You belong here translate Turkish
916 parallel translation
You had to come back to the country and the things you know... because you belong here.
Memleketine ve tanıdığın şeylere geri dönmen gerekiyordu çünkü sen buraya aitsin.
You really feel that you belong here already?
Gerçekten kendini buraya ait hissediyor musun?
- Do you belong here?
- Burada mı yaşıyorsunuz?
- You belong here, Uncle Charles.
- Buraya aitsiniz, Charles dayı.
You belong here.
Siz buraya aitsiniz.
You belong here with us now.
Sen bu ailenin bir üyesisin.
- You belong here, you're as much a part of the Box H as that post there.
Sen buraya aitsin,... buraları Box H'tekilerden,... daha iyi bilirsin.
You belong here.
Sen buraya aitsin.
Do you belong here?
Burada mı çalışıyorsun?
- No, you belong here.
- Hayır, sen buraya aitsin.
You belong here, both of us, together!
İkimiz de, birlikte.
You belong here.
Hem sen buralısın.
You belong here, and I belong up north.
Sen buraya aitsin, ben ise kuzeye.
You belong here.This is your home!
Buraya aitsin. Burası senin evin!
You don't belong here.
Sen buraya ait değilsin.
And you're here too, where you belong.
Sen de buradasın, ait olduğun yerde.
Do you belong here?
- Evet.
You do belong here.
Buralısın.
You get downstairs where you belong and don't let me find... you up here again.
Aşağıya, ait olduğun yere in, bir daha da seni burada görmeyeyim!
You don't belong round here.
Sen buraya ait değilsin.
You seem to belong here... as if it had all been imagined for you.
Buraya ait görünüyorsun sanki her şey senin için düşünülmüş gibi.
Which one of you fellas this knife here belong to?
Bu bıçak hanginizin?
Well, you know, this is where I belong... Coming back here to stay someday.
Ait olduğum bu yere... birkaç günlüğüne kalmaya geldim.
You see, Pard here used to belong to a woodcutter... who lived up here all the year round.
Pard eskiden, bütün yıl burada yaşayan... bir ormancıya aitti.
You don't belong out here in real life, you phony, you. "
Bu gerçek hayata ait değilsin, seni sahtekar. " der gibi.
You look as though you belong around here already.
Daha şimdiden buraya uyum sağlamışsın.
You don't belong here.
- Evet. Burada kalamazsın.
You don't belong here in Grassville, Henry.
Sen buraya, Grassville'e ait değilsin, Henry.
I mean, you don't belong around here.
Buraya ait olmadığını söylüyorum.
You don't belong out here.
Burayı işgal etme.
This is a man's world out here, and you don't belong.
Kocan burada çalışıyor ve sen de ona tabi değilsin.
This is where you belong, right here.
Senin ait olduğun yer burası, işte.
I don't belong here, Anne, neither do you.
Ben buraya ait değilim, Anne, sen de öylesin.
I belong here as much as you and more than Dave.
Senin kadar, hatta Dave'den fazla aidim buraya.
You belong in here, not me.
Burası senin yerin, benim değil.
Lucy, now you just stay here inside with Doc, where you belong.
Lucy, sen içerde Doktor ile kal oldu mu? Ait olduğun yerde.
You don't belong here.
Senin yerin değil burası.
You're staying here, where you belong.
Burada kalıyorsun, ait olduğun yerde.
You don't belong here.
Sen buraya air değilsin.
- I BELONG HERE. DON'T YOU U N DERSTAND THAT?
Bak, muhtemelen hastasın, hayal görüyorsun.
I BELONG HERE. NOW, LOOK, YOU'RE PROBABLY S ICK.
Sana zarar vermek istemiyorum.
You don't belong here anyway!
Burada olmamalısın.
Hey, you don't belong in here.
Senin burada olmaman gerek.
- You're all steamed up, Joe. We don't belong here.
Buraya ait değiliz.
I mean, someone you belong to... someone who cares about you... someone you're crazy about and who you'd hate yourself if you hurt her... and all you want to do is be with her always, only... and... Here.
Senin de ait olacağın biri seni önemseyen biri delicesine sevdiğin ve asla incitmek istemeyeceğin birisi hep onunla olmak isteyeceğin, yalnız onunla işte.
Get out of here! You belong under your mother's skirt!
Git buradan, annenin eteğinin altına saklan!
Straighten up. This may be a gilded cage, filled with everything you want, but it's still a cage. We don't belong here.
Burası, hep istediğiniz şeylerle dolu altın bir kafes olabilir, ama hâlâ bir kafes.
You do not belong here.
Sen buraya ait değilsin.
You don't belong here.
Buraya ait değilsiniz.
It's not dirty, the land, you should know If you think that, you don't belong here.
Burası bir çiftlik, işler böyle yürür ve bu şekilde düşünüyorsan zaten buraya ait değilsin demektir.
I want you here where you belong!
Ait olduğun yerde, burada kalmalısın!
you belong with me 25
you belong to me 64
you belong with us 17
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
you belong to me 64
you belong with us 17
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557