You're right here translate Turkish
2,411 parallel translation
If you're determined to kill Sam I'll kill you right here, right now.
Sam'i öldürmeye kararlıysan seni tam burada hemen öldüreceğim.
Look, Mr. Sherman, I appreciate you trying to put a front porch on this, but let's just get right to why you're here.
Bakın, Bay Sherman. Söze girizgah yapmanızı takdir ediyorum ama açıkça söyleyin.
You realize what you're doing here is ridiculous, right?
Bu yaptığının saçmalık olduğunu biliyorsun değil mi?
If what you're saying is right, there's been a huge conspiracy here.
Eğer dediklerin doğruysa, ortada çok büyük bir skandal söz konusu.
- Oh hey. You know we're hosting the benefit for Bay and Toby's school here this weekend, right?
Bildiğin gibi bu hafta sonu Bay ve Toby'nin Okulu yararına bir etkinliğe burada ev sahipliği yapıyoruz.
So you're operating a salon right here with clients from your old neighborhood?
Demek, burada müşterileri eski mahallenden olan bir kuaför mü işletiyorsun?
You're doing great here, right?
İyi iş çıkarıyorsun, değil mi?
What makes you think we're not gonna die right here?
Burada ölmeyeceğimizi düşünmenin sebebi nedir?
You're gonna stand right there, and we're gonna keep searching in here, then we're gonna go to your office, then we're gonna go to your car.
Biz burayı ararken, sen de tam burada duracaksın. Sonra ofisini arabanı arayacağız.
You're gonna end up right here because you trusted one of these guys to show up and pick you up in a - in a real car that wasn't just stolen.
Tam burada bitiyorsunuz. Çünkü çalıntı olmayan bir arabaya binerek bu çocuklardan birine güvendiniz.
Okay, listen, that man that you're afraid of, he can't hurt you here, all right?
Tamam, korktuğun adam seni burada incitemez, tamam mı?
And you're looking at me like "what happened to that guy we called cool two seconds ago?" He's right here.
"Az önceki harika herif nerede?" der gibi bakıyorsunuz.
You're kidding me here, right?
Benimle dalga geçiyorsunuz, değil mi?
Right, and you're all winners here.
Doğru, burada hepiniz kazanansınız.
All right, look, I hear what you're saying, but here's the thing.
Olay şu...
All right, call me as soon as you're out of here.
- Peki. Buradan çıkar çıkmaz beni ara.
And you're sure you parked it right here?
Buraya park ettiğinden emin misin?
Y'know, you're right, I- - that's why I brought you here.
Aslında haklısınız, sizi bu yüzden buraya getirdim.
See... you're standing right here.
Bakın, tam buradasınız.
We're gonna do it the right way, and you just have to be patient here.
Bunu doğru şekilde yapacağız ve senin bu konuda sabırlı olman gerekiyor.
We're not here for you, all right?
Öyle mi?
Yes, but I talked him out of it for the exact reason that you're standing here right now.
Evet, ta ki ben, onu şu anda burada dikilmene neden olan şey konusunda uyarana kadar.
All right, that explains what you're doing here.
Bu da neden burada olduğunu açıklıyor.
And that pitying look you're giving me right now is exactly why no one here can know about it.
Ve bana şu anda acıyarak bakman buradaki kimsenin bilmemesinin tek sebebi.
Well, whenever you're ready to make the call and dump him, I'll be here, probably just right here in this spot.
Neyse, onu arayıp terk etmeye hazır olduğunda tam burada olacağım. Muhtemelen tam bu ışığın altında.
I'm gonna leave it right here till you're ready for it.
Bunu şuraya bırakıyorum. Sen hazır olana kadar orada kalsın.
You're not allowed to tell anyone anything that we say in here, right?
Burada söylediklerimizi başkalarına anlatamıyorsunuz, değil mi?
