Without warning translate Turkish
466 parallel translation
Well, if you speak a word when we're outside, you'll get a bullet through your head without warning.
Eğer içerdeyken tek bir kelime edersen hiç uyarılmadan kafana kurşunu yersin.
Without warning, down they come out of them hills howling like souls in torment.
Yerliler, işkence çeken ruhlar gibi inleyerek aniden tepelerden aşağı inmeye başladılar.
" The attack will be launched in two waves and without warning.
Saldırı iki koldan ve ansızın gerçekleşecek.
Coming home like this without warning.
Haber vermeden eve gitmenin.
"And then, without warning..." " guards appeared in the doorway
- "Sonra, aniden..." - "... muhafızlar kapıda belirdi...
It's possible the enemy will put another fish into us without warning.
Herhangi bir işaret olmaksızın düşman yeniden ateş edebilir.
He always leaves without warning.
Kimseye tek kelime etmeden gidiyor.
â ™ ªâ ™ ª â ™ ª With me bundle on me shoulder â ™ ª â ™ ª Faith, there's no one could be bolder â ™ ª â ™ ª I'm leaving dear old Ireland without warning â ™ ª
# Çıkınım sırtımda # Güvenim yerinde, yoktur daha cesuru benden # Ayrılıyorum canım vatanım İrlanda'dan kimseye söylemeksizin.
It is even more of a shock, when death,... the proud brother, comes suddenly without warning.
Ölümün en sarsıcı yanı, uyarı olmaksızın, aniden gelmesidir.
From time to time, they take someone without warning.
Bazen aramızdan bazılarını hiçbir uyarı olmaksızın alıyorlar.
And he used it to destroy ships without warning.
Ve hiç uyarı vermeden gemileri yok ediyordu.
However, the natives of the Sandwich Islands seemed friendly enough, but without warning, they turned on Captain Cook and killed him.
Bununla birlikte, Sandwich Adaları'nın yerlileri önceleri dost gibi göründü, ama sonra hiç bir uyarı yapmadan,... Kaptan Cook'a saldırıp, öldürdüler onu.
There's a Greek, attack you without warning.
Yunan işte, haber vermeden saldırıyor!
- He'ΙΙ Ιeave one day without warning.
- Habersizce bir gün çekip gidecek.
No, I was attacked without warning
Hayır, birdenbire bana saldırdı.
I'm sorry to call on you like this without warning...
Böyle habersiz geldiğim için üzgünüm.
Next time I may test you without warning, so pay attention at all times.
Bakın, Mösyö, bir dahaki sefere sizi hiç uyarmadan deneyebilirim. Yani her an kulağınız bende olsun!
They invaded us without warning.
Uyarı yapılmaksızın burayı istila ettiler.
For some unknown reason, due to some obscure motive, after two years of relative quiet, with the war contained mostly in the mountains, disturbances broke out again without warning, and nobody knows why or how.
Nedendir veya bahanesi nedir bilinmez..... nispeten sakin geçen iki yıldan sonra..... savaş sadece çoğunlukla dağlarda devam ederken,... / i... aniden karışıklıklar çıktı... Kimse neden veya nasıl bilmiyor.
One doesn't usually burst in on people without warning... especially at this hour.
İnsanların evlerine izinsiz girilmez. Özellikle bu saatte!
An assassin attacks without warning, but this one hesitates.
Suikastçı uyarıda bulunmadan saldırır ama bu tereddüt ediyor.
Beam the high advisor down without warning, did he say?
Danışmanı uyarıda bulunmadan mı ışınlayacaksınız?
Keep dropping in without warning.
Bir süre bizimle birlikte kalacak.
Sometimes it comes without warning.
Bazan uyarmadan patlatıyorlar.
She finally showed up around 4 : 00 one day without warning, her hair done, made up, nicely dressed, unrecognizable.
Ardından bir gün habersizce saat 4 gibi çıkageldi saçlar yapılmış, makyaj yerinde, güzel bir elbise, tanınmaz bir haldeydi.
You attacked without warning
Habersiz saldırdınız.
The scene where Hector, believing he was among friends, was brutally murdered by them without warning, and his body dragged from the battlefield tied to a horse's tail.
Hector'un dostlar arasında olduğunu zannettiği sahnedeyiz, ki o dostlar birazdan, haber vermeden vahşice öldürecektir onu, ve cesedi, savaş alanından bir atın kuyruğuna bağlanmış halde sürüklenecektir.
