English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Write it down

Write it down translate Turkish

1,455 parallel translation
- Why can't you write it down?
- Neden yazmıyorsun?
Fine, I'll write it down.
Tamam, yazayım.
I mean, do you want me to write it down?
Yazayım mı? Bence...
- Oh, yeah, please write it down.
- Evet, yaz lütfen.
- I'll write it down.
- Ben not ederim.
Write it down.
Yaz şunu
Why don't you write it down?
Neden yazmıyorsun şunu?
When it's too difficult to say it, you write it down.
Söylemek çok zor geldiğinde, yazarsın.
Write it down.
Yaz.
Did you write it down?
Yazdın mı? - Evet.
Did you write it down?
Yazdın mı?
No... you'd better write it down.
Hayır, yazsak daha iyi olur.
Did you write it down, this long story?
Bu uzun hikayeyi de kaleme aldın mı?
Yeah, write it down.
Peki, yaz şimdi.
Try to write it down.
Yazmaya çalış.
I now remember one thing she said to me and I forgot to write it down.
Söylediği bir şeyi şimdi hatırlıyorum. Ve yazmayı unuttum.
Write it down :
Yaz :
Don't write it down, remember it.
Bunu yazma, hatırla.
I'll write it down, you never know if I find the one.
Bunu kaydedeceğim ve birini bulursam sen asla bunu bilmeyeceksin.
- And write it down.
- Ve yaz.
Factor in an aneurysm and write it down. This is important.
Bunu da göz önünde bulundur ve yaz.
Me, I just want to live a life I'm gonna remember... even if I don't write it down.
Ben... sadece ilerde hatırlayacağım bir hayat yaşamak istiyorum. Altına imzamı atmasam bile.
I will write it down for you.
Bir yere yazarım.
I told you, write it down.
Not al demiştim.
I'll write it down.
Bende yazıcam.
Why don't you write it down?
Neden yazmıyorsun?
Uh, do you wanna write it down?
Yazmak ister misin?
You must write it down.
Yazmak zorundasın.
Okay, well, I'll just write it down and then -
Tamam, bunu bir yere yazacağım ve sonra...
Write it down!
Bir yerlere yaz!
I'll write it down for you.
Senin için yazdım.
OK, write it down before I change my mind.
Pekâlâ, fikrimi değiştirmeden yaz bakalım.
- You need me to write it down?
- Süit numarasını yazmama gerek var mı?
Why the fuck I ain't write it down?
Neden yazmıyorum ki?
I'll write it down.
- Peki, not alayım.
Better yet, write it down.
En iyisi, yaz bunu.
- Should I write it down?
- Yazayım mı?
- Did you write it down?
- Yazdınız mı?
Did you write it down?
Yazdınız mı?
I'll write it down...
Şuraya da yazayım.
It's a good line. I'll write it down.
Bu satır iyidi.
Write down their names and numbers and put it on my desk
İsimlerini ve numaralarını yazın, masama bırakın.
Write that down'cause that might've had something to do with it.
Bunu da geçiriver. Bir alakası olabilir.
There was a lot of content, so it took me three whole days to write it all down.
Yazacak çok şey vardı, bu yüzden hepsini yazmak 3 günümü aldı.
He melted down the gold, mixed in a little black ink... any amateur chemist could have done it and then he began to write.
Altını eritti, biraz siyah mürekkep karıştırdı... her amatör kimyacı bunu yapabilirdi ve sonra yazmaya başladı.
I better write that down, or I'm gonna forget it.
Yazsam iyi olur, yoksa unutabilirim.
"Actually," I want you to write it "down," not say it.
Aslında, sizden söylemenizi değil yazmanızı istiyorum.
He told me it often helped to Write down your troubles... and though I Would never show him my scribbling... he might not even read it.
Sorunları bir kenara yazmanın çoğu zaman işe yaradığını söylerdi. Belki de karaladıklarımı ona gösterebilirdim okumayacak olsa bile!
He told me it often helped to Write down your troubles.
Sorunları bir kenara yazmanın çoğu zaman işe yaradığını söylerdi.
You write down the number of what you make now, you cross it out, you write what you should be making, and then toss in how much it's gonna take to get you to fly to New York first-class
Şimdi kazandığın parayı yazıp, sonra karalamanı. .aslında kazanman gerektiğini düşündüğün rakamı yazmanı. .birinci sınıfla New York'a gelmenin kaça patlayacağını hesaplamanı
You got it working, don't you? Yes. It's really important to write down your mobile number it's a marketing technique that never fails...
İki buçuk odalı bir daire her zaman üç odalı bir dairedir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]