You say the word translate Turkish
898 parallel translation
Yes, sir, everything ready to go when you say the word.
Siz işaret verir vermez başlamaya hazırız efendim.
We could be rich, if you say the word.
Daha açıkçası zengin olabiliriz.
You say the word, Lord, I'm on my way.
Sözleri sen söylüyorsun, Tanrı'm. Yolumda ilerliyorum.
Now, you say the word and you're dead.
Kendin kaşındın ahbap.
Anytime you say the word, Georg, you can be part of my new act :
Ne zaman evet dersen Georg, yeni gösterimin parçası olabilirsin :
Did you say the word "immediately" was an exact quote of the captain's order?
"Hemen" kelimesinin emrin kesin alıntısı olduğunu mu söyledin?
Flowers, champagne, or whatever else you need. Just say the word, and I'll get it for you.
- Çiçek, şampanya, her şeyi hazırladım.
If there's anything I can do to help you, just say the word.
Yardımım dokunacak bir şey varsa söylemen yeter.
You just say the word.
Söyleyin yeter.
And say, to hear him talk about you, he'd cut off both his legs if you gave him the word.
Ayrıca senin hakkında konuşurken bir duyman lazım bir sözünle iki bacağını da feda eder.
Say the word, and you'll never see me again.
Söyleyin, yoksa beni bir daha göremezsiniz.
You said you wanted to dance with me the worst way... and I must say you've kept your word - that was the worst way I've ever seen.
Dans etmeyi beceremediğinizi söylemiştiniz. Geçekten de gördüğüm en kötü dans bu.
You know, you just say the word and I'll have her wash up and come down.
Sen söyle yeter onu yıkatıp getirtirim.
If you want the sword... the pistol... or strangulation, just say the word.
- İsterseniz kılıçla veya tabancayla... veya boğularak... Söylemeniz kâfi.
All I have to do is say the word and they'll come to get you.
Tek kelime edersem seni yakalamaya gelirler.
Now, listen to me, you son of a gun, you won't understand a word of what I'm going to say, but I came to Berlin to find a rat, and I found two of the grandest people I've ever met.
Şimdi beni iyi dinle anasının gözü. Birazdan söyleyeceklerimden hiçbir şey anlamayacaksın ama... Berlin'e bir haini bulmaya geldim ama şimdiye kadar karşılaştığım en asil insanları buldum.
The name may not mean anything to you but say the word and I'll have her in 48 hours.
İsmim size bir şey ifade etmeyebilir ama ablanızı 24 saat içinde bulabilirim.
If you will say the word, Caliph, I will arrange a meeting between you and the Khan.
Eğer izin verirseniz Halifem, Hakan'la aranızda bir toplantı ayarlayabilirim.
I give you my word of honor that there isn't a thing to say the police know we're alive.
Polisin bizden hiç haberi yok. İnan bana lütfen.
Say the word, and i'll take you backstage.
İsteyin, sizi hemen sahne arkasına götüreyim.
By the rock of Moses, that's the first sensible word I heard you say, wench!
Musa'nın taşı adına, senden duyduğum ilk akıllıca söz buydu, haspa!
Every time the liquor was passed, you just couldn't manage to say the word "no".
İçelim sözünün geçtiği her defasında sen, "hayır" demesini beceremiyordun.
I'm going back in there and call the boy to the stand... and if you say one word now or until after the appeal...
Oraya gidip Joe'yu tanık sandalyesine çağıracağım. Eğer temyiz sonrasına kadar bir kelime daha edersen en az on yıl hapse mahkum olursun.
Just say the word, and all the guys are behind you.
Tek bir sözün yeter. Tüm çocuklar arkandayız.
It may be the last word you ever say, but I'll try to kill you as painlessly...
- Devam et. Söyleyeceğin son sözler olabilir, ama seni en acısız şekilde öldürmeye...
If you'll say one more word I'll drive out from the class.
- Ya İşaçenko. - Savçenka.
" But if you love me, you need only say the word yes.
"Ama beni seviyorsanız, sadece evet demelisiniz."
Your wife : "I love the word'princess'the way you say it."
Karın : "Dünyayı seviyorum'kraliçem'tam dediğin gibi."
Say the word, and I'll give you all we've got.
Emredin efendim, elimizden geleni yapacağız.
Ma'am, you just say the word, and I'll fly you up to the moon.
Han'fendi, isteyin yeter, sizi aya bile uçururum.
Of course, if you get tired of feeding me and housing me free, just say the word and I walk out that door a free man.
Elbette, eğer beni burada yatırıp beslemekten bıktıysan, sadece o kelimeyi söyle ben de şu kapıdan özgür bir adam olarak çıkıp gideyim.
