Without doubt translate Turkish
796 parallel translation
You are, without doubt.
- Kuşkusuz öylesiniz.
Without doubt, sir, you are the most forward gentleman I have ever encountered.
Şüphesiz ki beyefendi siz hayatımda tanıdığım en arsız kişisiniz.
Without doubt.
Şüphesiz.
Without doubt, there would be no need for faith.
Şüphe olmasa, inanca gerek olmazdı.
This is without doubt the trickiest, lowest, meanest...
Ama bu, kesinlikle en ucuzu, aşağılığı, adisi...
Without doubt, the police!
Polis geldi bile!
Mr. Luchresi is without doubt the foremost wine taster in the civilised world today. Huh?
Bay Luchresi şüphesiz medeni dünyada en önde gelen şarap tadı uzmanıdır.
I fly towards the Occident and my passage is like the passage of an ordinary swallow which announces that May is arriving without doubt.
batıya uçuyorum ve geçişim basit bir tarlakuşu'nunki gibidir mayısın geleceğini ilan ederek.
- A bad woman, without doubt.
- Şüphesiz kötü bir kadın.
Whales are, without doubt the highest form to which nature has aspired.
Kuşkusuz balina doğanın yarattığı en büyük hayvandır.
Without doubt, no.
Hiç şüphesiz, etmem.
You are, without doubt, one of the finest men what ever breathed.
Sen tedavi ettiğim en harika adamlardan birisin.
The only reason why I was able to... tell you to get lost all this time without any fear... was because I knew... without a doubt in my mind... that you'd rise again by my side.
O zamanlar sana korkusuzca defol deme nedenim kesinlikle yanımdan gitmeyeceğini bildiğim içindi.
The only reason why I was able to... tell you to get lost all this time without any fear... was because I knew without a doubt... that you'd come back to me and rise again as the sun in my life.
O zamanlar sana korkusuzca defol deme nedenim kesinlikle yanımdan gitmeyeceğini bildiğim içindi.
And this sort of rock, which geologists call a conglomerate, were formed at a beach or a shoreline and the erosion by water has rounded these pebbles and it shows without any doubt that water existed at the surface of the Earth 3,800 million years ago, which at that time came as a complete surprise.
Bu jeologların, konglomera dedikleri kaya türü bir kumsalda ya da sahil şeridinde oluşur ve suyun aşındırması bu çakıl taşlarını yuvarlar ve bu şüpheye yer bırakmaksızın gösteriyor ki 3.800 milyon yıl önce Dünya'nın yüzeyinde su vardı ki bu bilgi o zamanlar tam bir sürprizdi.
I've no doubt that Maggs disposed of the cheeses without your knowledge but I can't understand your treatment of the man who obeyed orders.
Maggs peynirleri sizden habersiz almıştır ama yalnızca emirlere uyan bir adamı cezalandırdınız.
It's mine this time without any doubt.
Bu sefer benimdir, hiç şüphem yok.
He will sting you Without a doubt, if he can
Şüphesiz seni cız eder Belki de koltuğun arkasına saklanmıştır
Doubtless, without a doubt.
Hiç şüphesiz, bundan hiç şüphem yok.
You are, without a doubt, the...
Sen tam anlamıyla bir...
Without doubt.
- Şüphesiz.
Without a doubt, the woman who had delivered the data from Mr. Christopher... was the woman who had left the cigarette.
Bilgileri Bay Christopher'dan getiren kadìnìn sigarayì içen kadìn olduguna kuşku yoktu.
This is without a doubt the richest game country in the world.
Şüphesiz ki burası dünyadaki en avlak ülke.
I know that without any doubt.
Bunu hiç kuşku duymadan biliyorum.
- Without a doubt.
- Hiç şüphem yok.
Know without doubt that his wife is confessed to having killed his brother.
Sanırım biliyorsun, karın kardeşinin cinayetini itiraf etti.
Thank you. ♪ Without a single doubt We'll smoke the monster out
Hiç tereddüt etmeden canavarı meydana çıkaracağız.
The sun is out without a doubt
Hiç kuşku yok dışarısı güneşli
- Without a doubt.
