English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Write that down

Write that down translate Turkish

880 parallel translation
You don't have to write that down, stupid.
Salak, bunu da yazman gerekmez.
Yeah, write that down so you won't forget it.
Evet, yaz ki unutmayasın.
Don't write that down.
Onu sakın yazma.
Jury, write that down.
Jüri, bunu kaydedin.
Write that down!
Bunu kaydedin!
Hal, write that down.
Hal, bu dediğimi yaz bir tarafa.
Write that down.
Bunu yaz.
You have to write that down, now, no?
Bu şekilde yazmak zorundasın, yazmam mı diyorsun?
You write that down, yet.
Öyle yaz, tamam mı?
Will you write that down?
Böyle yazsana?
- Miss Watson. Would you like me to write that down for you, sir?
Yazmamı ister miydiniz?
I think you should write that down, all of you.
Bunu mutlaka bir yerlere not etmelisiniz.
Don't write that down for god's sake. - Why not?
- Bunu da mı yazacaksınız?
Write that down!
Yaz bunu! Yaz!
Write that down!
Yaz bunu!
Maybe you'd better write that down, and read up on the literature.
Belki de bunları not alman ve konuya ilişkin okuma yapman iyi olabilir.
Write that down, Mr. Phelps.
Bunu yazın, Bay Phelps.
Write that down on the form.
Pekâlâ, bunların hepsini forma yaz.
- Shall we write that down?
- Bunun notunu tutalım mı?
There's no need to write that down.
Bunları kayda geçmeye gerek yok.
Yes, I would be able to write that down for you, if that's what you want.
Evet, istediğiniz buysa sizin için bunu yazabilirim.
Make sure you write that down so it's remembered.
Hatırlanması için bunu yazdığından emin ol.
Can you write down more details about some of the side effects from that accident, and how your life has been affected?
Kazanın nedeni ve sonraki etkilerini de buraya yaz lütfen.
Everything that Dad did for you, Mom made sure to write it down.
Annem babamın senin için yaptığı her şeyi garanti olsun diye not almış.
Wait till I get a pencil and write that message down.
Bir kalem alıp şu mesajı yazayım.
Write down that she wanted us to keep our sheep.
Bizim koyunlara el koyduğunu yazın!
Write down that the people without property saved her.
Bu insanların onu kurtardığını yazın.
Anselmo, write down everything that passes along the road.
Anselmo, yoldan geçen her şeyi yaz.
The way they don't do things! The way they'll write anything just to get it down on the sales sheet. And I'm the guy that has to sit here up to my neck in phony claims... so they won't throw more money out the window than they take in at the door.
Satış sayfasına geçirmek için herşeyi yazmaları ben de burada boğazıma kadar taleplerle kapıdan giren parayı pencereden kaybetmesinler diye yırtınayım.
I don't want you to write down that he died like that.
O şekilde öldüğünü yazmanızı istemiyorum.
You're real smart to write it down like that, Francie.
Bu şekilde kaleme alman çok güzel, Francie.
Write down also in your head that the Polish government owes me for one heart in very weak condition, one wrecked nervous system, and if the Germans catch me, one entire Jacobowsky.
Kafana şunu da yaz, Polonya hükümeti bana çok zayıf durumda bir kalp, çökmüş bir sinir sistemi, ve eğer Almanlar beni yakalarsa bir adet Jacobowsky borçlu.
Write down that well, Rendoff!
Bunu unutma Rendorff!
And on the death certificate... I'll write down that death was caused by heart failure... due to electrically induced shock.
Ve ölüm ilmuhaberine elektrik şokundan dolayı kaynaklanan kalp yetmezliğinin sebep olduğunu yazacağım.
Those people who made up music notes... they made them up so that they could write down music, no?
Notaları icat edenler icat ettiler ki, müziği yazıya dökebilsinler, değil mi?
Write down that I'm resigning.
Hepsini yaz, istifa ediyorum.
You will please go to that table and write down all of your activity from when you arrived in England.
Lütfen şuradaki masaya geçin ve İngiltere'ye indiğiniz andan itibaren tüm faaliyetlerinizi yazın.
Please, before you forget, would you write down that address for me?
Lütfen, unutmadan önce, şu adresi bana yazar mısın?
You think you can come in here, write down a name and put on that fancy hat and just go?
Buraya gelip, bir isim yazıp o süslü şapkayı giyip çıkıp gidebileceğini mi sanıyorsun?
Whoever thought that idiot would write it down?
Her kim düşündüyse, o aptal bunu yazıya dökmüş.
But it seems kinda high class to write down that she is.
Ama bir şikayetiniz varsa, demir yollarına şikayette bulunun.
In the meantime, write down all the things that come to mind as a topic.
Bu arada, konu olarak aklına gelen her şeyi kağıda dök.
Write down that he goes in the back way.
Arkadaki girişi kullandığını da yaz.
That's why I write everything down.
Bu nedenle her şeyi not alıyorum.
The boy down there at the lab, he tells me it's definitely the same ink... and possibly the very same pen... that Mr. Dudek used to write his farewell note with.
Laboatuardaki çocuk, bana kesinlikle aynı mürekkep olduğunu söyledi, ve muhtemelen de aynı kalem, onu Bay Dudek elveda notunu yazmak için kullanmıştı..
I will write it down for you and you will sing that faraway song of ours.
Senin için yazacağım ve uzaklardaki oğullarımız şarkılarımızı söyleyecek.
I need that more than anything to write things down.
Her şeyden çok bir şeyleri yazmaya ihtiyacım var.
I couldn't express all the sensations that gathered in my mind, but I'll write them all down tonight at home.
Aklımı karıştıran tüm duyguları ifade edemedim... Ama bu gece eve gidince hepsini yazacağım.
You must write this down so that people remember.
İnsanlar unutmasın diye bunu yazmalısın.
But with everything that's happening in the world today, you decide to sit down and write a piece on the influence of the goddamned Armory Show of 1913!
Ama dünyada onca şey olurken oturup 1913'de düzenlenen sergi hakkında yazı yazıyorsun!
I am going to write your name down... and see that it's given to the proper authorities, G-E-R.
Şimdi adını yazacağım ve yetkililere iletilmesini sağlayacağım. G-E-R.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]