Now, you try not to say another word and we'll try to make another deal for the dollar.
Konuşmazsan,... para senin olur.
Now, you ain't ever heard me say the word... "matrimony."
Sen benim "evlilik" dediğimi hiç duymadın ki.
You just say the word and we'll change the plea.
Söylemen yeter, savunmayı değiştiririz, hepsi o.
You know I don't say a word, but the things that Vicky woman has been up to...
Ben bir tek kelime söylemeyemem, yalnız... Vicky ama bu kadın hakkında söylenebilinecek pek bir şey yok.
I'll say a word and you say the first word that pops into your head.
Yaptığın ve söylediğin şeylerin gerçek sebeplerini öğreneceğim.
No, Toby, you don't repeat the word, you just say what the word suggests to you.
Şimdi, üçüncü sözcük. - Çalmak. - Ev.
If you ever should need me, just say the word and I'm at your command.
Olur da bana ihtiyacın olursa,.. ... bir sözünle emrine amade olurum.
You know the word for this, Your Honor.
Sanırım beni anladınız, Sayın Başkan.
If you had been born in these parts... you would be afraid even to say the word.
Eğer buralarda doğmuş olsaydınız bu sözü ağzınıza almaya bile korkardınız.
Sire, do not say the word you are burning to utter.
- Efendim, söyleyemiyormusunuz? söylemek ağzınıza yakışmıyormu?
Don't you dare say one word about my drunken old man. - Where's the money?
Ayyaş babam hakkında tek kelime etmeye bile kalkma.
I want you to say the word to me and I'll put you on that bus back to your mama because you mean a lot to me, and I ain't going to make you run with me.
Benimle vedalaşmanı istiyorum. Seni otobüse bindirip annenin yanına yollayacağım. Çünkü benim için çok önemlisin ve seni beraberimde sürüklemem.
If you don ´ t want to talk, say the word.
Konuşmak istemiyorsanız, söyleyin.
Well, as I say, you'd just be talking And out'll pudenda the wrong word And ashtray's your uncle.
- Evet dediğim gibi, konuşurken çıkar ferç yanlış kelime ve küllüğünün amcası.
Ifyou say another word about my mother, I'll throw you down the stairs.
Annem hakkında bir kelime daha ederseniz, sizi merdivenlerden aşağı fırlatırım.
right, now, i'm going to say a word and i want you to say the first thing that comes into your head.
Ben bir şey söylediğimde siz de aklınıza ilk gelen şeyi söyleyin.
Mr Preston, after I waken you, the first time I say the word "Wednesday," you will take off your left shoe and sock and put them on again.
Preston, seni uyandırdıktan sonra "çarşamba" sözcüğünü ilk söylediğimde sol ayakkabını ve çorabını çıkarıp tekrar giyeceksin.
The word I get is that maybe the best thing for everybody to do unless you have a tent or some place specific to go to just carve yourself out a piece of territory say goodnight to your neighbor...
Söylemek istediğim, belki herkesten yapmasını istediğim, sığındığın bir çadır ya da başka birşeyin içinde olsan da, şahsiyet çemberinin dışına çıkıp, komşuna iyi geceler de.
You have my word, I will not kill the man until you say.
Söz veriyorum, sen söyleyene kadar onu öldürmeyeceğim.
The word for my sex life now is''nil,''or as you Americans would say''plenty of nuttin "'!
Seks hayatım için söylenebilecek tek şey "nil," yada siz Amerikalılar söylediği gibi "hemen hemen hiç"'!
you say yes 16
you say something 57
you say that every time 21
you say 1269
you say no 28
you say that now 64
you say that like it's a bad thing 55
you say nothing 34
you say so 24
you say it 83
you say something 57
you say that every time 21
you say 1269
you say no 28
you say that now 64
you say that like it's a bad thing 55
you say nothing 34
you say so 24
you say it 83
you say that 153
say the word 105
say the words 42
the words 90
the word is 79
the word 252
you see 13602
you suck 398
you sure 3065
you speak spanish 28
say the word 105
say the words 42
the words 90
the word is 79
the word 252
you see 13602
you suck 398
you sure 3065
you speak spanish 28
you speak english 153
you shouldn't smoke 23
you speak russian 26
you said 2178
you stupid bitch 138
you speak french 42
you seem like a nice guy 33
you stupid motherfucker 17
you shut the fuck up 61
you seem upset 55
you shouldn't smoke 23
you speak russian 26
you said 2178
you stupid bitch 138
you speak french 42
you seem like a nice guy 33
you stupid motherfucker 17
you shut the fuck up 61
you seem upset 55