You feeling better translate Turkish
1,376 parallel translation
SO YOU... YOU FEELING BETTER?
Daha iyi misin bari?
- Are you feeling better?
- Daha iyi hissediyor musun?
You feeling better, Miss?
Daha iyi misiniz hanımefendi?
Hope to see you feeling better in the morning.
Umarım seni sabah daha iyi görürüm.
Are you feeling better?
Daha iyi hissediyor musun?
Are you feeling better? A little.
- Kendini daha iyi hissediyor musun?
Are you feeling better? Yeah, I know.
Şimdi daha iyi misin?
You feeling better?
İyi misin şimdi?
Are you feeling better?
Kendini daha iyi hissediyor musun?
Here's a clean coat, sweetie, are you feeling better?
Temiz bir ceket getirdim. Biraz düzeldin mi?
Hey... you feeling any better?
Merhaba. Daha iyi misin?
Are you feeling better?
Daha iyi misin?
YOU FEELING BETTER?
Daha iyi mi hissediyorsun?
Feeling better about yourself, aren't you?
Çok daha iyi hissediyorsun değil mi?
I'd better start feeling sorry for you soon.
- Yakında sana acımaya başlayacağım.
You'll be feeling better
İyi hissedeceksin
How are you feeling? Any better?
Daha mı iyi?
- I have a feeling you better hurry.
- İçimde bir ses acele et diyor.
You feeling a bit better?
Biraz daha iyi hissediyor musun?
Are you feeling any better?
Daha iyi misin?
I wanted to find you so that I could tell you that I did come to your wedding because I wanted to see you again because the feeling is mutual, and you better be a good kisser.
Seni bulmak istedim, çünkü bir şey söyleyeceğim. Düğününe gelişimin nedeni seni tekrar görmek istememdi... çünkü duygularımız ortak ve umarım iyi öpüşüyorsundur.
I was nervous about telling you that I'm feeling better and that I won't be needing to see you anymore.
Sana daha iyi hissettiğimi söylemeye tereddüt ediyorum ve artık seni görmeye ihtiyacım olmayacak.
I'm feeling better than ever, thank you.
Her zamankinden iyi hissediyorum.
There ain't no better feeling in this world, is there, mister than to know you done right by your children?
Dünyada daha güzel bir duygu olamaz, değil mi, bayım çocuklarını iyi yetiştirdiğini bilmekten başka? .
Then she got feeling better, they brought you in, and they placed you in her arms, and she looked at you, and you looked at her, and you just stared at each other for the longest time.
Sonra kendini iyi hissetmeye başlayınca, seni getirdiler ve onun kollarına yatırdılar, ve sana baktı, sen de ona baktın, ve uzun bir süre birbirinize baktınız.
So now that you're feeling better, I guess you'll be moving on?
Şimdi daha iyi olduğuna göre sanırım gideceksin?
I'm just glad you're feeling better, dear.
Daha iyi hissettiğin için, çok memnun oldum sevgilim.
On Saturday, if you're feeling better, We then go to the game, as in the past?
Daha iyi hissediyor iseniz Cumartesi günü, Biz o geçmişte olduğu gibi, oyuna gitmek?
You stay in there until you're feeling better.
Sen iyi hissedene kadar Sen orada kal.
- You feeling any better?
- Daha iyi oldun mu?
I'm past deadline, sitting here feeling sorry for you when you're at the mall scamming for somebody better?
Siz dışarlarda daha iyi birini bulmak için dolaplar çevirin diye mi ben teslim tarihimi kaçırmış, sizin için üzülüyorum?
You look like you're feeling better this morning.
Bugün daha iyi gördüm seni.
- You're not feeling better?
- Kendini iyi hissetmiyor musun?
Are you feeling better?
Daha iyi misin? Trance ve mucize tedavisi sayesinde çok daha iyiyim.
Feeling better, or do you need to keep looking at rooms?
Daha iyi hissediyor musun yoksa oda bakmaya devam edecek misin?
If you are feeling better, I could really use you back at work.
Kendini iyi hissediyorsan, okulda sana çok ihtiyacımız var.
You're feeling better.
- Daha iyisiniz.
You should be feeling better.
Kendini daha iyi hissetmen gerekirdi.
So, I hear you're feeling better.
- Daha iyi olduğunu duydum. - Çok çalışıyorum.
But if you start eating better, you'll start feeling better.
Daha düzenli beslenmeye başlarsan, kendini daha iyi hissedeceksin.
- Are you feeling any better?
Daha iyi misin?
You aren't feeling much better than I do.
Sende benden iyi değilsin..
I certainly hope you're feeling better now because I want you to come to dinner tomorrow night.
Umarım artık daha iyi hissediyorsundur çünkü yarın akşam sizi yemeğe bekliyorum.
I like that you're feeling better.
- Kendini iyi hissetmene sevindim
At the end of a hard day there's no better feeling than coming home to the people that you love.
Yorucu bir günün sonunda sevdiğiniz insanların olduğu eve gelmekten daha güzel bir şey yoktur.
- I'm so glad you're feeling better.
- Keyfinin yerine gelmesine sevindim.
- How you feeling? - Better.
- Nasılsın?
You're feeling better?
Daha iyisin, değil mi?
- You feeling a little better?
- Daha iyi hissediyor musun?
I bet you're feeling better.
Daha iyi olduğuna bahse girerim.
When you're feeling better... I hope you'll let me take you out for dinner.
Kendini iyi hissettiğinde umarım seni yemeğe çıkarmama izin verirsin.
you feeling okay 78
you feeling any better 33
you feeling all right 58
feeling better 249
better 1689
better safe than sorry 106
better than sex 19
better watch out 24
better than me 42
better luck next time 114
you feeling any better 33
you feeling all right 58
feeling better 249
better 1689
better safe than sorry 106
better than sex 19
better watch out 24
better than me 42
better luck next time 114
better than ever 45
better you than me 22
better late than never 142
better than what 22
better than nothing 32
better than good 18
better than you 74
better than anyone 25
better than 39
better get going 29
better you than me 22
better late than never 142
better than what 22
better than nothing 32
better than good 18
better than you 74
better than anyone 25
better than 39
better get going 29