him in his office with Moss and Roy, with whom he attempts to achieve sexual congress.
Jen, Doouglas'ı Moss ve Roy ile birlikte odasına kitler ve Douglas bu ikisiyle cinsel münasebet kurma teşebbüsünde bulunur.
It only stays with whom it chooses.
Bu sadece seçilmiş kişide kalabilir.
Right on the day before your brother's birthday with whom you'd just argued with again... you know how prophecies are.
Kardeşinin doğum gününden tam bir gün önce. Daha yeni tartıştığın biri. Kehanetlerin nasıl olduğunu bilirsin.
Who fooled around with whom?
Kim kiminle oynaşıp gönül eğlendiriyormuş?
"with whom he dwells, he comes to my assistance."
"bana yardıma geldi."
Do you know with whom you have an audience?
Sen kiminle konuştuğunu biliyor musun?
The love I have for my brother is the natural love any sister would have for someone with whom she's grown up nursed when sick, played with as a child.
Kardeşime karşı beslediğim sevgi, doğal bir kardeş sevgisidir. Herhangi bir kız kardeşin beraber büyüdüğü, hastayken ilgilendiği ve çocukken beraber oynadığı kişiye karşı sevgisi gibi.
It is disheartening to reflect, monsieur... that if you are hanged, it is because... you do not pay the proper attention... to the people with whom you converse.
Aslında bunu söylemek hoş değil ama, eğer asılırsanız bunun nedeni konuştuğunuz insanları doğru dürüst dinlememeniz olacaktır.
It is saying to me that no it knows with whom it worked?
Kimle çalıştığını bilmediğini mi söylüyorsun?
You can not imagine with whom you are dealing
Kimlerle uğraştığını bilmiyorsun!
Okay, so with whom do I negotiate?
Kiminle görüşeceğim?
And you had any close relative with whom they live, to take care of you?
Ve ondan sonra yakınlarınla mı yaşadın, ondan sonra sana kim baktı?
And you had any close relative with whom they live, to take care of you?
Sonra yakınlarınla mı yaşadın, ondan sonra sana kim baktı?
A co-worker, whom I thought I could have a normal life with.
Beraber normal bir hayat yaşayabileceğimi sandığım bir iş arkadaşı.
Which leaves us with the question of exactly who is hunting whom - out there in America tonight?
Bu bizi artık, aslında Amerika'da kimin kimi avladığı sorusuyla karşılaştıyor.
What right do you have to pick with whom I can have children with?
Kimden çocuk sahibi olacağımı seçme hakkını size kim verdi?
Why do you insist on attempting to drag me into matters which have nothing to do with me, but exist between you and Penny, a person to whom I barely speak?
Neden beni alakam olmayan konulara çekiyorsun? Benim nadiren konuştuğum Penny ile aranda olan konulara.
When the unhappy and deluded multitude against whom this force shall be directed shall become sensible of their error, I shall be ready to receive the misled with tenderness and mercy.
Bu gücü karşılarında bulan mutsuz ve kandırılmış çoğunluk ne zaman ki hatalarının farkına varırlarsa, ben de bu aldatılmayı duyarlılık ve merhamet ile karşılamaya hazır olacağım.
It is of some comfort to us both that the term is not very distant at which we are to deposit our sorrows and suffering bodies, and to ascend to an ecstatic meeting with the friends we have loved and lost... and whom we shall still love and never lose again.
Kederlerimizden ve acı çeken bedenlerimizden kurtulup, sevdiğimiz ve kaybettiğimiz ve yine sevmemiz ve asla kaybetmememiz gereken dostlarımızla, yapacağımız mutluluk verici toplantıya fazla bir zaman kalmamış olması her ikimiz için de büyük rahatlıktır.
I think I can make a persuasive argument as to whom he should be aligning himself with.
Connor mesaiden sonra ofisime gelsin. Sanırım kimin yanında yer alması gerektiğine dair ikna edici bir konuşma yapabilirim.
- l don't know I'd rather dissappear in desserts rather than mess up with the history lt's all good. I got to know you guys whom I'd only seen in encylopedias.
- Bilmiyorum. Burada kalıp tarihi bulandırmaktansa, çöllerde yitip gitmeyi yeğlerim. Ama olsun sizleri tanıdım, ansiklopedilerde gördüğüm sizleri.
- You shall be reconciled with Jane, she shall invite you to her house in the grounds of Rosings, owned by Darcy's dismal Aunt Catherine, who is the cloaca through whom all society must pass.
- Jane yeniden barışacaksın. Seni Rosings'teki evine davet edecek, ki orası Darcy'nin kasvetli teyzesi Catherine'in, kendisi tüm toplumun kaçması gereken bir günah çukuru.
People say they grew up here but with no relatives... nor a photo to tell me whom I look like...
İnsanlar onların burada büyüdüğünü söylüyor fakat hiçbir akrabam ya da nasıl göründüklerini bana söyleyecek bir fotoğraf yok.
I could have been with them too if it was not for the old Kazakh man, whom God enthrusted me to once.
Ben de onlarla olabilirdim, eğer o yaşlı Kazak ihtiyar olmasaydı, tanrı bir kez daha beni korudu.
Whom did you played with?
Kiminle birlikte oynadın?
Whom do you think you're messing with?
Sen kiminle uğraştığını sanıyorsun?
Absolutely, but from whom or what, we can't say with certainty.
Saldırı altında mıyız, değil miyiz? Kesinlikle ama, kim ya da ne? tam olarak söyleyemeyiz.
Mar del Plata was not just an emotional reaction by the Latin Americans, against whom the CIA organised coups d'etat and military juntas, and filled stadiums with civilians, who would later be executed.
Mar del Plata, Latin Amerikalıların gösterdiği duygusal bir tepkiden öte,... CIA'nın organize ettiği darbe girişimleri, askeri cuntalar ve daha sonra öldürülecek olan insanlarla doldurulan stadyumlara karşı da gösterilen bir tepkiydi.
I will need four volunteers, two of whom will go with me to the green room.
Bunun için 4 gönüllüye ihtiyacım var. İkisi benimle yeşil odaya gelecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]