English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You say that now

You say that now translate Turkish

1,554 parallel translation
You say that now, but what about later when all your friends have eggs?
Şimdi böyle söylüyorsun ama bütün arkadaşlarının yumurtası olunca ne düşüneceksin?
You say that now.
- Şimdi böyle söylüyorsun.
Yeah, you say that now.
Şimdi böyle diyorsun.
And now, although it pains me to say it, I will have to insist that you two die here.
Burada ölmek zorunda olmanız, gerçekten büyük şanssızlık.
I guess I would've before, but now that I know him a little, I'd say he's really nice, and he listens when you talk.
Sanırım daha önce söylerdim, ama artık onu biraz tanıyorum, gerçekten hoş olduğunu söylerim, konuşurken seni dinlediğini.
But can you say that right now, you are living as Yuji Sakai?
Ama emin olarak şu an Sakai Yuji olarak yaşadığını söyleyebilir misin?
We're doing all we can, so if there's anything you can say that would stop this, now is the time.
Elimizden geleni yapıyoruz, yani, bunu sona erdirebilecek.. ... bir şey söyleyebilirsen, şimdi tam zamanı.
'Cause we are S.H.I.T. Heads now and we'll be S.H.I.T. Heads forever and nothing you can say or do or stamp can take that away from us!
Çünkü biz artık B.O.K. kafayız,... ve sonsuza kadar B.O.K. kafa olacağız. Söylediğiniz, yaptığınız veya damgaladığınız hiçbir şey bizden bunu alamaz.
What makes you say that? It's my only painting on the market right now.
- Bunu da nereden çıkardın?
Now, how can you say that?
Bunu nasıl söylersin?
How does that go? Granite Falls? Well, you just say, uh, then we would like to do a song now... for our dear friends in...
şimdi de sizlere bir şarkı söyleyeceğiz... sevgili dostlarımız için...
Now, I know you got somethin to say to that.
Eminim bu konuda söyleyecek bir şeyin vardır.
I know that you don't even wanna look at me right now, but just let me say this.
Şu anda bana bakmak bile istemediğini biliyorum. Ama şunu söylememe izin ver.
And now you say all those tears, all that pain was for nothing?
Ve şimdi karşıma geçmiş, tüm bu acılar boşunaymış mı dememi bekliyorsun?
Funny you should say that now.
Harika, bunu şimdi mi söylüyorsun.
Now that I've preached on the realities of accurate reporting, I want to tell you how catastrophic for everybody involved it would have been if you had, say, taken the results of your investigation to a tabloid.
Mademki doğru haberciliğin gerçekleri üzerine vaaz veriyorum araştırmanın sonuçlarını bir sansasyon gazetesine götürmenin, diyelim ilgili herkes için nasıl bir felakete yol açacağını sana anlatmak isterim.
But now that I know you were raised by such a strong working mom I can say it, and maybe you won't be intimidated.
Fakat artık çalışan bir anne tarafından büyütüldüğünü bildiğim ve.. ... gözünü korkutmayacağını düşündüğüm için söyledim.
Now don't say that you don't have money to go.
Şimdi söyleme bunu yapma paraya sahip ol.
If anyone feels that he or she is not fit to be in the Farmer space program then you should say your piece now.
Eğer aranızdan herhangi biriniz Farmer uzay programı için uygun olmadığını hissediyorsa hemen şimdi söylesin.
Now that's a silly and untruthful thing to say, and if I hear you say it again, I shall make myself very disagreeable to you, Frances.
Bu gülünç ve yanlış bir ifade. Bir daha söylediğini duyarsam, sana çok ters davranabilirim, Frances.
Now, if I had been a night watchman... at the Metropolitan Museum of Art for ten years... instead of a curator and director for eighteen and a half... then you might say that my expertise is not so good.
Metropolitan Sanat Müzesi'nde 18,5 yıl küratörlük ve yöneticilik değil de gece bekçiliği yapmış olsaydım uzmanlığımın pek de iyi olmadığını söyleyebilirdiniz.
Even if you say that you've changed now...
Değiştiğin halde yine de söylemek istiyorum...
Now, you might say, "Why is that a problem?"
Şimdi şöyle diyebilirsiniz, "Bu neden bir sorun olsun?"
[Man] You now can see in numerous labs around the United States... objects that are large enough to be seen by the naked eye... and they are in two places simultaneously.
Şimdi Amerika'da sayısız laboratuarda çıplak göze görülebilecek kadar büyük objeler görebilirsin ve bunlar aynı anda iki yerdedir.
Now why would you say that? I'm sure all of his clients took a bath yesterday.
