English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You mind if i

You mind if i translate Turkish

10,027 parallel translation
Do you mind if I...
Açmamın sakınc...
Do you mind if I sit?
Oturmamın bir sakıncası var mı?
Do you mind if I smoke?
Sigara içmemin sakıncası var mı?
Would you mind if I just came inside?
İçeri gelmeme müsaade eder misiniz?
Do you mind if I ask you a question?
Bir soru sorabilir miyim?
Do you mind if I ask what happened between you two?
Aranızda ne geçtiğini sormamın bir sakıncası var mı?
Mm. Do you mind if I talk to my daughter alone?
Kızımla yalnız konuşmamın sakıncası var mı?
Do you mind if I...
Gitsem sorun olur mu?
Do you mind if I get on this side?
Şu tarafa geçeyim mi?
Jesse, do you mind if I call you Jesse?
Jesse, eğer bu düşünceyi yaparsan seni arayacağım.
You mind if I see that?
Bakabilir miyim?
Do you mind if I get this? Oh, for f...
Cevap vermemin sakıncası var mı?
Ava... You mind if I call you Ava?
Ava... size Ava diye hitap etmemin mahsuru var mı?
Do you mind if I use your shower?
Duşunu kullanabilir miyim?
You mind if I record this?
- Bunları kaydetsem olur mu?
You mind if I take a look?
Bakmamın sakıncası var mı?
You mind if I go to the bathroom first?
Önce bir lavaboya gidebilir miyim?
You mind if i get a couple items? Go ahead.
- Bir şeyler almamın sakıncası var mı?
You mind if I give it to him tomorrow?
- Bunu yarın ona versem olur mu? - Tamam.
What? What is it? Do you mind if I just - -
- Ben şey yapsam sakıncası...
Do you mind if I borrow this?
Bunu ödünç alabilir miyim?
Now, would you mind if I swabbed it?
Peki, silebilir miyim?
You mind if I call you Boet?
Sana boet diyebilir miyim?
Anyway, do you mind if I try to turn your blood into acid again?
Herneyse, kanına tekrardan asit karıştırsam sorun olur mu?
- Ooh. Uh, do you mind if I hang on to those?
Onların bende kalmasının sakıncası var mı?
- Stosh. Do you mind if I join you guys?
Size katılmamın bir sakıncası var mı?
Mind if I ride with you, since we have so little time?
Bu kadar az zamanımız varken, seninle gelmemin sakıncası var mı?
And if you don't mind, I-I want to be alone now.
Eğer şimdi müsaade edersen yalnız kalmak istiyorum.
So I was just wondering if you could give us an insight into the female mind and let us know what it is women want.
Bize kadınların iç yüzü hakkında bir şeyler anlatıp ne istediklerini söyler misin?
Well, if you change your mind, I've been told my strawberry daiquiris are sinful.
Fikrinizi değiştirirseniz diye söylüyorum çilekli şaraplarımın tam kıvamında olduğunu söylerler.
Do you guys mind if I took you guys aside for a minute?
Sizi bir dakika kenara çeksem sorun olur mu?
So if you guys don't mind, there's something I'd like to say too.
Eğer sakıncası yoksa ben de bir şeyler söylemek istiyorum.
If I do mind, I'll just add it to the list of things I'm holding against you.
Olsa bile, mahsuru olan diğer şeylerin listesine eklerim.
If you don't mind, I was just thinking I'd stick around for a bit.
Sakıncası yoksa bir süre daha kalmak istiyorum.
If you don't think Kilgrave's a threat, you won't mind if I give him your home address.
Kilgrave'i tehlike olarak görmüyorsan ev adresini vermemi önemsemezsin.
If you're mind-controlled to drown me, I'm dragging you in too, fair warning.
Beni boğman için beynini yıkadılarsa seni de çekerim, baştan uyarayım.
Mind if I ask you a question? Not at all.
- Sakıncası yoksa bir soru sormak istiyorum.
If you don't mind, I'm gonna take a run at this one.
İznin varsa, saldıracağım bu karıya.
If you don't mind. I'll be quick.
Sakıncası yoksa ufak bir şey söyleyecektim.
Now, if you do not mind, I believe someone needs me.
Şimdi eğer senin için sakıncası yoksa sanırım, birilerinin bana ihtiyacı var.
If you don't mind, I'm just going to power through this and you can talk right after, okay?
Kusura bakmazsan, doğrudan söyleyecek cesaretim var, ben konuştuktan sonra konuş tamam mı?
If you don't mind, I'll be with you in a moment.
Sakıncası yoksa bir saniyeye yanınızdayım.
Would you mind terribly if I examined your ear?
Kulağınıza baksam çok sorun olur mu?
If you don't mind, I have other plans.
Sıkıntı olmazsa, benim başka planlarım var.
You guys mind if I borrow him for a minute?
Onu bir dakikalığına almamın sakıncası var mı?
Then you won't mind if I take a look around.
O zaman etrafa bakmamda bir sakınca yoktur umarım.
If you don't mind, Thomas, as a fellow marine, I'd like to take care of it.
Senin için de uygunsa Thomas, bir deniz piyadesi olarak cenaze işini halletmek isterim.
Thought I might have a little chat, if you don't mind.
- Evet? Sakıncası yoksa biraz sohbet edebiliriz diye düşündüm.
Okay, uh, do you mind, uh, if I ask you who Brooke reminded you of?
Brooke'un sana kimi hatırlattığını sorabilir miyim?
I can't look at you for another second, and if I stay in this house, I am going to lose my mind.
Sana bir saniye daha bakamıyorum ve bu evde kalırsam aklımı yitireceğim.
Uh, would you mind if I asked you just one more question?
- Elbette. - Bir soru daha sorsam sakıncası olur mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]