- Şüphesiz.
If we let him be like this, the parents will protest without a doubt.
Buna izin verirsek, şüphesiz ki ebeveynler bunu protesto edecektir.
We must know them without any doubt!
Hiç şüphesiz, onları bilmeniz gerekir.
Your husband is, without a doubt... the worst dramatic critic in New York.
Kocan ne yazik ki New York'taki en kötü tiyatro eleştirmeni.
We will submit psychiatric testimony establishing without a doubt - - That Lt. Commander Queeg is sane and should not have been relieved.
Uzman ifadelerine dayanarak Binbaşı Queeg'in dengesinin yerinde olduğunu ve görevden alınmasının gereksiz olduğunu kanıtlayacağız.
Without a doubt, your fort ranks at the top of the list... of the military establishments we've visited on our tour.
Hiç şüphe yok ki, birliğinizin derecesi, gezdiğimiz askeri kurumlar... arasında listenin başlarındayer alıyor.
Without a doubt, such memories should be respected.
Şüphesiz böyle hatıralara saygı duyulmalı.
I doubt if there was ever a period in history when men could enjoy those things without money.
İnsanların beş parasız bu türlü şeylerden hoşlandığı bir dönem olduğundan kuşkuluyum.
If we let this chance pass without doing anything, I doubt that we'll ever get back what we've lost.
Eğer hiç birşey yapmaz ve bu şansın elimizden uçup gitmesine izin verirsek kaybettiklerimizi geri alacağımızdan şüpheliyim.
Without a doubt.
- Hiç şüphe yok ki!
Means that I believe without a doubt, in the Lord our Father the first person of the Holy Trinity.
Şu demek ki : Kutsal üçlünün ilk efendimize şüphesiz inanırız.
- Without a doubt, yes.
- Kesinlikle...
- Yes, without a doubt.
- Evet, kuşkusuz.
That diabolical man is guilty without a doubt.
Bu kâfir adam şüphesiz suçludur.
Let me remind you that this is, without a doubt, the very finest premiere we have had in Hollywood.
Bunun ne olduğunu sizlere hatırlatayım, Hollywood'da gelmiş geçmiş en nezih gala.
Let's let'em know without a doubt which house is Pinky's house!
O zaman hangi evin Pinky'nin evi olduğunu kuşku duymadan anlasınlar!
You must prove without any shadow of doubt that you're innocent.
Masum olduğunu, şüphe bırakmayacak şekilde kanıtlamak zorundasın.
My Lords, let me begin by saying that the murderer is without any doubt in this chamber.
Lortlarım öncelikle cinayeti işleyen kişinin şüphesiz bu odada olduğunu söyleyeyim.
I felt that my existence here was becoming a distorted, twilight memory and without a doubt, a terrible destiny
Bana öyle geliyordu ki buradaki varlığım çarpıtılmış ve alacakaranlık anılara ve hiç şüphesiz, berbat bir yazgıya doğru adım adım ilerliyordu.
It is Tatewaki's writing without a doubt.
Tatewaki'nin el yazısı olduğuna şüphe yok.
Completely accidentally without even an unconscious motivation, I have no doubt at all.
Tamamen kazara bilinçli bir hareket değildi, bundan hiç kuşkum yok.
With your reputation you'd have without a doubt a chance for a position in the Senate.
Senin bu ünle senatoda yer alacağına hiç şüphem yok.
Without a doubt.
Şüphesiz.
doubt 103
doubts 23
doubt it 85
doubt that 17
doubtful 126
without 110
without me 305
without you 442
without further ado 110
without a doubt 217
doubts 23
doubt it 85
doubt that 17
doubtful 126
without 110
without me 305
without you 442
without further ado 110
without a doubt 217
without love 36
without water 18
without my permission 24
without saying a word 17
without mercy 18
without a trace 16
without warning 47
without thinking 29
without your help 31
without hesitation 31
without water 18
without my permission 24
without saying a word 17
without mercy 18
without a trace 16
without warning 47
without thinking 29
without your help 31
without hesitation 31