Eminimki dün tüm müşterileri dibe vurmuştur.
You know, uh, I could say something right now that would really hurt, too.
İstesem ben de şimdi seni kıracak bir laf edebilirim.
Now that you're basically the king of that club, who's looking out for the people like me?
Artık o kulübün kralı sayılabileceğine göre benim gibileri kim kolluyor.
You're saying you didn't know about it until right now. It was the other guys. I didn't say that.
Yani bunu şimdi öğrendiğini, işi ötekilerin yaptığını mı söylüyorsun?
I didn't say that she was, but now that we're on the subject, it never occurred to you that she might be?
Olduğunu söylemedim. Ama hazır konusu açılmışken sorayım. Onun başka bir ilişkisi olabileceği hiç aklınıza gelmedi mi?
Now, why would you go say something like that?
Niye öyle diyorsunuz?
Now look, I know that you got your own troubles to deal with right now, - butI didn't say anything to I.A. about what - - let's just stick to your problem, okay?
Bak, şu an kendi derdinle yeteri kadar meşgulsün biliyorum ama İçişleri'ne hiçbir şey söylemedim...
But now I need to show you why they say that it's better to have loved and lost than to have never have loved at all.
Ama şimdi, neden sana sevip de kaybetmenin, hiç sevmemiş olmaktan daha iyi olduğunu göstereceğim.
Now do I both understand you to say that you both want to leave Jonestown on this date,
Şimdi doğru mu anladım? Bugün günlerden 18 Kasım 1978 ve siz bugün Jonestown'dan ayrılmak mı istiyorsunuz?
And now that we have a quorum, I just want to let you guys know there's no, uh, hard feelings.
- Madem ki yeter sayısı var bilmenizi isterim ki alınma olmasın.
Now, why would you say that?
Neden böyle söyledin?
Now, I didn't tell him to say that, and he doesn't even really dig me that much personally, so you know he means it.
Bunu söylemesini ben istemedim. Bana da pek bayılmaz aslında. Yani bunu ciddi söylemiş.
I'd just like to say that seeing you now, sitting across from me looking at your faces it makes me feel very....
Söylemek istediğim şey... Sizi böyle karşımda otururken görmek... yüzlerinize bakmak... Beni çok...
If you want me to say yes right now, I-I can't do that.
Eğer hemen şu an bir evet dememi istiyorsan, bunu yapamam.
Now, I know you don't know who that is, but suffice it to say, she is my generation's Audrey Hepburn.
Onun kim olduğunu bilmediğinizi biliyorum. O benim neslimin Audrey Hepburn'üdür. Onu da tanımıyorsunuz.
You can start with, um... Uh, i know that you're busy right now, so maybe you could say that you will let me come back and speak to you another time.
Şeyle başlayabilirsin, um... uh, meşgul olduğunu biliyorum, yani şunu diyebilirsin sonra gelip senle konuşmamı isteyebilirsin.
ACTUALLY, NOW THAT YOU SAY IT,
Aslında sen söyleyince fark ettim.
Then why did you make me say all that just now?
O zaman niye bana bunları söylettiniz?
Now, I really don't wanna do that... so all you have to do to stop me is call my cell phone... by 10 : 30... and say, "Dennis, you don't have to do Charlie work anymore."
Bunu yapmayi gercekten istemem... bu yuzden tek yapman gereken 10.30? da arayip... "Dennis, bundan boyle Charlie isi yapmiyorsun" demen.
Now, where did you say that you met this Susan?
Susan ile nerede tanıştığınızı söylemiştiniz?
Being that you did say Lou, what ifwe pretended that you was interviewing him right now or whatever?
Bu durumda Lou, onunla röportaj yapıyormuşsun gibi davranabilir misin? Şimdi ya da ne zaman istersen...
Well, sort of. Say you have a life insurance policy that pays out a million dollars upon your death but you need the money now to,
Ölümün halinde milyon dolar ödeyecek bir hayat sigortan var.
That's what you say now, but once he gets a girl, he'll put her first.
Şimdi böyle diyorsun ama, bir kere sevgili buldu mu hep onunla ilgilenecektir.
Oh, now why would you say that?
Şimdi niye böyle söyledin?
Think yourselves lucky that I'm giving you audience tomorrow instead of 20 years from now!
20 yıl beklemek yerine sizi yarın için dinlemeye söz vermem nedeniyle şanslı sayılırsınız.
Now why would you say that?
Şimdi neden bunu söyledin?
Now you'll say something. And if I tell that to others, you will shout at me.
Başkalarına anlatırsam, bana kızarsın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]