English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You wouldn't mind

You wouldn't mind translate Turkish

1,378 parallel translation
If you wouldn't mind, could you tell me... -... what you did with my little brother?
Sakıncası yoksa küçük kardeşime ne yaptığını söyler misin?
See. I told you she wouldn't mind.
Gördün mü? Aldırmayacağını söylemiştim.
- If you wouldn't mind taking that.
Eğer bunu almanızda bir sakınca yoksa.
I can have my chef wrap up a few kilograms for you... if you wouldn't mind telling us where we can find those supplies.
Şefe, sizin için birkaç kilogram paketlemesini söyleyebilirim eğer malzemeleri nereden bulacağımızı söylemende sakınca yoksa.
You probably wouldn't mind if they got caught in the crossfire.
Çapraz ateşe yakalansalar herhalde bunu da dert etmezdin.
Are you sure the Captain wouldn't mind you using his dining room?
Kaptanın yemek odasını kullanmanın bir sakıncası yokmu acaba?
I'm sure that Ally's dad wouldn't mind switching with you.
Eminim ki Ally'nin babası, değiştirmenize aldırış etmez.
They wouldn't mind a corpse of you.
Ölmenizi istemeyeceklerdir.
I was hoping you wouldn't mind stopping inside and watering my African violets.
"... menekşelerimi de sulayabilir misin?
Willie, uh, if you wouldn't mind.
Willie, sakıncası yoksa.
YOU KNOW, IT WOULDN'T HAVE HAPPENED IF YOU COULD KEEP YOUR MIND OFF OF SEX LONG ENOUGH TO THINK ABOUT SOMETHING ELSE.
Eğer aklını sexten başka şeylere yeterince yönlendirebilseydin bunun olmayacağını biliyorsun.
I thought you wouldn't mind if I had a few changes made... since I'm gonna be here a while.
Bir süre burada olacağım için birkaç değişiklik yapıyorum.
Well, I'm sure Stan wouldn't mind sharing his room. Would you, Stan? What?
Eminim ki Stan odasını paylaşmaktan rahatsız olmaz, değil mi Stan?
You wouldn't mind taking a polygraph test, would you?
Yalan makinesine girmek sorun olmaz değil mi?
Seeing how you were there maybe you wouldn't mind taking a look at a few pictures.
Sizin de orada olduğunuzu düşünerek belki birkaç fotoğrafa bakmayı kabul edersiniz.
You wouldn't mind, would you?
Sorun etmezsin, değil mi?
I'm sure he wouldn't mind giving you a lift.
İstersen seve seve götürür.
If you wouldn't mind?
Müsaade ederseniz...
So, uh, you wouldn't mind giving up your bread to somebody who did, now, would you?
Ekmeğini elinden almalarını istemezsin değil mi?
Know when to fold'em lf you wouldn't mind, could you stop singing?
Bir sakıncası yoksa şarkıyı keser misin acaba?
Mother. I'd appreciate it if you wouldn't play with George's mind.
Günaydın anne. George'un aklını karıştırmayı kesersen sevinirim.
Truth to tell... I had to do it all again... I wouldn't mind being just like you.
Doğrusunu söylemek gerekirse, her şeyi baştan alabilseydim ben de senin gibi olmak isterdim.
He wants to know if you wouldn't mind driving over there to make your report. Yes. Yes, we goddamn mind.
eski değirmenin orada. sakıncası yoksa oraya gidip rapor vermenizi rica ediyor.
My son's room is empty if you want it And I'm sure my wife wouldn't mind a bit
İstersen oğlumun odası boş ve eminim buna karım karşı çıkmaz.
I wouldn't mind the beating, if you'd just come visit.
Bunu düşünebilmen için öncelikle ziyaretime gelmen gerekir.
You really wouldn't mind?
Zahmet olmaz mı sana?
Excuse me, but if you wouldn't mind...
Affedersin, sakıncası yoksa...
You know, looking back, I wouldn't be surprised if she had made up her mind to kill him then.
Şimdi düşününce, Amyas'ı öldürmeye o an karar vermiş olmasına şaşırmam.
Actually, I wouldn't mind if you checked in on him.
Aslında arada yoklasan fena olmazdı.
Uh, you wouldn't mind if I ran screaming from the room, would you?
Odadan çığlıklar atarak kaçsam senin için sorun olmaz değil mi?
You wouldn't mind taking care of those forms, would you?
Bunu nasıl düşünürsün? Onları da halledersin, değil mi?
So, if it wouldn't be too much trouble, would you mind if we got the name who sold you the artifact?
Fazla zahmet olmayacaksa size bu eseri satan kişinin adını öğrenebilir miyiz?
Bet you wouldn't mind helpin'him find it neither.
Senin de bulmasına yardım etmek isteyeceğine bahse girerim.
Although I wouldn't mind some kibble if you've got some.
Bazı var ise bazı mamalara akıl olmaz rağmen.
- So then you wouldn't mind if I called?
Öyleyse seni aramama aldırmazsın.
Normally, I wouldn't mind but you'd have to ask my boyfriend, Jack.
Ama önce erkek arkadaşım Jack'e sormam gerekiyor.
You wouldn't mind hanging this up for me?
Bunu benim yerime bir yere asar mısın?
If you wouldn't mind.
Sakıncası yoksa.
I'm sure that Captain Archer wouldn't mind if I stayed for a little while... kept you company.
Seninle biraz zaman geçirmem ve arkadaşlık etmem kaptan Archer için bir sakıncası olmaz.
If you wouldn't mind, Phlox... I'd like you to escort our guest to the airlock.
Phlox, eğer kaygınız varsa size hava kabinine kadar eşlik edeyim.
If you wouldn't mind, Commander, I promised T'Pol
Eğer sorun olmazsa, Komutan, T'Pol'a bir sözüm vardı.
I knew you wouldn't be able to change his mind.
Aklını değiştiremeyeceğini biliyordum.
YEAH, IF YOU'D HAD YOUR FANNY PACK AROUND YOUR WAIST WHERE IT BELONGED, THEY WOULDN'T HAVE TIME TO CHANGE THEIR MIND.
Evet, keseni olması gerektiği gibi kemerine bağlasaydın fikir değiştirecek vakitleri olmayacaktı.
If you wouldn't mind waiting in our garden area.
Bahçede beklemenizin bir mahsuru olur mu?
If you wouldn't mind.
Eğer sorun olmazsa.
If you wouldn't mind.
Eğer sizinle gelmemi istiyorsanız, tek yapmanız gereken sormak. Eğer sorun olmazsa.
If you wouldn't mind getting the door.
Eğer kapıya kadar götürmeniz sorun olmazsa.
You know, actually, if you wouldn't mind.
Evet, Sakıncası yoksa.
WHEN YOU CAME IN TO WORK. ALTHOUGH I GUESS A PART OF ME WAS KIND OF HOPING THAT EVENTUALLY YOU WOULDN'T MIND IT.
Yine de sanırım bir parçam senin için sorun olmamasını umuyordu.
But Schmitty heard Nurse Green's been dying to cover surgery. I said you wouldn't mind if she took your place.
Ama Schmitty hemşire Green'in cerrahide ne kadar çok çalışmak istediğini duyduğunu söyledi ben de yarın senin yerine geçerse senin bunu sorun etmeyeceğini söyledim.
So, if I spoke to Aceveda, asked him to put us together, you wouldn't mind?
Yani Aceveda'yla konuşsam, bizi birleştirmesini söylesem olur mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]