Not only are you gonna let the two of us off the hook right here, but you're gonna give your bosses in D.C. a ring to make sure that our firm's road to success is paved with the feds'good graces, plenty of deregulations, and a laissez-faire sense of letting us do our goddamn jobs.
Bizi sadece serbest bırakmakla kalmayacaksınız aynı zamanda başkentteki patronunuza şirketimizin başarılı olmasının sizin de işinize geleceğini ve işimize burnunuzu sokmamanız gerektiğini söyleyeceksiniz.
Well, you're making an even bigger mistake being here right now.
Şu an burada olarak daha da büyük bir hata yapıyorsun.
Well, we disagree, so get over here and do as you're told, all right?
Biz aynı fikirde değiliz yani buraya gel ve sana söyleneni yap, anlaşıldı mı?
- My point is, everything we need to have a good time is right here. - And you're blowing- -
Aman be Thad!
You're still here, right?
Ama hala buradasın, değil mi?
All right, Fletcher, we both know why you're here.
Pekâlâ Fletcher ikimiz de neden burada olduğunu biliyoruz.
Get out of here right now, or you're gonna regret it.
Burayı derhal terk et yoksa buna pişman olursun.
You're gonna have to have a / c on here, right?
Burada bir kliman olmalı, değil mi?
All right, Lacy, this guy Moran, he smacks you around and yet you're still sitting here protecting him?
Pekala Lacy, şu Moran denen adam seni tokatlıyor ve sen de burada oturmuş onu mu koruyorsun?
Somebody's here, you're right.
Biri gelmiş, haklıymışsın.
That's why you're all here. To escape from that. And of course she's from there, because no one here knows her, right?
Peki, hepinizin burada olma nedeni, her şeyden yakayı sıyırmak elbette ki o anakaradandı çünkü burada onu tanıyan kimse yok, değil mi?
No. You're good right here.
- Yok, aynen böyle kal sen.
You're not alone'cause I'm right here.
Yalnız değilsin çünkü hemen yanındayım.
We're here to help you. All right?
Sana yardım etmek için buradayız.
Here. This is the stuff you dream about when you're a kid right here.
Burada bir çocukken gördüğünüz rüya budur.
All right, well, if we're gonna have to jack the lock, it's gonna take a minute, and I'm sure you want us out of here as swiftly as possible.
Pekala, kilidi kırmak zorunda kalacaksak eğer biraz zaman alacaktır ve sizin de mümkün olduğunca hızlı bir şekilde buradan gitmemizi istediğinize şüphem yok.
But... considering you're here with me right now means the universe is working in my favour.
Ama şu an yanımda olduğunu düşünürsek evrenin bana iyilik yaptığını söyleyebilirim.
All right, so if what you're saying is these things were born here, that means they're coming back to spawn.
O zaman bu şeyler burada doğduysa yumurtlamak için buraya geri döneceklerdir.
- We're here for you, all right?
- Senin için buradayız.
Well, you're here, right? You're gonna find out sooner or later.
Burada olduğunuza göre, önünde sonunda gerçeği bulacaksınız.
You're right, it's bad. But here's the thing, Hayden- - and I hope you understand this- - we weren't written in the stars. It's really bad.
Haklısın, kötü.
I bet you they can tell that we're standing here not answering it, all right?
Bahse girerim burada dikilip yanıtlamadığımızı söyleyebilirler, öyle değil mi?
You're new here, right?
Merhaba. Burada yenisiniz, değil mi?
I haven't, uh, I-I haven't called, and I meant to call so many times, but you're here now, right--right now.
Kaç kere elim telefona gitti ama neyse, şu an buradasınız.
you're right 14205
you're right on time 69
you're right there 73
you're right about that 111
you're right about one thing 37
right here 3759
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
you're right on time 69
you're right there 73
you're right about that 111
you're right about one thing 37
right here 3759
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here's my 20
here we go now 20
here i go again 25
here's your ticket 24
here's your mail 22
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here's my 20
here we go now 20
here i go again 25
here's your ticket 24
here's your mail 22