They are great bottomless pits which open without warning.
Habersizce açılan ve dibi olmayan çukurlardır.
Mr Carl Laemmle feels it would be a little unkind to present this picture without just a word of friendly warning.
Bay Carl Laemmle, küçük bir uyarıda bulunmadan bu filmi sunmanın nazik olmayacağını düşünüyor.
Without a word of warning.
Herhangi bir uyarı olmaksızın.
Attacked without a word of warning by a ruthless conqueror.
Bir uyarı yapılmaksızın, acımasız bir fatih tarafından saldırıya uğradı.
Rode in on us suddenly without any warning, and in such a vile humor.
Hiçbir uyarı olmaksızın, siniri tepesinde aniden karşımıza çıkıverdi.
Yeah, but... I can't walk in on her gimpy and all like this without no... warning, can I?
Evet ama hiçbir uyarı yapmadan bu topal halimle ona yaklaşamam, değil mi?
Robbing, burning, shooting at anything or anybody without a chance or warning.
Hiç kimseye hiçbir şans tanımadan veya uyarmadan soyuyor, yakıyor, vuruyor.
Without any warning!
Hiç haber vermeksizin!
TO RECONCILE THE KILLING OF MEN AND WOMEN WITHOUT ANY WARNING.
Kadın ve erkekleri uyarı olmaksızın öldürmeyi kabullenmek zor.
They came on suddenly, without any warning.
Hiçbir belirti göstermeden birden ortaya çıktı.
They gave no warning, couldn't evacuate the villagers... without the children learning what was to happen.
Çocukların haberi olmadan köyü boşaltamayacakları için hiç bir uyarı yapılmamış.
On that same day, without any warning, the East German communists sealed off the border between East and West Berlin.
Aynı gün hiçbir uyarıda bulunmaksızın Doğu Alman Komünistleri,.. ... Doğu ve Batı Berlin arasındaki sınırı kapattılar.
A missile attack could be launched on this country without any warning whatsoever until it was too late.
Herhangi uyarı olmadan bir füze saldırısının başladığının habercisi olurdu.
Whatever happened didn't happen without a warning.
Her ne olduysa, uyarısız olmamış.
On 15th of June just before the closing time you enter the store. You shoot without a warning.
15 temmuz günü dükkan kapanmadan önce içeri girip uyarı yapmadan ateş açtınız.
Usually they start the surveillance without a warning.
Genellikle bu tip gözetimler uyarısız olur.
To be thrown into the street without reasonable warning is utterly disgraceful.
Geçerli bir uyarı olmadan bu şekilde sokağa atılmak tamamen utanç verici.
- Without any warning?
Uyarıda bulunmadan mı?
He went over without any warning.
Hiçbir belirti göstermeden dönüştü.
There is a law in this camp that nobody uses powder or dynamite without prior arrangement and warning.
Bu kampta kimsenin önceden haber vermeden ve hazırlık yapmadan dinamit kullanamayacağına ilişkin bir kural var.
The film's producers do not want it to be shown without a preliminary warning.
Filmin yapımcıları filmi bir uyarı olmadan sunmak istemiyorlar.
You fire without a warning, without a fucking brain?
Uyarmadan, beynini kullanmadan mı ateş edersin?
They shouldn't be allowed to present news like that, without advance warning.
Önceden uyarmadan haberleri öylece ekrana getirmelerine izin verilmemeli.
It happens without any warning.
Hiç ön belirti olmadan gerçekleşiyor.
warning 421
without 110
without me 305
without you 442
without further ado 110
without doubt 45
without a doubt 217
without love 36
without water 18
without saying a word 17
without 110
without me 305
without you 442
without further ado 110
without doubt 45
without a doubt 217
without love 36
without water 18
without saying a word 17
without my permission 24
without mercy 18
without your help 31
without a trace 16
without thinking 29
without hesitation 31
without fail 57
without exception 31
without telling me 34
without question 87
without mercy 18
without your help 31
without a trace 16
without thinking 29
without hesitation 31
without fail 57
without exception 31
without telling me 34
without question 87
without knowing it 23
without fear 28
without it 253
without asking me 19
without us 57
without him 157
without a word 39
without her 96
without them 104
without the 32
without fear 28
without it 253
without asking me 19
without us 57
without him 157
without a word 39
without her 96
without them 104
without the 32